İsrail ve Filistin temsilcilerinin barış görüşmelerine bugün (29 Temmuz) Washington'da yeniden başlayacağı açıklandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jennifer Psaki, dün yaptığı açıklamada, bu akşamki ilk görüşmeye İsrail Adalet Bakanı ve Başmüzakerecisi Tzipi Livni ve Başbakan Benjamin Netanyahu'nun özel temsilcisi Yitzhak Molcho ile Filistin Başmüzakerecisi Said Erekat ve Muhammed Ştayyeh adlı üst düzey bir yetkilinin katılacağını belirtti.
Diğer yandan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'le yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin davetini kabul ettiklerini ve müzakere heyetini Washington'a göndereceklerini söyledi.
104 Filistinli tutukluyu serbest bırakmaya karar veren İsrail hükümeti de Filistin yönetimiyle ele alınacak herhangi bir konunun ülkede referanduma sunulacağını açıkladı.
Filistin ile İsrail arasındaki doğrudan barış görüşmeleri, bugün (29 Temmuz) Washington'da yeniden başlayacak. Görüşmeler öncesinde İsrail, tutuklu bulunan 104 Filistinliyi aşamalı olarak serbest bırakacaklarını açıkladı. Karar, Filistinlilerce olumlu karşılanırken, İsrail'de ise tartışmalara yol açtı. Gözlemciler, İsrail'in bu kararının barış görüşmeleri için yararlı olacağı görüşünde…
Netanyahu: İnanılmayacak zorlukta bir karar aldık
İsrail hükümetince dün öğleden sonra yapılan ve uzun süren tartışmalara sahne olduğu belirtilen toplantı sonucunda, 7 hayır oyu ve 2 çekimser oy karşısında 13 evet oyuyla, 104 Filistinli tutuklunun aşamalı olarak serbest bırakılması kararı alındı.
Karara göre, Filistinlilerin salıverilme sürecinin denetlenmesi amacıyla İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu liderliğinde ve bakanlar düzeyinde bir komite kurulacak. Ayrıca, İsrail uyruklu Arapların serbest bırakılmasına dair kararın ise tekrar hükümetin onayından geçmesi gerekiyor.
Söz konusu karar açıklandıktan sonra, Netanyahu bir konuşma yaparak, bunun kendisi, yönetimi ve zarar gören aileler için "inanılmaz ölçüde zor bir karar" olduğuna işaret etti. Başbakan Netanyahu, ülke çıkarları için bu denli zor bir karara imza atılması gerektiğini vurguladı.
Karar, ülkede tepki uyandırdı
Filistinli tutukluların serbest bırakılması, İsrail'de uzun süredir tartışılan bir konu. Dün bazı İsrailliler, mitingler yaparak hükümetin bu kararını protesto ederken, Filistinlilerce düzenlenen saldırılardan zarar gören İsrailli aileler de karardan memnun olmadıklarını açıkladı.
İsrail meclisindeki 3'üncü parti konumundaki sağcı Yahudi Evi Partisi'nin lideri Ekonomi Bakanı Naftali Bennett, tutuklu "teröristlerin" serbest bırakılması yerine öldürülmesi gerektiğini savundu. Bennett, iki devlet planının yanlış olduğunu, barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasının barış yerine daha fazla saldırı getireceğini söyledi.
İsrail Adalet Bakanı ve Başmüzakerecisi Tzipi Livni ise, Filistinlilerin salıverilmesinin İsraillilere acı vereceğini anladığını, ancak çeşitli unsurlar değerlendirildikten sonra artık ileriye bakılması gerektiğini açıkladı. Livni, daha önce olduğunun aksine, bu kez Filistinlilerin serbest bırakılması kararını kendi inisiyatifleriyle aldıklarına, bunun için önkoşulun ise tarafların barış görüşmeleri konusunda samimiyet göstermeleri olduğuna işaret etti.
Karar, Filistin tarafından olumlu karşılandı
Filistin'in başmüzakerecisi Saib Erekat, İsrail'in, Oslo Anlaşması imzalanmadan önce tutuklanan Filistinlileri serbest bırakma kararını olumlu karşıladıklarını belirtti.
Erekat, İsrail'e ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin yarattığı görüşme fırsatından yararlanarak işgali durdurmanın yanında, hem iki ülke hem de diğer bölge ülkeleri için adil, özgürlükçü ve barışçı nitelikler taşıyan yeni bir dönem açma çağrısında bulundu.
Erekat, İsrail'in diğer Filistinlileri serbest bırakmasını sağlamak için de çaba harcamaya devam edeceklerini vurguladı.
Gözlemciler, İsrail'in bu kararının iki taraf arasındaki barış görüşmelerinin yeniden başlatılması için olumlu bir sinyal verdiği kanısında. Böylece, Washington'da düzenlenecek ilk görüşmeler için olumlu bir ortam yaratıldığı görüşündeki gözlemciler, müzakerelerde gerçek anlamda bir ilerleme kaydedilmesinin ise ABD'nin arabuluculuğu altında iki taraftan müzakerecilerin çabalarına bağlı olduğuna dikkat çekiyor.