Ünlü spekülatör George Soros daha 2011 yılında altın fiyatındaki gelişmenin “sabun köpüğünü” andırdığını söylemişti. Döviz oyunlarıyla koca devletleri dize getirebilen, turbo kapitalizmin sembol ismi geçenlerde de altının güvenli liman olmaktan çıktığı uyarısında bulunmuştu.
Altının aniden ucuzlamasında George Soros’un uyarılarının rolü olabilir mi? Altın, cuma günü yüzde beş değer kaybettikten sonra hafta başında adeta erimeye başladı. Ons fiyatı yüzde 8'lik düşüşle 1356 dolara indi. Altı ay önce altın 1800 dolardan el değiştirmekteydi.
Kuzey Almanya Eyalet Bankası Nord LB’nin analiz uzmanı Norman Rudschuck, “sürü psikolojisinin” hafife alınmaması gerektiğini kaydediyor. Rudschuck, “Son otuz yılda altın bu oranda değer kaybetmemişti. Bir günde 770 milyar dolar buhar oldu gitti. Muhtelif faktörler öz dinamiğiyle birbiri ardına devreye girdi” şeklinde konuşuyor.
Altın fiyatının düşmesinin gerisinde, yatırımcının 'zararın neresinden dönülse kârdır' düşüncesiyle değer kaybetmekte olan altınları hızla elden çıkarmasının etkili olduğu tahmin ediliyor.
Altın piyasasındaki panik reaksiyonda başka faktörler de rol oynadı. Çin’den gelen konjonktür tahminleri beklendiği gibi çıkmadı. Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,7 oranında büyüdü. Oysa büyümenin en az yüzde 8'i bulması beklenmekteydi.
Nord LB'nin analiz uzmanı Norman Rudschuck, “Çin dünyanın ikinci büyük altın ve ikinci büyük petrol müşterisi. Çin ekonomisinin tutukluk yapması bütün dünyada fiyatlarlı etkilemeye yetiyor” görüşünü kaydediyor. Uzman, Euro ülkelerinin altın rezervleriyle ilgili spekülasyonun da fiyat oynamalarında etkili olduğunu belirtiyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, hazırlanan kurtarma programında üzerine düşen payı karşılayabilmesi için Kıbrıs’ın altın rezervini kısmen satışa çıkaracağını ima etmişti. Gerçi Kıbrıs 14 tonu ancak bulan altın rezerviyle ons fiyatını etkileyecek güçten mahrum. Yatırımcı asıl, bütün Euro Bölgesi’nin Kıbrıs’ı örnek almasından çekiniyor.
Batı Avrupa Merkez Bankaları’nın döviz rezervlerindeki altın payı yüzde 70 ile 80 arasında değişirken, bu oran Çin’de sadece yüzde iki, Rusya’da ise yüzde on. Rudschuck bu bakımdan altın talebinin süreceğini ve ons fiyatının yıl sonlarında 1700 ila 1800 doları bulabileceğini söylüyor.
Analistler altına olan talebin Endoğnezya'dan, biraz da Hindistan'dan kaynaklandığını, Tayland'dan ise kuvvetli bir talebin gelmediğini belirtiyor.
Uzmanlar önümüzdeki 3-6 ayda altının 1400-1550 bandında seyredeceğini öngörüyor.
Altın fiyatları 15 Nisan'da yüzde 9.3 düşerek Mart 1980'den beri en büyük günlük düşüşünü yaşamıştı.