HALEP – “Kuzey Fırtınası Tugayı” terör grubu üyesi Mazen Ali Hammuş, Lübnanlı Müstakbel Akımı Milletvekillerinden Ukab Sakr’ın Türkiye’den Halep’e gelmekte olan Lübnanlıların Azaz bölgesinden geçtikleri sırada kaçırılması talimatını verdiğini, Suriye’deki teröristleri örgütleyen, finanse eden ve silahlandıranlardan bir olduğunu itiraf etti.
Terörist Hammuş, Tunus, Libya, Çeçen, Mısır, Afganistan ve muhtelif ülkelerden kiralık teröristlerle katliam yaptığını da anlattı.
Halep’in Azaz kentinden olan terörist Suriye televizyonunun dün yayınladığı itiraflarında, Azaz’da Askeri Güvenlik binasının aralarında Tunus ve Libyalı grupların bulunduğu terör grupları tarafından 18 gün boyunca kuşatılması eylemine katıldığını söyledi.
İnsanlar arasında ayrılık tohumları ekmek amacıyla Azaz bölgesinde sivilleri kaçıran Dadihi adlı terör grubuna bağlı olduğunu bildiren terörist, kaçırdıkları sivilleri hapsetmek için Türkiye sınırına yakın el-Cebel bölgesinde özel bir hapishane kurduklarını, insanları korkutmak ve sindirmek amacıyla kaçırdıkları insanları öldürdüklerini ifade etti.
Terörist Hammuş, bölgedeki silahlı terör gruplarının Bab el-Selama kampında silah, mühimmat ve para aktarılmasını koordine etmek amacıyla Lübnanlı Milletvekili Ukab Sakr’la bir araya geldiklerini ya da bu işleri telefonla hallettiklerini belirtti.
“Milletvekili Sakr bize Türkiye sınırını geçip Halep’in Azaz bölgesine doğru gelmekte olan Lübnanlı bir yolcu otobüsünü kaçırma talimatı verdi. Otobüsü kaçırdıktan sonra içindeki kadınları serbest bırakıp erkekleri rehin aldık. Dadinci onları önce ailesinin evine yerleştirdi. Daha sonra Türkiye sınırında yer alan Azaz bölgesine 7 km uzaklıktaki el-Kurum bölgesine nakletmesi arından onlardan hiçbir haber alamadık” diye konuştu.
Dadinci’nin Mennig Havalimanı çevresindeki çatışmalarda yaralanması ardından tedavi için Türkiye’ye nakledildiğini ve orada öldüğüne işaret eden terörist, “Dadinci’yi Azaz bölgesinde kaçırılan Lübnanlıların bulunduğu yerin keşfedilmemesi için MİT tarafından öldürüldüğünü duyduk” dedi.
Dadinci’nin ölümü ardından anlaşmazlıklar çıktığını ve yardımcısı Semir Ammuri ve Kimya Öğretmeni Semo Salo adlı şahsın grubun başına geçtiklerini kaydeden terörist, grup üyeleri arasında ilişkilerin gerginleştiğini, gruptaki Muhammed el-Şeş’in “Şehit Ammar Tugayı” adlı bir grup kurma kararı aldığını söyledi.
Terörist Hammuş, kendilerinden el-Ksayr bölgesindeki teröristleri desteklemelerinin istendiğini, dolayısıyla bir grup teröristin Doğu el-Buvayda’ya gittiğini, bununla birlikte Tevhid Tugayından grupların da destek için el-Ksayr’a gittiklerini aktararak el-Ksayr’da özellikle Tevhid Tugayından çok sayıda silahlının öldüğünü, bunun üzerine bölgeden kaçtığını belirtti.
Ordu birliklerinin Şehy Sait bölgesini kontrol altına alması ardından teröristlerin morallerinin çöktüğünü, özellikle Homs’un el-Ksayr ve Halep yakınlarındaki Abd Rabbe bölgelerinin ordunun kontrolüne geçmesiyle birlikte gerilediklerini, çünkü Halep kırsalından kente uzanan silah ve mühimmat tedarik yollarının kesildiğinin söyledi.
Terörist Hammuş, bölgedeki silahlı terör gruplarının şeker ve buğday fabrikalarını soyup Türkiye’ye nakledip orada sattıklarını, aldıkları paralarla silah ve mühimmat satın aldıklarını bildirdi.
Tevhid ve Ahrar Cebel el-Zaviye Tugaylarının Suriye’deki fabrikaları Türkiye’ye taşıma, Kuzey Fırtınası Tugayının ise Mennig Havalimanını işgal etme görevi üstlendiğini fakat ordunun gücü nedeniyle başarısız olduğunu ifade etti.
Terörist, Türkiye’ye yaralı olarak giren ve ölen her şahsın organlarının silah satın almak amacıyla satıldığına dikkat çekerek Doha Koalisyonu üyesi Suphi Hamidi ile ilişkileri bulunduğunu, fakat kendilerine hiçbir şey sunmadığını, paraları başkalarına dağıttığını kaydetti.
|
|