Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi.
Özgündüz, başından beri Suriye’de süren savaşın Şii-Sünni savaşı olmadığını Emperyalizmle karşıtlarının savaşı olduğunu söyledik.
Ancak dış siyasette başkalarının iteklemesiyle izlenen mezhepçi politika, Suriye’de gelinen noktada sonuç ne olursa olsun yani, ister Emperyalist cephe kazansın ister diğer cephe kazansın kaybeden taraf ne yazık ki Türkiye olmuştur. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır diyen Selahattin Özgündüz; Türkiye’yi Arap’ın efendisi, abisi yapacağız anlayışı geçmişten gelen tecrübeyle mümkün değildir, merhum bir başbakanımızın Mısır ziyaretini hatırlayın, bayrağımızı bile astırmadılar, yine Libya’da başbakanımızı nasıl karşıladıklarını gördük. Bizi bu bölgede efendi, abi yapmazlar biz kendi birliğimizi koruyalım diye konuştu.
Özgündüz Malatya’da yaşanan davul hadisesine de değinerek bu ülkeyi germeyin diye uyardı. Davul ne zamandan beri mukaddes oldu? Davul mah-ı mübarek ramazanla örtüşmeyen bir gelenektir. Bu ülkeyi bir davul yüzünde savaşa sürüklemeyin. Bakınız daha önce de Alevi evlerinin bilinçli olarak işaretlendiğini ancak konuyu basite alıp bu vahim olayın ne yazık aydınlatılmadığını, yine aynı ellerin bu kez de davulun arkasına sığınarak, aynı görevi üstlendiğini görüyoruz.
Malatya’da yaşanan bu olayda da bir din adamı çıkıp ta ya lanet olası şu davula evet nereden çıktı bu davul geleneği. 21 yüzyılda bu da neyin nesi, ramazanla ne ilgisi var, mukaddesatımızdan değildir diye tek kelime etmemesi de başka bir tehlikenin habercisi değil midir?
Bu denemeleri yapıp nabız yoklayan şer güçlerin, yarın bu camianın ileri gelenlerinden birilerine yönelik bir saldırı veya suikast yapıldığını düşündüğümüzde bir günde nelerin yaşanabileceğini kestirebilen var mı?
Allah uzak etsin böyle bir durumda başta İstanbul olmak üzere İzmir ve diğer metropoller savaş alanına döner. Bu basit damlalar yarın büyük felaketler için biriktiriliyor. Neden bunlar dikkate alınmaz? Buna engel olun. Türk’ü Türk’e kırdırma anlayışından vazgeçin. Alevi’si, Caferi’si, Nusayri’si, Bektaşi’si ve sair bir bütün olarak bu kesimi bu ülkeyi bölenlerin kucağına itmeyin. Onların safına sürmeyin yazıktır. Bizim bütün kaygımız ülkemiz içindir. Bu ülke Emperyalizmin ve Siyonizm’in en çok yıkmak istediği yerdir. Türkiye onların önünde en büyük settir. Bu set yıkılırsa her şey biter. Suriye konusunda en büyük zararı ülkemiz çeker, İsrail hilali oluşturulmaya çalışılıyor dedik ne yazık ki haklı çıkan biz olduk. Bu tehlikeli süreçte biz ülkemizin tarafındayız. Emperyalizmin ve Siyonizm’in uşaklığını yapan satılmış Arapların sözüyle Türk’ü Türk’e kırdırmayın. Bu ülke Alevi’sile, Sünni’siyle, Kürt’üyle, Türk’üyle bir bütündür. Bizi germeyin, huzurumuzu bozmayın, ağzımızın tadını kaçırmayın diye konuştu.
