Her şeyi açıkça anlatmak istiyorum
NSU davası sanıklarından Carsten S, tutum değiştirerek her şeyi açıkça anlatmayı istediğini söyledi.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasının sekizinci gününde sanıklardan Carsten S.'nin yarım kalan ifadesine devam edildi.
İfadesine "Her şeyi gün ışığına çıkarmak istediğim bir noktaya geldim" sözleriyle başlayan sanık, bu kez "her şeyi olduğu gibi anlatmak istediğini” belirtti. Carsten S. buna gerekçe olarak ise ailesi için duyduğu endişeyi gösterdi. Annesinin sinir krizi geçirmesinden endişe ettiğini kaydeden sanık, "Annesi olmaktan gurur duyduğu oğul imajını ondan çalmak istemiyorum" dedi.
Carsten S., davanın sanıklarından Ralf Wohlleben'in kendisini NSU terör hücresi üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt için silah temin etmekle görevlendirdiğini ilk günkü ifadesinde kabul etmişti. Carsten S. cinayetlerde kullanıldığı iddia edilen Ceska marka silahı Ralf Wohlleben'e götürdüğünde, Wohlleben'in susturucuyu silaha taktığını ardından da kendisisine doğrultup güldüğünü söyledi. Sanık "Korktum ve iyi de bu böyle insanlara doğrultulmaz diye düşündüm" dedi.
Mundlos ve Böhnhardt'ın silahı teslim alırken "Nürnberg'de bir dükkana fener bıraktık" dediklerini ancak bunun ne anlama geldiğini anlamadığını savunan sanık, Wohlleben'in daha sonra bir telefon görüşmesinde Nürnberg'de birinin vurulduğunu söylediğini, kendisininse o anda "Umarım o silahla değildir" diye düşündüğünü kaydetti.
Çiçek dükkânı sahibi Enver Şimşek bahsedilen zamanda vurulmuş ancak Alman güvenlik ve istihbarat makamları işlenen cinayetin ardında aşırı sağ tehdidinin bulunması ihtimalini çok uzun bir süre göz ardı etmişti.
|
|