Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Hz. Zeyneb (as) şehadet yıldönümünde anılıyor
Selam olsun Kerbela kahramanı Zeyneb'e (as)
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-05-2014 09:23 - 2260 Okunma

 Hz. Zeyneb'in (as) vefatı dolayısıyla Kerbela kenti başta olmak üzere, İslam dünyasında matem törenleri düzenleniyor. Türkiye'de matem töreninin adresi ise İstanbul Halkalı Zeynebiye Camii olacak..

Hz. Zeyneb'in (as) hayatından bir iki ayrıntıyı sizlerle paylaşıyoruz..

Bir gün Emirü’l-Mu’minin Ali (a.s) henüz küçük yaşta olan oğlu Hz. Abbası ve Hz. Zeyneb’i yanına oturtmuş, onlarla muhabbet ediyordu. Önce Hz. Abbas’a dönerek ona “oğlum, söyle bir” buyurdu. Hz. Abbas ‘bir’ dedi. Ardından “Söyle iki” buyurdu. Hz. Abbas “Babacığım ‘bir’ diyen bir dille ‘iki’ demeye utanıyorum!” deyince, Hz. Ali (a.s) küçük yavrusunun bu tevhidî şuurunu hayranlıkla karşılayıp, onu okşayıp sevdi. Diğer tarafında oturan Hz. Zeynep babasının sorusunu beklemeden “Babacığım dedi, bizi seviyor musun?” Hz. Ali (a.s) “Evet yavrum, çocuklarımız bizim kalbimizin bir parçasıdır” buyurunca, minik Zeyneb’inden şu şaşırtıcı cevabı aldı: “Babacığım, iki muhabbet bir kalpte yerleşmez; o halde şefkat ve merhametini bize, halis muhabbet ve sevgini ise Allah’a ayır!”

 Hz. Zeynep (s.a) Kerbela’da, özellikle Kerbela sonrası gittiği her yerde, tarihin en korkunç cinayetini işleyen o gaddar ve vahşi yaratıklara karşı zerre kadar korkuya kapılmadan hak ve hakikati, Hüseynî mesajları en gür sesiyle ve en beliğ ve fasih cümlelerle haykırmış ve zalimlerin tahtını, tacını sallamış ve onları cümle aleme ve tarihe rezil rüsva etmiştir. Onun Kufe ve Şam’da okuduğu hutbelerini duyanlar, babası Emirü’l-Mu’minin Ali’nin (a.s) hutbelerini hatırlamışlardı. Kufe halkına hitaben ve İbn-i Ziyad ve Yezid’in meclislerinde okuduğu hutbeler, onun ilim ve irfanını yansıttığı kadar, şecaat ve fesahatinin de ne düzeyde olduğunu bütün aleme ispat etmiştir. Onun Yezid'in (la) sarayında okuduğu o muhteşem hutbe Emevilerin saltanatının sonu olmuş ve şehitleri için Yezidin sarayını matem meclisine dönüştürmüştür.

 Hz. Zeyneb’in (s.a.) ibadeti öylesine bir noktadadır ki, İmam Hüseyin (a.s.) onunla vedalaşırken O’na şöyle buyurur: “Kardeşim, gece namazlarında beni hatırla!”[3] ve yine İmam Seccad’an (a.s.) şöyle nakledilmiştir: “Halam Zeynep, Kufe’den Şam’a olan esaret yolculuğunda, hem farz ve hem nafilelerini yerine getirmiş, onlardan gafil olmamıştır. Sadece konakladıkları yerlerden birisinde, aşırı halsizlik ve açlık yüzünden, namazını oturarak kılmıştır ve daha sonra üç gün boyunca yemek yemediği anlaşılmıştır. Zira, her esire günde bir parça ekmek veriliyordu ancak halam kendi payını çoğu zaman çocuklara veriyordu.”

 Hz. Zeyneb’in (s.a.) ilmi:

Hz. Zeyneb-i Kübra (s.a.) ilim ve fazilet hanımıdır. O, ilmini, vahye bağlı olan; değerli dedesi, babası, annesi ve kardeşlerinden almıştır. Hz. Zeyneb’in (s.a.), kadınlara tefsir dersi verdiğini yazmışlardır.[5]  Yine İbn-i Abbas ondan şöyle söz etmektedir: “Biz Haşim oğullarının bilgesi (akıl ve bilgi madeni) Hz. Zeynep (s.a.)…”[6] Hz. Zeyneb’in Beni Haşim kabilesinde “akile” yani bilge olarak tanınması, O’nun ilmini açıklamaya yetmektedir.

Hz. Zeyneb’in (s.a.) Kerbela, Kufe ve Şam seferleri boyunca söylediği sözler ve dönemin zalimleri, tağutlarına  ve genel halka karşı yaptığı konuşmalar ve verdiği hutbeler, bu azametli hanımın ilim ve kemalinin, eğitim ve öğretim yoluyla olmadığını, tam aksine ilahi bir hibe ve olağanüstü bir durum olduğunu açıkça göstermektedir. Bu konunu şahidi, Hz. Zeyneb’in (s.a.) Kufe’deki hutbesinden sonra İmam Seccad’ın (a.s.) ona buyurduğu sözlerdir: “Halacığım, sakin ol ve sükût etmeyi tercih et; “Siz elhamdülillah ilim öğrenimi görmeden alim, ve anlatılmadan anlayansınız.”buyrurmuştur.


Hz. Zeynep Kerbela katliamının ardından Kufe ve Şam'da okuduğu hutbeler Emevilerin sonunu getirmeye yetmişti. Yezid onları serbest bırakmak zorunda kalmıştı.

Dertler anası Hz. Zeyneb Şam'dan Kerbela'ya oradan da ceddinin Medine'sine geri dönmüştü.  Ancak Medine’de rahatsızlandı, ağaran saçları ve bükülen beli onu iyice çökertmişti. Tabipler onu daha havadar ve sefalı bir yere götürmelerini önerdiler. Şam'a götürdüler Hz. Zeyneb'i..
Hz. Zeyneb’in burada geçirdiği günler de onu huzura kavuşturmadı, bilakis acılarını tazeledi.

Ve sonrasında Kardeşi İmam Hüseyin’in emaneti olan nazıl Rukayye’yi Şam’ın kenar harabesinde defnedip gittiği yerin yakınlarında, kalbinin üzerinden hiç ayırmadığı İmam Hüseyin’in ana yadigarı gömleğini çıkararak, yüzünü Kerbela’ya çevirip ya Hüseyin!.. Diye haykırarak bu fani dünyaya gözlerini yumdu. Selam olsun Hz. Zeynebe, dedesine, babasına, annesine, kardeşlerine ve onu sevenlere…

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
14-05-2014 09:23 - 2260 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
24-11-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım