MOSKOVA – Rusya Duma Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov; Amerika’nın Suriye hükümetini kimyasal silah kullanmakla suçlamalarının kabul edilemez olduğunu, öne sürdüğü delillerin uydurma ve yanlış ve çarpıtma olduğunu ifade etti.

Sosyal paylaşım sitesi üzerinden bugün yaptığı açıklamada Puşkov; Suriye hükümetinin kimyasal silah kullanımına yönelik verilerin Irak'ta kitle imha silahları ile ilgili üretilen yanlış verilere benzer şekilde üretildiğini söyledi.

Puşkov; Beyaz Sarayın dün Suriye'deki silahlı terör gruplarına yönelik desteklerini arttıracaklarını ve daha fazla silah göndereceklerini açıkladıkları vakitlerde "Suriye güçleri kimyasal silah kullandı" iddialarını dile getirdiklerini ifade etti.

Suriye için Irak kimyasal senaryosu mu?

ABD, Suriyeli savaşçılara silah sevkiyatını başlatıyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes, ABD Başkanı Barak Obama’nın bu kararı, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejiminin muhalefete karşı kimyasal silah kullandığına karşılık olarak aldığını belirtti. Esad’a bağlı güçlerin sarin gazı kullandığını doğrulayan kanıtların güya mart ayında CIA tarafından sunulduğu iddia ediliyor.

Beyaz Saray’ın açıklamasında, kanıtların, savaşçılar tarafından yapılan açıklamalar ve analizler temelinde toplandığı belirtiliyor. Gerçi Washington, “her pozitif sonuç, insanın sarin gazından etkilendiğine işaret ediyor, ancak nerde ve ne zaman kullanıldığı ve kimin sorumlu olduğu hakkında hiçbir bilgi vermiyor” diye kabul etti.

Ben Rhodes, CIA tarafından toplanan kanıtların Rusya’ya sunulduğunu bildirdi. Bu konu, 17-18 Haziran tarihlerinde Kuzey İrlanda’da yapılacak G-8 Grubu Zirvesinde görüşülecek.

Sarin gazının olası kullanımı ile ilgili olay geçen mart ayında yaşandı. Muhalefet, Beşar Esad’a bağlı güçleri, kimyasal silah kullanmakla suçladı. Mayıs ayının sonlarında da Türk istihbaratı Adana’da 12 savaşçıyı gözaltına alındı. Savaşçılarla birlikte sarin gazı içeren konteynere el konuldu.

BM’nin bu olayları özenle bağımsız soruşturmasını ilk talep edenlerden biri Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov oldu. Bir süre sonra soruşturmanın, muhalefetin Batılı müttefikleri tarafından suya düşürüldüğünü belirten Lavrov, 31 Mayıs’ta Moskova’daki basın toplantısında şunu söyledi:

“Bu konuda değişik provokasyonların yer alabileceği hususunda birçok kez uyardık. Bu yüzden zehirli kimyasal maddelerin kullanıldığına ilişkin tüm bilgilerin özenle soruşturulmasında ısrar ettik ve Suriye hükümetinin konu ile ilgili isteğini destekledik. Bilindiği gibi Suriye hükümeti, Halep yakınında yaşanan olayın soruşturulması için Suriye’ye uzmanlar grubunun gönderilmesini istedi. Maalesef politik oyunlar yüzünden BM Sekreterliği bu isteğe hızlı ve somut bir tepki vermeyerek kanımızca tamamen temelsiz talepler öne sürdü. Bu yüzden sıcağı sıcağına soruşturma yapılmadı.”

Sergey Lavrov, BM’nin Suriye’de insan hakları ihlallerini araştıran bağımsız komisyonun üyesi Carla del Ponte’nin, zehirli kimyasal maddelerin asıl silahlı radikaller tarafından kullanıldığını kanıtlayan verilerin elinde bulunduğu hakkında çok kez uyardığını anımsattı.

ABD, Irak işgalini haklı göstermek için kitle imha silahına ilişkin sahte bilgilerden yararlanmıştı. 2003’te ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, hatta BM Güvenlik Konseyi’nde, güya Irak’ta CIA tarafından bulunan zehirli madde ile dolu bir tüp göstermişti. 2011 yılında ise İngiliz gazete Guardian’a demecinde bunun bir yalan olduğunu, CIA ve Pentagon tarafından kontrol edilmeyen verileri açıkladığını itiraf etmişti.

Silah sevkiyatına gelince, silahların önemli bir kısmı, Suriye Yüksek Askeri Konseyi ve başkanı General Salim İdris emrine teslim edilecek. Ben Rhodes, konuyla ilgili olarak şunu söyledi:

“Halihazırda çabalarımızı, muhalif Yüksek Askeri Konsey’in etkililiğini arttırma ve müttefiklerimiz ile ortaklarımızın konseye yardımını koordine etme üzerinde yoğunlaştırdık. Beşar Esad hükümeti, muhalefetin silahlı gruplarına doğrudan destek dahil yardımımızı sayısal ve niteliksel bakımdan giderek artıracağımızı anlamalı.”

Rhodes, Suriyeli isyancılara ne gibi silahların sağlanacağını ve ne zaman gönderileceğini belirtmedi. Ancak Amerikan gazeteleri, söz konusu otomatik silahlar, cephane ve tanksavar silahların olduğunu aktardı. Büyük ihtimalle silah sevkiyatı başlamış bile. ABD, Afganistan’da ve Irak’ta çok sayıda silah biriktirmişti.

Öte yandan Suriye’de uçuşa yasak bölgenin oluşturulması hala söz konusu değil. Muhalefete uçaksavar füzelerin sevkiyatı olasılığından da söz edilmedi. Fakat Rhodes, ABD Başkanının Kuzey İrlanda Zirvesinin ardından yeni bir karar alabileceğini ima etti.