Ana Sayfa İç Gündem Ülke Gündemi Dünya Gündemi Kütüphane Etkinlik Kültür -Sanat- Bilim Haber - Analiz Caferider
Aşırı Silahlanma Var Barış İçin Kaynaklar Yetersiz
Dünya nükleer silahlardan arındırılmalı
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
03-09-2012 11:05 - 1414 Okunma

 Uluslararası silah ticaretiyle ilgili yetersiz seviyedeki yasalar insanların korkunç bedeller ödemesine yol açıyor. Geçtiğimiz ay, birbiri ile çatışan çıkarlar bu alanda büyük bir ihtiyaç haline gelen uluslararası bir anlaşmaya varılmasına engel oldu. Buna ilave olarak, küresel boyutta güçlü ve artan bir şekilde desteklenmesine rağmen, nükleer silahsızlanma çabalarında da ilerleme sağlanamadı.

 
Geçtiğimiz ayki müzakerelerin başarısız olması ve Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarının yıldönümünün Ağustos ayında yaşanması, nerede hata yapıldığı, silahsızlanma ve silahların kontrolünün neden ulaşılması çok zor hedefler olduğu ve  uluslararası topluluğun böylesine hayati öneme sahip bir konuda işleri yeniden yoluna nasıl koyabileceği hususlarının derinden incelenmesi için iyi bir fırsat teşkil ediyor.
 
Birçok savunma birimi, güvenliğin sınırları korumaktan daha öte bir konu olduğunu anlamaya başlıyor. Hiçbir ülkenin tek başına kontrol edemeyeceği demografik yapıdaki değişiklikler, süreğen yoksulluk, ekonomik eşitsizlik, çevrenin tahrip edilmesi, salgın hastalıklar, organize suç örgütü faaliyetleri, baskıcı hükümetler ve diğer bir çok nedenden dolayı ciddi güvenlik endişeleri ortaya çıkabiliyor. Ancak bu sorunların hiç birinin çözümü silahlardan geçmiyor.
 
Ne varki, bu yeni güvenlik sorunlarının teşhis edilmesiyle çözüm için yeni politikalar üretilmesi arasındaki uçurum endişe verici boyutlara ulaşıyor. Ulusal bütçe öncelikleri hala eski paradigmaları yansıtıyor. Büyük ölçekli askeri harcamalar ve nükleer silahların modernleştirilmesine yapılan yatırımlar sonucu dünyamız aşırı silahlanmış, ancak barış için yeterli kaynağı ayırmamış bir duruma düşüyor.
 
Geçtiğimiz yıl silahlanmaya küresel ölçekte harcanan para 1,7 trilyon ABD Dolarını aşmış bulunuyor. Bu da silahlanmaya neredeyse günde 4,6 milyar ABD Doları aktarıldığını gösteriyor. Günde silahlanmaya harcanan para Birleşmiş Milletler'in yıllık bütçesinin iki katına denk geliyor. En cömert harcama ise onlarca yıl boyunca sürecek olan nükleer silahların modernleştirilmesi için yapılıyor.
 
Soğuk savaş sonrasında ve küresel ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde silahlanmaya neden bu kadar çok para harcandığını açıklamak hiç kolay değil. Ekonomistler buna "fırsat maliyeti" diyor. Ben ise bunu insanların kaçırdığı fırsat olarak adlandırıyorum. Aslında nükleer silahlar için ayrılan bütçelerde kesinti yapılabileceği görülüyor.
 
Söz konusu silahların, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik olarak günümüzde karşımıza çıkan tehtidlerin önlenmesine bir faydası bulunmuyor. Aksine, varlıkları istikrarsızlığa yol açıyor. Vazgeçilmez oldukları iddia edildikçe nükleer silahlara sahip olma isteği de o kadar artıyor. Dahası, bu silahlarla ilgili kazaların yaşanması ve stoklanmaları ve geliştirilmeleri esnasında sağlık ve çevreye yapacakları etkiler de risk teşkil ediyor.
 
Nükleer silahlardan arınmaya yönelik taahhütün bir kez daha vurgulanmasının ve bu ortak hedefin ulusal bütçe, plan ve kurumlara yansıtılmasının zamanı gelmiş bulunuyor. 
 
Dört yıl önce, silahsızlanma konusunda beş maddeden oluşan bir öneride bulundum. Önerilerim nükleer silahlarla ilgili bir uluslararası sözleşmeye ya da bu hedefe ulaşılması için bir çerçeve oluşturulmasına ihtiyaç duyulduğunu vurguluyordu. 
 
Ancak, silahsızlanma konusundaki çıkmaz hala varlığını koruyor. Çözüm için  muhakkakki Devletlerin faaliyetlerini ortak hedefe ulaşılmasına uyumlu hale getirmesi gerekiyor. Bu çıkmazdan kurtulmamız için Devletlerin ve sivil toplumun atması gereken belli adımlar bulunuyor. Bu adımları şunlar teşkil ediyor.
 
Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu'nun konuşlandırılmış ve henüz konuşlandırılmamış nükleer silahlarda kesintiye gidilmesine yönelik müzakereleri desteklenmelidir.
 
Benzer silahlara sahip diğer ülkelerin de silahsızlanma sürecine katılacaklarını taahhüt etmeleri sağlanmalıdır.
 
Nükleer silahların ve fırlatma sistemlerinin geliştirilmesi veya üretimi konusunda moratoryum ilan edilmelidir.
 
Nükleer silahların üretiminde kullanılacak ana malzemelerin yasaklanmasına yönelik çok taraflı bir anlaşma için müzakereler başlatılmalıdır.
 
Nükleer silah denemeleri sona erdirilmeli ve Kapsamlı Nükleer Silah Test Yasağı Sözleşmesi uygulamaya konmalıdır.
 
Başka ülkelerde nükleer silah konuşlandırılmasına son verilmeli ve söz konusu silahlar devre dışı bırakılmalıdır.
Paylaşım :
Mail Yazdır Yorum Yaz 0 Yorum
03-09-2012 11:05 - 1414 Okunma
Caferider Web TV
Video Galeri
Foto Galeri
Yazarlar Tümü
Şirali Bayat
ŞİA-CAFERİ AZERİ MİLLETİNİN YÜCELİŞ SERÜVENİ
Av. Sinan Kılıç
Selahattin Özgündüz’e neden saldırıyorlar?
İbrahim ŞEREN
ALLAH PEYGAMBERİNİ MUHATAP ALARAK YÜCE KURAN’DA ŞÖYLE BUYURUYOR
Mehdi AKSU
İRAN’DA SÜNNİLER!
Hamit Turan
ŞÎR-İ FIZZA
Çayan Uludağ
Mekteb-i Kerbela
Abdullah Turan
İmam Mehdi'nin Dünyaya Geldiğini İtiraf Eden Ehl-i Sünnet Âlimleri
Kasım Alcan
Hiç olmazsa dünyanızda özgür kişiler olun
Namık Kemal Zeybek
Osmanlı'da Alevi Katliamı
Orhan Kiverlioğlu
Biz büyük devlet iken
Seyyid Ahmedi Safi
Tüm Müslümanları ilgilendiren önemli sorun
Hüseyin Çaça
Kerbela Hadisesi-1-
Musa Ayaztekin
Muta Nikahı Nedir, Ne Değildir?
20-05-2024 | Ana Sayfa | Ana Sayfam Yap | Sitenize Ekleyin | Künye | Foto Galeri | Video Galeri | Yazarlar | İletişim | RSS
CaferiDer ® 2012  
Sitede bulunun içerikler ve analizler kaynak gösterilerek alıntılanabilir Tasarım & Yazılım : Network Yazılım