Suriye üzerinden Alevilere yönelik baskı ve tahrikler bitmek bilmiyor. Son olarak Suriye'nin Lazkiye' bölgesinde Alevilere yönelik Nusra örgütünün katliamları ve bir Alevi inanç önderini kaçırarak işkence görüntülerinin sosyal paylaşım sitelerine servis edilmesi büyük tepki topluyor. Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgünüdüz'ün ardından olaylara bir tepki de Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Av. Doğan Bermek'ten geldi. Bermek şunları söylüyor:
Türkiye Silivri ya da Ergenekon davası sonuçları ile meşgul iken, Suriye’li Kürt hareketi PYD’nin lideri Müslim Salih’in iki gün önce ve dün sabah verdiği haberler doğru çıktı. Önce Kürtlere yönelik ROJAVA katliamı yapıldı. Bu arada Müslim Salih, AL- NUSRA adlı Suriye’li El- Kaide örgütüne Türkiye’nin Karkamış sınır kapısından birkaç kamyon silah ve mühimmat gönderildiğini açıklamış idi. Ardından bu grupların megafonlar ile camilerden Aleviler ve Kürtler üzerine saldırılar düzenliyor bilgisini vermiş idi. Olayların gelişimi tam da ÇORUM, MARAŞ olayları, Madımak olayını hatırlatan bir manzara çiziyor.
5 Ağustos sabahı ise AL-NUSRA çeteleri Suriye’nin Hatay sınırımıza 80 km. mesafedeki Lazkiye kenti civarındaki , Al-Nabhan, Barouda, Al-Hanbushyeh, Astrabeh ve Al-Nabateh adlı Alevi köylerine saldırdılar ve 300 kişiyi katledip, 1000 den fazla kişiyi yaraladılar.
Elimize gelen ve daha doğruluğu tam teyit edilmemiş bilgilere gore, sabah saatlerinde kıyıya botlarla yanaşan Al-Nusra militanları karaya çıkıp tam anlamı ile vahşi ve insanlık dışı bir katliam gerçekleştirmişler, akşam saatlerine doğru da Suriye ordusu bölgede hakimiyeti tekrar ele geçirmiş.Basından öğrendiğimize gore, saldırganlar kaçarken de bir çok Alevi inanç önderini rehin alarak gitmişler, kaçırılanların sonunun da karanlık olacağını düşünmek için çok sebebimiz var.
Aleviler, bu olayları bir çatışma ortamına taşımak isteyenlerin istedikleri çatışmaya taraf olmayacaklar. İçleri yanacak, kahrolacaklar, üzülecekler, kızacaklar ama yine de yukarıdaki resimde görüldüğü gibi çocukları, kadınları, savunmasız insanları katletmeyecekler. Böyler insanlık dışı şeyler Alevilerin aklından geçmedi, geçmeyecek. Böyle bir çatışmayı bizim yaşadığımız topraklara taşımak isteyenler, ülkemizdeki destekçileri kim olursa olsun, bu amaçlarına ulaşamayacaklar.
Ama gerek orada , gerek ülkemizde bu işlere karışanların Avrupa Ceza mahkemelerine, Savaş Suçları mahkemelerine çıkması için yapılacak ne varsa yapmaya gayret edeceğiz.
Suriye’de çetin, acımasız, korkunç, ahlaksız ve imansız bir iç savaş sürmekte. Adına savaş dahi denemeyecek kadar rezil ve adice sürdürülen bu vahşete, şu yada bu yandan taraf olmak kadar yanlış ve akıl dışı bir şey düşünemiyoruz. Ortam böyle iken, tüm dünya Suriye’de olan bitenden büyük ölçüde rahatsız ve kararsız iken, Kürt hareketi Karkamış sınır kapısından AL-NUSRA’ya silah ve mühimmat gönderildiğini iddia ediyor, devlet yetkilileri ve hükümetten hiç bir açıklama gelmiyor, halk deyimi ile bir tıs dahi yok. Daha da ötesi tam da Kürt PYD liderinin açıklamasının iki gün ardından Lazkiye’de bu katliam sahneye konuyor.
Türkiye’deki hükümet üyeleri, siyasetçiler, güvenlik ve kamu görevlilerinden bu işlere bulaşanlar var ise, bugün olmazsa üç sene, beş sene, yedi sene sonra, ama mutlaka ve mutlaka gerek Türkiye yargısı önünde, gerekse Uluslararası Savaş Suçları ve Avrupa Ceza Mahkemelerinde yargılanacaklar. Devlette hiç bir şey kaybolmaz, hiç bir şey sır olarak kalmaz, günü gelince meydana çıkar, o zaman bu işlere karışmış olanlar çok şaşıracaklar. Reyhanlı’da seksenüç MOBESE’yi bozanlar, uyduların ve ABD AWACS uçaklarının her bir kaç saniyede bir aldığı görüntüleri yok edemeyecekler. O insanlıktan nasip almamış Al-Nusra militanlarını Lazkiye kıyılarına taşıyan botların nerelerden yola çıktıkları, kullandıkları silahların ve mühimmatın nerelerde depolanmış olduğu bu görüntülere girmiştir, bugün olmazsa yarın o görüntüler bir şekilde meydana çıkacaktır.
Diyanet yetkilileri Kadir gecesi sabahı öldürenlerin ve o vahşilere destek olanların İslam dini ile alakaları hakkında bize bir şeyler söyleyebilecek mi? Biz İslam dininde, hele hele kutsal aylarda, böyle davranışlara cevaz olmadığını biliyoruz, öyle inanıyoruz, hangi inanç, hangi yorum bu işleri hoş görür? Hala bu adamlarla inanç ortağı olma iddiasında bulunanlar neyin peşindeler? İnsanlık 1400 yıl once bir KERBELA vakası gördü, acısı hala unutulmadı. Yeni KERBELA’ların sorumlusu olmak, yeniden YEZİT olmak, birilerinin vicdanlarına hiç mi ağır gelmiyor? Bütün bu yaşananlardan biraz da olsa ders alıp, azcık daha insan olmaya çalışmak çok mu zor bir şey?
Suriye’de katliamlarda canlarını kaybeden masumlara Allah’tan rahmet diliyorum. Katliamları yapanlara, o katillere yardım edenlere lanet olsun. O bölgedeki masum halkın Allah yardımcısı olsun.