17-08-2013 tarihinde eklendi
Özgündüz'den Mısır ve bölgeye ilişkin açıklamalar
Türkiye hızla Vehabileşiyor, bu ülkeyi radikalize etmeyin

Ortadoğu'da yaşanan son gelişmeleri Zeynebiye Camiin'de kılınan Cuma hutbesinde değerlendiren Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz Mısır'da Hasan el-Benna ve Seyyit Kutup şu an yaşasaydı Müslüman kardeşlerden ayrılır ve onlarla mücadele ederdi diyerek çarpıcı mesajlar verdi.

Özgündüz şunları söyledi: "Myanmar Arakan’da, İslam coğrafyasının yaklaşık en doğusunda Budist bir ülkede azınlıkta yaşayan Müslümanlar, Vahabiler'in, Budistleri tahrikleri, Budistler'in beş bin yıllık Buda Heykeli'ni topa tutmaları yüzünden katlediliyor. Çocuklar mangallarda diri diri yakılıyor. Arakanlıların başlarını o şekilde derde sokan Vahabiler'den tık yok. Hadi gidin savaşın orada! Onların başlarını derde soktunuz, hadi gidin kurtarın, yok.

İsrail, Müslümanları Filistin'de katlediyor ve mukaddesatımızdan olan Mescid-i Aksa'yı adım adım tahrip ediyor, yakıp yakıyor. Şu anda da altını oyuyor, güya altında Mescid-i Süleyman'ı arıyor. “Süleyman ben-i İsrail'in peygamberidir, biz onun buradaki mescidini arıyoruz” bahanesiyle Mescid-i Aksa'nın yavaş yavaş altını oyuyorlar. Yine sorun yok, bilakis Siyonistlere karşı savaşmıyorlar, hatta onlardan destur, komuta alıyorlar.

Bahreyn'de bir aile bütün bir ulusa hükmediyor, zalimce hükmediyor ve kendi halkını Suud tanklarına ezdiriyor, camileri yıktırıyor, Kur’an-ı Kerim paletler altında çiğneniyor, kimsede tık yok. Hatta bizim şu Taksim'de kullanılan polis araçları vardı ya, aynısı Bahreyn Kralı'na da gönderilmiştir. Kobralar, gazlar, fişekler bizden gitmiştir halkı ezmek için. Kral ailesi fasık, Amerika'nın uşağının uşağı, İsrail'in uşağının uşağıdır. Suud onların uşağı, bunlar da Suud'un uşağı. Bu kral başta kalsın, halk demokrasi görmesin diye, biz o krala silah gönderiyoruz!

Yemen'de kan akıyor ve ne yazık ki o kan bizim de yakamıza bulaştı, çünkü gemi gemi buradan kan akıtanlara silah gidiyor.

Suriye’de ise Batılıların kendi istihbaratlarına göre de, Suriye'de halkın en az yüzde 70'i, Beşar'ı destekliyor. O yüzden Beşar barışçıl çözüm istiyor, sandık çözümü istiyor, beri taraftakiler demokratik çözümü kabul etmiyor.

Hani sandık mukaddesti, sandıktan çıkan kutsaldı, milletin namusuydu? Onlarca ülkenin sapık-kopuğunu oraya, kamplarınızda eğitip eğitip zorla o halkı ve Suriye'yi yok etmeleri için dolduruyorsunuz. Çoluk-çocuk demeden, kadın-kız, ihtiyar-hasta demeden katliamlar yapıyorlar.

Biz bunu yaparken bir de dönüp, Mısır'da bir ihtilal var, ihtilale karşı meydana çıkıp bağıranları orada askerler öldürüyor. Burada insanlık yok oluyor!

Mısır’da adam evine çekilse öldürülmüyor. Suriye'de evine çekilsen de öldürülüyorsun, meydana çıksan da öldürülüyorsun, hastaysan da, çocuksan da, kadınsan da, ceninsen de, ananın karnından henüz çıkmamışsan da öldürülüyorsun! Burada neden insanlık öldürüldü demiyoruz, bunu anlamıyorum.

Müslüman coğrafyayı kana bulayan, bütün sebepleri Allah yok etsin. Allah topyekununu yok etsin. Biz birini, diğerinden ayırmıyoruz. İlkeli duruşumuz en başından beri ne ise, bugün de odur.

Ama siz Mısır’da asker, meydana çıkıp, ihtilale karşı çıkanları öldürdüğünde adamlık yok oldu deyip, Suriye’de çoluk-çocuk, daha dünyaya gelmemiş ceninlerin öldürülmesi için kamplarda adam besleyip gönderiyorsanız o zaman bu sözü söyleme hakkınız kalmaz kardeşim.

Ermeni ceninini de öldüren kahrolsun, İsrail ceninini de öldüren kahrolsun. Biz cenini, bebeği, meydanımıza gelmeyen, bizimle savaşmayan halkı öldüren her kimse kahrolsun diyoruz.

Bizim böyle topyekün bir ilkemiz var. Değil Müslüman, gayrimüslim, müşrik bile olsa, çocuğunu, kadınını, hastasını, seninle savaşmayanını öldüremezsin!
Peygamberimiz (saa) Küffarla savaşsanız bile, kilisesinde, sinagogunda ibadetiyle meşgul olan din adamlarına dokunmayın, demiyor mu?

Alevi din adamlarını neden kaçırıyorsunuz? Neden işkence ediyorsunuz? Şiileri Mısır'da, Mursi kardeşinizin desturuyla niye öldürdüler, döve döve, zalimce? Çakal sürüsü gibi toplanmışlardı dört kişinin başına. Siz neden Mehdi'yi çağırıyorsunuz ve ya onun doğum gününü kutluyorsunuz diye meydanda döve döve, sürükleye sürükleye öldürdüler. Yani bu insanlar öldürülünce insan insanlıktan çıkıyor ama ceninler, çocuklar katledildiğinde insanlıktan çıkmıyor, hatta destek veriyorlar. Bu çelişki değil mi Allah aşkınıza?

Sizinle ideolojik yoldaşlığı olanları öldürenler insanlığı öldürmüş oluyor, ama ideolojik yoldaşlığı olmayanların çoluklu çocuklu yaşlısı gencini öldürenler insanlığı öldürmüş olmuyor öyle mi. Siz böyle düşünüyorsanız yolumuz da düşüncemiz de anlayışımız da ayrıdır. Ben diyorum ki

Ecdadımı katleden Emeninin çocuğuna da kurşun sıkan benden değil lanetliyorum. İdeolojik yoldaşlarınıza çoluk çoçuk, yaşlı genç öldürsün diye silah gönderiyorsan beri taraftan da ideolojik yoldaşlarınız isyan çıkarıyor diye öldürülüyorsa burada bir çelişki var o zaman insanlık adına konuşmayacaksınız, İnsanlık yani ihvan demekse bu başka bir şey. Evet, İhvan can çekişiyor. İnsanlık bütün ben-i Ademi kapsıyor. O zaman insanlık diğerlerini de kapsıyor onlara da aynı hassasiyeti göstermeniz gerekiyor. Bunu yapmıyorsanız sizin insanlı ve İslamiyet adına gösterdiğiniz hassasiyet kuşku götürür.

Ben topyekûn insanların öldürülmesine hele hele çocukların öldürülensine hangi din ve mezhepten olursa olsun yaşlı, çoluk-çocuk kadın, din adamlarının elinde silah olmadan karşına çıkan değil işiyle meşgul olanların öldürülmesi lanetliyorum. Onları öldüremezsiniz bu din böyle diyor. Bu din bütün mezhepleriyle böyle diyor.  Biz, İnsanlığı şeyh Şahete'yi hunharca katleden Mursi'nin ihvanının tekelinde görmüyoruz.

Ben bir kere daha hatırlatayım bu ülkede İslamcı kardeşlerim merhum Erbakan’ın onurlu duruşuna dönmeden ve de Mısır'daki İslamcılar da şehit Seyyid Kutup ve Hasan-ül Benna'nın çizgisine dönmeden rahat yüzü görmeyeceksiniz. Onların görüşü buydu ben batıdan ABD'den nefret ediyorum ama onlara sığınan, onların merhametinden medet uman Müslümanlardan daha çok nefret ediyorum. Eğer onlar bu gün dirilse bu günkü İhvandan farklı bir hareket olur ve bunlara karşı savaşırlardı. Yemin olsun öyle yaparlardı. ABD uşağı, İsrail uşağı İhvan mı olur? Bunları Hasan-ul Benna'ya mı mal edeceksiniz?

Hükümetimiz diyor ki millet İslam ülkeleri kana bulandı, sıra ülkemize geliyor bunu işin farkında olarak diyorsa güzel, amman tahriklere gelmeyin buda güzel sözdür altına imzamı atıyorum. Fakat bunu, taraf olan herkesin amaline ve pratiğine yansıtması gerekir, böyle olursa tamam. Ama ülkem git gide Vehbileşiyor, radikalize ediliyor, bir birine karşı biliyorsunuz diğer yandan da aman kavga etmeyin diyorsunuz. Ben defalarca kendi içimizin Vehbilerini lanetleyerk dışlamışım ve onlar bizden değil demişim. İslam içerisinde fitne çıkaracak, diğer kardeşlerimizin kutsallarına söven kim varsa bizden değil diyor reddediyoruz. Siz de diye biliyor musunuz? Ama dünyanın bütün Vehbilerini getirip kamplarda besleyerek eğitip Suriye'de ez Zehra şehrinde veya Şam'da Peygamber kızı Hz. Zeynep'in mukaddes Türbesinin üzerine salıyorsanız ve beri taraftan da aman tahrik olmayın diyorsunuz nasıl tahrik olmasınlar? Türkiye'de kurulan Vehabi siteleri durmadan Şia aleyhtarı yayınlar yapıyorlar ve aman tahrik olmayın diyorsunuz!? Bu ne demek oluyor?

Biri Şii'ye sövecek tahrik olmayacak, öteki Sünni'ye sövecek sen tahrik olmayacaksın öyle mi? Benim tarafımdan sana sövenleri defettim dışlayıp lanetledim, sen de senin tarafından bana sövenleri defedip lanetle işte o zaman biz kol kolaya yan yana olduk mu onlar bakacaklar ki bu ülkede İngiliz uşaklarının müşterisi yoktur. Her iki tarafta onları fitneci olarak kabul edip dışladı. Ya da her iki tarafın aşırılarını, milletin dini duygularını tahrik edenleri tutup tıkın içeriye. Demokrasi fitne çıkarıp milleti birbirine kırdırmak, birilerinin insancına sövmek değildir. Biz o günde bunu diyorduk bu günde bunu diyoruz. Demokrasiyi fikir özgürlüğünü sövmek olarak algılayan ister Sünni ister Şii olsun lanetliyorum. Yok, böyle bir şey. Özgürlük başkalarının sınırlarına kadardır. Sınırsız özgürlük yoktur demokraside. Ben sana sövenleri dışlayıp lanetliyorken sen bana sövenleri besleyip büyütüyorsun. Dediğinle yaptığınız bir birine uymuyor. Bu ülkeyi radikalize etmeyin, git gide baharlaşmış benzine dönüşüyor bir kıvılcımla Allah göstermesin infiale dönüyor, yapmayın etmeyin.

Hacı Bektaş törenlerinde güzel konuşuyorsunuz da ama Hacı Bektaşi sevenlere karşı da halk sürekli bileniyor. Bunda yöneticilerin sorumluluğu yok mu? Kendinize gelin dostlarım, kardeşlerim canlarım yapmayın etmeyin. Bu ülkede bu gerginlik böyle devam ederse hepimiz bu işin altında kalırız. Kullanırız, tahta otururuz gibi bir hesabı kimse gütmesin. Ortalık bulandıktan sonra işte gördüğünüz gibi Mursi kardeşiniz gitti değil mi? Bu ülkede barış yolunu koruyacak hatta tüm İslam ülkelerinde barışı koruyacak ateşin üzerine benzinle değil suyla gidecek dönüşmedikçe ve ben halen ümitliyim bu ülkede Vehbileşmemiş aklıselim insanlarla bunu başarabiliriz. Biz bu konuda varız. Siz de varsanız buyurun. “ diye konuştu.

http://caferider.com.tr/ozgunduz-den-misir-ve-bolgeye-iliskin-aciklamalar_h9975.html