Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
İmam Hüseyin'in Matemine Sevgi Seli
Yüzbinler "lebbeyk ya Hüseyin!" dedi
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
24-11-2012 19:44 - 4338 Okunma

  Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in sevgili torunu İmam Hüseyin (a.s) ve 71 yareni, Kerbela’da, Aşura günü şehit edilişlerinin 1373. yıldönümünde görkemli törenlerle anıldı.
  Kısa adı CAFERİDER olan Caferilik İnancını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği tarafından organize edilen Evrensel Aşura Matem törenine, İstanbul’un yanı sıra yurt içi ve yurt dışından genç-yaşlı, kadın-erkek on binlerce insan katıldı.

Şehitler için Caferi alimlerinden H.Ş. Arif  Taşdemir’in Kuran-ı Kerim okunmasıyla başlanan törende selamlama konuşması yapan Caferider Başkanı Av. Sinan Kılıç şunları söyledi:
Ben sizin aranızda iki paha biçilmez emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın kitabı diğeri ıtretim Ehl-i Beytim’dir. Bu ikisine sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla sapmazsınız. Bu ikisi Kevser Havuzunun başında bana varıncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar.

Sahih-i Müslim, Müsned-i Ahmed, ve daha bir çok muhaddis bu sözleri bu hadisi Hz. Peygamberden nakletmiştir.

Ne var ki; Bedir’de, Uhud'da, Hayber'de İslam’a kılıç çekenler ve onların soyları, cennet gençlerinin efendisi, arşın küpesi, Hz. Peygamber'in öpmeye kıyamadığı ciğer paresi Hz. Hüseyin'in boğazını, Kerbela'da kestiler.
Ehl-i Beyt'in peygamber hanedanının çocuklarını, kadınlarını esir ederek, bu emanete ihanet ettiler.

İşte o günden beri, insanlığın aklında ve vicdanında Hüseyin; zalime boyun eğmemenin, zulme karşı onurlu duruşun adı olmuştur.

Özgürlüğün sembolü, doğruluğun, dürüstlüğün, adaletin, cömertlik ve mertliğin temsilcisidir Hüseyin.

Ve yine o günden beri “yalnız sana inanır, yalnızca sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz” diyenler için her yer Kerbela her gün Aşura olmuştur.

Bu maksatla Caferider'in düzenlendiği Evrensel Aşura Matem Merasimine, Hz. Hüseyin'e yas tutmak, dedesi Hz. Muhammed (s.a.a)'e taziyelerini sunmak üzere aramızda bulunarak bizleri onurlandıran;

Başta Türkiye Caferileri lideri sayın Selahattin Özgündüz'e

İran İslam Cumhuriyeti Meclis Başkanı Sayın Dr. Ali Laricani'ye

Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu başkanı sayın Dr. Human Hamudi'ye

Eski Adalet Bakanı Sayın Şevket Kazan'a

Eski Kültür Bakanı Sayın Namık Kemal Zeybek'e

Alevi Din Hizmetleri Başkanı Sayın Ali Yüce'ye
Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Doğan Bermek’e
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan yardımcılarından Sayın Gürsel Tekin ve Sayın Erdoğan Toprak'a

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya'ya

Küçükçekmece Kaymakamı Sayın Orhan Öztürk'e
Siyasi partilerin değerli milletvekillerine

Belediye başkanlarına

Bütün değerli protokol mensuplarına

Alevi canlara Hüseyin dostlarına,

Teşrifleriniz için Caferider adına şükranlarımızı sunuyorum.

Bu alanın hazırlanmasında katkılarından dolayı

Şişli Belediye Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül'e

Avcılar Belediye Başkanı Sayın Mustafa Değirmenci'ye

Büyükçekmece Belediye Başkanı Sayın Hasan Akgül'e teşekkür ediyoruz. Diyen Kılıç sözlerini,

“Bedirden Kerbela’ya Kerbela’dan Çanakkale’ye bütün şehitlerimiz selam olsun.

Lebbek Ya Hüseyin diyerek bitirdi.

Özgündüz: Biz Hz. Peygamberin tarafında olduğumuzu ilan etmek için buradayız

Törende konuşanTürkiye’deki Caferi’leri lideri Selahattin Özgündüz  Şehid-i Şüheda ve onun şahsında tüm şehitlere selam olsun diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Allah’ın en sevgilisi Muhammed Mustafa ve Hanedan-ı Celilesine başsağlığı verip, dert ve kederini paylaşmak, Onlarla hemhal olmak, Onlardan ders almak, Onların tarafında olduğumuzu âleme ilan etmek için buradayız. Emevi Ebu Süfyan ve Âl-i Ebu Süfyan’ın tarafında değil, Haşimi Muhammed ve âl-i Muhammed’in tarafında olduğumuzu ilan için buradayız.
Bedir’den Kerbela’ya, Kerbela’dan Çanakkale’ye, Çanakkale’den günümüze kadar tüm şehitlerimizi, bu şehitler gününde, Şah-ıŞehidan İmam Hüseyin’in şahsında selamlamak için buradayız.
O şehitler ki, kanlarıyla bu al bayrağa, Hira’dan, Seniyyet-ül Veda’dan doğan Şah-ı Enbiya ayla birlikte, Kâbe’den doğan Şah-ı Evliya velayet yıldızını nakşederek başımızda dalgalandırdılar. Böylece bize istiklal, eşitlik, adalet ve hürriyeti, dünyaya da o ayla yıldızın ilim ve irfanını müjdelediler.
Evet, bugün Aşura
“Aşura” erdemli, ilkeli, dürüst, şefkatli, mert ve yiğit bir kahramanın, zamanının zalim diktatörü tarafından altı aylık süt emer çocuğuna varıncaya kadar, bütün yakınlarıyla birlikte acımasızca, susuz olarak şehit edildikleri günün adıdır.
Bu facianın vuku bulduğu, Hicretin 61. yılının Muharrem ayının onuncu gününün adıdır “AŞURA”
Bu kahramanın, zalime dalkavukluk yaparak onursuzca yaşamaktansa, hayatı pahasına ona boyun eğmeyerek, onurluca ölmeyi seçtiği günün adıdır “Aşura”
Mazlumun zalime, öldürülenin öldürene ve kanın kılıca galebe çaldığı günün adıdır “Aşura”
Ve zalim karşısında mazlumların ölümcül suskunluk ve durgunluğunu, zalimi kahredici bir çığlığa, yok edici bir volkana çeviren bir özgürlük destanının adıdır “Aşura”
Kerbela, bu destanın yazıldığı çölün adıdır.
Hüseyin, bu destanı, asil kanıyla yazan erdemli, ölçülü ve ilkeli kahramanın adıdır.
Bugün yüz binleri bu meydan ve çevresindeki cadde ve sokaklara çeken ve milyonları ekrana kilitleyen cazibe, işte o Hüseyin’in aşkıdır. Sevgili peygamberimiz: “Hüseyin’i seveni Allah sever.” buyurarak siz Hüseyin âşıklarının, aynı zamanda Allah sevgilisi olduğunuzu müjdelemiştir.
Kendi biricik oğlu İbrahim’i O’na feda ettikten sonra, “Oğlumu feda ettiğim Hüseyin’e kendim de kurban olurum” buyururken, Hüseyin’i ne kadar sevdiğini ortaya koymuştu. Acaba Hüseyin’i en çok sevenin kendisi olduğu için mi Peygamberimiz“Habibullah”,Allah’ın en sevgilisi lakabını almıştı? Zira herkes Hüseyin’i sevdiği ölçüde Allah’ın sevgilisi olur.
Değil mi ki kıyamet gününde herkes sevdiğiyle beraber olacaktır. Arşın küpesi, cennetin ziyneti, cennetlilerin efendisi Hüseyin’le birlikte olmaktan daha büyük saadet ne olabilir?
Hiç düşündünüz mü, şehitler ölümü yenmiş, ebedi dirilişe ermiş, keramet sofrasından mızıklanmak üzere Allah katına yücelmişse, Seyyid-üş Şüheda, şehitler şahı tacını takan Hüseyin’in ulaştığı makamı kim tarif edebilir?
 Allah’ın arşından daha yüce bir makam olmadığına göre, abisi Hasan’la birlikte arşın küpesi olmak nasıl bir makamdır, kim izah edebilir? Allah’ın sonsuz rahmet ve rızasının tecelligâhı, değişmeceli değil, gerçek güzelliklerin ebedi yurdu cennettir.
Cennetten daha güzel olup, cennetin ziyneti, süsü olan Hasan’la Hüseyin’in güzelliğini tarif etmeye kimin gücü yeter?! Cennet kötülerin değil, iyilerin yeridir değil mi? Cennetlilerin Efendisi, yani iyilerin en iyisi olan Hasan’la Hüseyin’in ihlâs, takva, erdem ve şerefine laf edebilecek bir vicdan sahibi olabilir mi?
Bu dediklerimiz Rasul-i Ekrem’in buyurdukları… Dolayısıyla Müslümanların, özellikle de necip milletimizin müşterek inançları değil midir?
Sevgili Peygamberimiz; “Canımı kendi canından, evladımı da kendi evladından daha çok sevmeyen kimse mümin olamaz.” buyurmamış mıdır? Öyleyse, Hüseyin’i kendi evladından daha çok seven bu millet, O’nun çektiği bunca musibet karşısında kan ağlamaz mı?
Üstad Şehriyar’ın dediği gibi:
“Hüseyin’e yerler ağlar, gökler ağlar,
Betül-u Murtaza, Peygamber ağlar…
Hüseyn’in nuhesin Dilriş yazanda,
Değil ki Müslüman, kafir ağlar…”

Ehl-i Sünnet ulemasından İbn-i Hacer (Tehzîb’üt-Tehzîb C.2 S.347)’de, Hakim (Müstedrek’üsSahihayn C. 4 S. 798)’de, Heytemi (Mecma’uzZevaid C.9 S. 189)’da, Taberi (Zehâir’ül-Ukba S.147)’de ve İbn-i Hacer (Es-Sevaik’ulMuhrika S.115)’te, Peygamberimizin, Hüseyin’e doğduğu günden beri ağladığını kaydeder.
Hüseyin doğduğu gün, Peygamberimiz O’nu bağrına basmış, sevincin tam zirvesindeyken, Cebrail nazil olup, “Ya Resulallah, çok sevdiğin bu torununu, ümmetin Kerbela’da susuz şehit edecekler.” diye haber vermiş ve oradan aldığı bir miktar toprağı, “İşte Hüseyin’in şehit olacağı Kerbelatürbeti” diye Peygambere sunmuştu. Peygamberimiz o toprağı bir süre öpüp kokladıktan sonra, anamız ÜmmüSeleme’yevermiş, ve ağlar gözlerle “Bu toprak kana dönüştüğünde, bil ki oğlum Hüseyin şehit olmuştur” buyurdular.
Daha doğarken Peygamberimizin ağladığı Hüseyin’e yaş ne ki, gözlerimizden kan akıtsak yeridir.
Ve ibadetimizde secdegah olarak kullanmak üzere, Peygamberin öpüp kokladığı bu türbetten daha uygun ne olabilir ki?
Yine Ehl-i Sünnet ulemasından Tirmizi (Sahih-i Tirmizi C.2 S.306)’da, Hakim (Müstedrek’üsSahihayn C.4 S.19)’da, İbn-i Hacer (Tehzîb’üt-Tehzîb) ve Taberi (Zehâir’ilUkba S.148)’de, anamız ÜmmüSeleme’den ve İmam Ahmed bin Hanbel (Müsned-i Ahmed C.1 S.242)’de, Hatib Bağdadî (Tarih-i Bağdad C.1 S. 142)’de, İbn-ül Esir (Üsd’ül-Ğabe C.2 S.144)’te, İbn-i Abd’ilBerr (El-İsti’ab C.1 S.144)’te, İbn-i Hacer (El-İsabe C.2 S.17)’de ve Hakim (Müstedrek’üs-Sahihayn C.4 S.397)’de Abdullah bin Abbas’tan nakletmişler, tam da Aşûrâ günü Medine’de Resul-i Ekrem’i rüyalarında görüyorlar. Mübarek saçı, sakalı toz toprak içinde. “Aman Ya Resûlellah, bu ne haldir?” diye sorunca, “Kerbela” buyurdu, “Gözümün önünde Hüseyin’imi katlettiler…”

İbn-i Abbas diyor, Resulallah’ın beraberinde içi kanla dolu bir şişe gördüm, (dehşet içinde) “Bu da ne ya Resulallah!” diye sorduğumda, “Hüseyin ve yareninin kanıdır” buyurdu, “Gün boyunca Onların kanlarını toplamakla meşguldüm.”
Aman Ya Resulallah! Bizden sana salat-u selam olsun. Canımız canına, evladımız evladına feda olsun!
Demek Kerbela’daydın Ya Resulallah! Hüseyin’in gözünden bir damla yaş akmasına kalbin dayanmaz, muzdarip olurdun. O Hüseyin’in boğazını kurbanlık koç gibi kesip kanını akıttıklarında mübarek gönlün ne kadar incindi, ne kadar kırıldı, ne kadar ızdırap çekti?!!! Kim bilir…
Ya Habiballah! Sevgili yavrun Hüseyin, susuzluktan, yalnızlıktan ah çekerken sen orda mıydın? Elinin üstüne aldığı süt emer yavrusunun körpe boğazını ok parçaladığında…
Simasıyla, ahlakıyla ve mantığıyla seni andıran civanmert torunun Ali Ekber’in gül bedeni doğram doğram doğrandığında…
Hüseyin’in vefalı kardeşi, cihana bedel Alemdar Abbas’ın, amcası Cafer-i Tayyar gibi kolları kesildiğinde orada mıydın?
    Ya Resulallah! Hüseyin’in yetimlerinin yuvasını başlarına yaktıklarında, o yetimlerin çığlık çığlığa çöllere dağıldıklarında, Hüseyin’in minnacık yetimi Rukayye’nin başına kırbaçla vurduklarında, körpe kulağını parçalayarak, abisinden hatıra küpeleri koparıp aldıklarında sen orda mıydın?
Peygamberimizin kızları ve gelinleri esir edilip Şam’a götürülürken, Onların azizlerinin mübarek başları mızraklara takılarak gözleri önünde taşınıyordu. Bir gece vakti deve üzerinde babası Hz. Hüseyin için ağlayan 3 yaşındaki Rukayye’yi, Yezit askerlerinden birisi devenin sırtından çekip çöle bıraktı. Çölde gece vakti yalnız kalan o yetim kızın zeban-i halinden bir katresini sizinle paylaşmak istiyorum.

Benim yaşımda her kızın, barındığı yuvası var,
Yanı başında nazlanıp, sığındığı babası var,

Kimsenin yavrusu Allah, ben gibi yetim olmasın.
Ana kucağından ırak, çöllerde yalnız kalmasın,

Yaşamadan anlayamaz kimse, kalbimin derdini,
Yaşamasın, anlamasın, hiç kimse benim derdimi.

Abbas gibi amcası olan, böyle dövülmez,
Ekber gibi abisi olan, esir edilmez,

Hangi suçtan ötürü dövüldüm, aç, susuzum?
Kimseyi incitmedim, vallahi ben suçsuzum.

Bu kimsesiz kızını terk edip gitme baba,
Bağrı yanık yetimi, gözünden atma baba.

Babacığım, alırdın beni sinen üstüne,
Öpücük kondururdun, iki didem üstüne.

Artık sinene çıkmam, yaralıdır bilirim.
Elimden tutmasan da, ben arkanca gelirim.

Sevgili Peygamberim! Senin o büyük elem ve ıstırabını paylaşıp bir nebze olsun hafifletmek, seninle hemhal olmak için bu meydanda toplandık diye konuştu.

Laricani: Aşura sadece tarihi bir hadise değildir

Törene katılan İran Meclis Başkanı Dr Ali Laricani’de önemli mesajlar verdi:
İran Meclis Başkanı Ali Laricani, ''İsrail Siyonist rejiminin Gazze'de çetin bir yenilgiye uğratıldığını'' belirterek, ''Şunu bilin ki; Siyonist rejim gelecek günlerde çok büyük zorluklarla karşı karşıya gelecektir'' dedi.
Laricani, Allah'ın, yalnızca zevk ve sefanın hakim olduğu modern dünyada insanlara Aşura’yı hayat tarzıyla insanca ve kardeşçe yaşamayı nasip ettiğini söyledi.
     Laricani, Halkalı'da toplanan bütün ehli beyt dostlarına seslendiğini belirterek, ''Mazlum imamımız için tuttuğunuz yasın, şefaate ulaşmanıza vesile olmasını ümit ederim. Mutlaka Hz. Peygamber'in bu sözünü duymuşsunuzdur; 'Hüseyin, kurtuluş ve hidayet meşalesidir.' İşte Hüseyin'in bu kıyamı müminlere aydınlık bahşeden bir kıyamdır'' şeklinde konuştu.
     
     -''Aşura yalnızca tarihi bir hadise değildir''-
     
     İmam Hüseyin'in ölümle ilgili sözlerinin Müslümanlara mesaj olduğunu vurgulayan Ali Laricani, ''Aşura’nın yalnızca tarihi bir hadise olmadığını, Müslümanlığın ve bütün insanların hayat dersi çıkaracağı bir olay olduğunu'' kaydetti.
     Müslümanların, özgürce ve hürriyet içinde yaşaması gerektiğini belirten Laricani, ''Bunun için her zamankinden daha çok bu hayat verici nasihate uyarak, uluslararası hilekâr siyasetçilere, özellikle vicdanları sızlamadan mazlumların yanında yer almayanlara karşı Müslümanların yanında yer almalıyız'' dedi.
     Laricani, konuşmasında, ABD ve İsrail'in masum Gazze halkının üstüne öldürücü bombalar yağdırdığını ifade ederek, batılı ülkelerin, temsilcilerini İsrail'e göndererek suça ortak olduklarını öne sürdü.
     Filistin halkına savaşta zafer kazandıran kavramın, direniş ruhu ve hürriyet sevdası olduğunu dile getiren Laricani, Filistin halkının zaferini, İmam Hüseyin'in hayat tarzından alınan derslere bağladı.
     Laricani, ''Siyonist rejim bu vahşi saldırının sonunda çetin bir yenilgiye uğratılmıştır. Burada olan aziz ehli beyt dostlarım ve mateme gelen sizler şunu bilin ki; Siyonist rejim gelecek günlerde çok zorluklarla karşı karşıya gelecektir'' dedi.
     İran Meclis Başkanı Ali Laricani, Müslümanları İsrail'i yok etmek için birlik olmaya çağırarak, ''Bölge ülkeleri de Amerika'nın ve Siyonist rejimlerin oyunlarına gelmemelidirler'' değerlendirmesinde bulundu.
    
Gürsel Tekin: Suriye'de akan kan kardeş kanıdır
Törende konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin Suriye’de Kerbela olmasın dedi.  Tekin Şunları Söyledi: Suriye’deki olayların Kerbela gibi olmamasını istediklerini belirtti. Tekin, “Suriye’de akan kan kardeşkanıdır. Hangi tarafta olursa olsun Suriye’de akan kan Müslüman kanıdır. Müslüman kanının sel olması kimin işine yarar? Suriye’yi cehenneme çeviren, orada yanan ateşe odun taşımak asla kabul edilemez. Suriye, Kerbela olmasın. Biz zalimlerin yanında değiliz. Zulmün iyisi kötüsü olmaz. Tüm dertlerin devası barıştır, kardeşliktir. Sevginin gücü güçlerin en büyüğüdür.” diye konuştu.

Filistin’deki saldırıya da değinen Tekin, “Dinimizin adı barıştır. Yurtta sulh, cihanda sulh dinimizin de emridir. Bugün çevremizde yaşanan insanlık dramında Filistinlilerin acısını hep beraber izliyoruz. Filistin’in bağımsız bir devlet olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Atilla Kaya: İslam dünası Ehli Beyt sevgisinde birleşmiştir

MHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya ise matem töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: MHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya ise aşurenin Türkiye'de yaşayan her insanın ortak paydası haline geldiğini belirterek, Ehl-i Beyt sevgisinin Müslümanların her kesimini birleştirdiğini ifade etti.
Bayrak ve ülke için her türlü fedakârlığı yapan, gerektiğinde canını bile vermekten çekinmeyen insanların sorunlarına el atılması gerektiğini vurgulayan Kaya, ''Milletvekili arkadaşım Ali Özgündüz'ün bu dönemde verdiği, benim de geçmiş dönemde Meclis'e ulaştırdığım, bugünün matem günü olarak kabul edilmesi hakkında tekliflerimizin gündeme alınması gerekiyor'' dedi.

Ali Yeral: Aşura ve Gadir-i Hum Tatil Edilisin

Antakya Ehlibeyt Vakfı (EHDAV) Başkanı Ali Yeral’da törende yaptığı konuşmada Aşura’nın ve Gadir-i Hum Bayramının tatil edilmesini istedi.

Yeral konuşmasında şunları söyledi: "Tarih boyunca tüm zorluklara ve baskılara rağmen, E. Beyte müntesip olmakla iftihar eden biz Alevilerin, Emirulmuminin İmam-ı Ali Efendimizden öğrendiğimiz bir düsturu vardır: “İnsanlar iki çeşittir; ya dinde kardeşin, ya da yaratılışta eşindir.” Yani biz; dili, dini, ırkı, rengi ve felsefesi ne olursa olsun herkese din veya insanlık kardeşi gözüyle bakarız. Ama ne acı bir gerçek ki, 21. asırda hayvanlarla bitki haklarının bile savunulduğu bir ortamda,  14 asır boyunca biz Alevilerle uğraşmaktan ve bize iftira atmaktan yorulup hayâ etmeyen çok sayıda kişi ve kesim vardır. Gah biz Akdeniz Arap Alevileriyle, gah Şiilik adı altında kardeşlerimizle, gah Bektaşilik - Kızılbaşlık adı altında canlarla uğraşılıyor. Oysa biz şöhret, menfaat ve reyting uğruna, mezheplerle inançların TV ekranları ile sanal alemde polemik ve tartışma konusu yapılmasını son derece çirkin ve tehlikeli görmekteyiz. Son zamanlarda görüp işittiklerimiz hem Alevi – Sünni kardeşliğimizi, hem de milli birlik ve beraberliğimizi büyük ölçüde zedelemektedir. Siz birilerini inancından dolayı kınamaya ve mahkûm etmeğe kalkışırsanız, büyük bir hata içine düşmüş olursunuz. Zira size göre onun inancı yanlışsa, o zaman ona göre de sizin inancınız yanlış olur. Madem kimse kimsenin mezarına girip başkasının yerine Münker’le Nekir’e hesap vermeyecek, o zaman gazeteci, yazar, akademisyen ve siyasetçilerin acilen toplumların ve özellikle biz Alevilerin inançlarından ellerini çekmeleri lazımdır.

            Sünni kardeşlerimiz, tüm Müslümanların ortak değeri olan İmam Hüseyin (A.S) ile E. Beyte zulmü ilke olarak algılayan çarpık Emevilerle aralarını iyice açmaları lazımdır. Zira bu millet; Mutahhar E. Beytin 12 İmamının 11’ini kılıç ve zehirle şehit eden, Kâbe’yi yıkan ve K. Kerimi oklarla parçalayan Emevilerle Abbasilerin ne avukatlığını, ne de jandarmalığını yapabilir. Onun içindir ki, yeni Kerbela facialarının vuku bulmaması için, mezhebi taassup inadının bir kenara itilmesini ve sınırlarımızın Patriot füzeleriyle değil, sevgi çiçekleri ve barış köprüleriyle komşularımıza bağlanmasını istiyoruz. Yakın zamanda Gadir Hum Bayramı ile Aşura günün resmi tatil ilan edilmesini tekrar istiyoruz." Mevlam bizleri İ. Hüseyin’in kurtuluş gemisinden mahrum etmesin diye konuştu

Törene gönderilen mesajlar

Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, SP Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Esenler, Kâğıthane, Bağcılar, Bahçelievler Belediye Başkanları, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,  SP İl Başkanı Selman Esmerer matem törenine taziye mesajı gönderdiler.

Törenden notlar….
Törene,   Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek,  Eski Adalet Bakanı ve SP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, MHP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya, İran Meclis Başkanı Dr. Ali Laricani, Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Dr. Humam Hammodi, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Doğan Bermek, Cem Vakfı Alevi Din Hizmetleri Başkanı Ali Yüce, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır, EHDAV Vakfı Başkanı Ali Yeral, Dünya Caferi Alimleri Birliği Başkanı Hasan Karabulut,  İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçisi ve İstanbul Başkonsolosu, Azerbaycan İstanbul Konsolosu katıldı.


Matem törenine sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, gazeteciler, sanatçılar ve on binlerce kişi katıldı.

Nebevi Gülistana, Emevi Hazan adlı tiyatro gösterisinde gözyaşları sel oldu

Azerbaycanlı Tiyatro sanatçısı Hilal Mahmutoğlu Hasanov ve Zeynebiye Gençlik Tiyatrosu Genel Sanat yönetmeni Kasım Alcan yönetiminde Kerbela faciasını anlatan tiyatro oyunu ile izleyiciler gözyaşlarına boğuldu.
7’den 70’e on binlerce kişi yasın sembolü siyah kıyafetler içinde Kerbela katliamına karşı duygularını gözyaşı dökerek ifade etti. Aşura gününün anlamına binaen Kızılay yararına düzenlenen “Kan ver, Hayat Kurtar.” Kampanyasında bu yıl toplanan kanlar Filistin’e bağışlandı.
Törene, siyasiler, mülki amirleri, öğretim üyeleri, sanatçılar, yabancı misyon şefleri, azınlık ve cemaatlerin temsilcileri, yerel yöneticiler ile birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcileri katıldı. Azerbaycanlı Ehl-i Beyt Meddahı Seyyid Talih Borodigahi’nin okuduğu Mersiyeler duygu yoğunluğunu arttırdı. Aşura Meydanı ve çevresinde, Emniyet güçlerinin yanı sıra, Evrensel Aşura Matem Merasimi Tertip komitesinin de yoğun güvenlik önlemleri aldıkları görüldü.
Tören sonrası katılımcılar sinezen destelerinin ağıtlarıyla, tören alanından ayrılırken, Zeynebiye mahallesi halkı, misafirlere Hz. İmam Hüseyin ihsanı olarak on bin kişilik yemek verdiler.  .

GELENEKSEL AŞURA BASIN ÖDÜLLERİ BU YILDA SAHİPLERİNİ BULACAK
   Her yıl Caferi Yol Dergisi tarafından düzenlenen basın ödülleri bu yılda sahibini bulacak. 3 dalda yapılacak olan değerlendirmelerde; En iyi fotoğraflı haber, en iyi görüntülü haber ve en iyi program dalında yapılacak değerlendirmelerde 1. 2. ve 3. olan basın mensuplarına ödül verilecek.  Tüm basın mensuplarına CAFERİDER adına büyük katkılarından dolayı şükranlarımızı sunar çalışmalarınızda başarılar dileriz. 

Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
24-11-2012 19:44 - 4338 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
17-05-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım