Hizbullah Suriye krizine dahil olmaya devam edecek
BEYRUT – Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, Lübnan direnişinin Suriye’de yaşananlara yönelik tavrının sabit olduğunu bildirerek olayların başlamasından itibaren siyasi tutumlarının net olduğunu ve bölgeyi hedef alan projeyle mücadele etme kararı aldıklarını vurguladı.
Suriye’nin herhangi bir yerinde savaştıklarında Suriye, Lübnan ve halklarını savunduklarını belirten Nasrullah, dün Yaralı Direnişçi Günü münasebetiyle yaptığı konuşmada duygusal bir tepkiyle değil bir vizyona göre, uygulanmakta olan projenin ülkeler ve halklar üzerindeki sonuç ve tehlikelerinin farkına vararak hareket ettiklerini dile getirdi.
“Geçte olsa Suriye’de uygulanan planlarla mücadele etmek amacıyla sahada müdahale kararı aldık ve bu karar aniden alınmış bir karar değildir. Başından itibaren uygulanan projenin hedefleri, sürmesi halinde Suriye, Lübnan, Filistin ve bölge ve halkları üzerindeki olumsuz etkileri ve tehlikeleri konusunda net bir bakış açısı oluşturduk” dedi.
Suriye’de halk ve rejim hikâyesinin uzun zaman önce sona erdiğini, rejimi destekleyen ve desteklemeyen bir halk bölünmesinin söz konusu olduğunu söyleyerek “biz reform konusundaki bölüme destek veriyoruz fakat yıkıma karşıyız. Aynı zamanda reformda rejimin yanındayız fakat Suriye’nin yıkımı konusunda destek vermiyoruz. Bu nedenle halk ve rejim konusunu bir kenara bırakmak gerekiyor” diye konuştu.
Nasrullah, Suriye’de rejime karşı savaşan silahlı bir muhalefet ve yüz bini bulan yabancı militanın bulunduğuna işaret ederek demokrasi, seçim ve hatta anayasası olmayan Arap ve İslam ülkelerinin evlatlarını demokrasi, seçim ve reform gerçekleştirmek için büyük destek vererek Suriye’ye gönderdiğinin altını çizdi.
Şu an Suriye’deki muhalefeti silahlandırma girişiminin bir yalan olduğunu, çünkü muhalefetin uzun zamandır silahlandırıldığına dikkat çekerek tek amaçlarının Suriye’yi yıkma ve halkını kesip katletme pahasına rejimi değiştirip sonuçta yerine kaos ortamı yaratacak asıp kesen silahlı terör gruplarını getirmek olduğunu bildirdi.
Hizbullah Genel Sekreteri, Suriye’ye küresel bir savaşın olduğunu anlamaları ardından müdahale ettiklerini ve bunun sonucunda kıyametin koptuğunu, oysa birçok parti, ülke, örgüt ve gücün kendilerinden önce çoktan Suriye’de yaşananlara müdahil olduklarına işaret etti.
Nasrullah, “Hizbullah muhalefetin safında Suriye’ye müdahale etseydi kutsanır ve yüceltilir ve gerçek Hizbullah sayılırdı” diye belirtti.
Suriye ordusunun Suriye topraklarının dört bir yanında savaştığını, Hizbullah’ın ise makul ve ciddi imkânlarıyla koordineli, hesaplı ve dikkatli şekilde müdahale ettiğini, hedefleri Suriye sınırlarında durmayan bu tehlikeli küresel projeyle mücadelede sorumluluğunun bir kısmını yerine getirdiğini söyledi.
Suriye’de savaştıklarını neden açıkladıkları yönündeki eleştirilere cevap veren Nasrullah, meşru sorumluluk ve görev duygusuyla hareket ettiklerini, bu nedenle savaştıklarını gizlemediklerini ve bir dava uğruna savaştıkları için şehit düşen savaşçılarını övünerek toprağa verdiklerini kaydetti.
Nasrullah, Suriye’deki anlaşmazlığın iddia edildiği gibi iki mezhep arasında değil iki eksen ve iki proje arasında olduğunu ifade ederek Lübnan direnişinin Suriye’ye yönelik tutumunun tüm sonuçlarına katlanmaya hazır olduğunu, terör listesine eklenmesinin tutumunu değiştirmeyeceğini belirtti.
Mezhep söyleminin zayıflığın işareti olduğuna dikkat çekerek itham ve kötülemelerin tutumlarının doğru olduğu ve fedakârlıkları hak ettiği yönünde kanaatlerini arttırdığını söyledi.
Nasrullah, el-Ksayr kentinin Şii kenti olarak ilan edildiği yönündeki iddiaları yalanlayarak Sünni Şii çatışması iddiasının yanlış olmakla kalmayıp yalan olduğuna, bazı televizyonların yayınladığı görüntülerin çarpıtıldığına dikkat çekti.
|
|