10-06-2013 tarihinde eklendi
Alevilerin Bursa buluşmasından çarpıcı mesajlar
Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şubesi açılıdı

 Bursa'nın Nilüfer İlçesi Ataevler Mahallesi'nde yapımı tamamlanan Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şubesi binasının açılışı, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şube Başkanı Ali Akca, Antakya Alevileri temsilcisi Ali Yeral,  , İstanbul Protestan Kilisesi'nden Timur Topuz, Nilüfer İlçe Müftüsü Durmuş Ayvaz ve çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleşti. Açılış öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, İstanbul'da yapılacak üçüncü köprünün ismi dahil olmak üzere bütün eylemleri askıya aldıklarını açıkladı.



Köprüye konulan Yavuz Selim İsmi için tepkilerini şimdilik göstermeyeceklerini belirten Özel, "Orada yapacağımız bir protesto, Başbakan'ın Taksim'in hıncını Alevilerden çıkarmasına sebep olabilir. 'Üçüncü köprü cinayettir' diyen o dönemin belediye başkanı, şimdinin ise başbakanıdır. Ya öngörüsü çok düşükmüş, ya da üçüncü köprü gerçekten de cinayet. Kendisi de bugün katil olmak üzere. Her şeyden önce işine geldin mi, 'Ben Alevileri severim. Hazreti Ali'yi severim' der. Yunus Emre'den şiirler okur. Madem öyleyse Yunus'un ismini neden vermiyorsun? Barış sürecindeyken, 'Barış' ismini neden vermiyorsun? Şimdi de, katledilen Alevi sayısı 40 bin mi 20 bin mi? diye tartışma başlattılar. 5 bin olsa ne olacak. Katliamdan sayılmayacak mı? Bunu herkesin iyi bilmesi gerekmektedir. Bu ülkeyi biraz da Alevilerin ahı tuttu. Çünkü Aleviler bugüne kadar sokağa çıkıp da kendileri adına bir talepte bulunmadılar. Fakat Alevilerin bütün bu söylemlerine rağmen Aleviler yok sayıldı. Yetmiyormuş gibi bir de bu ülkenin Başbakanı tarafından da hakarete uğradı. Dolayısıyla Başbakan'ın Taksim'den önce Alevilerden yaptığı haksızlıklardan dolayı özür dilemesi gerekir" dedi.



BİZ DE ŞAH İSMAİL ADINI VERİRİZ

Tören'de konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz,  "Necip millet" dediğinde eleştiri aldığını, ancak bundan kastının bu topraklar üstüde yaşayan, din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin Türk'üm diyen ve kavmiyetini koruyan herkesi kastettiğini söyleyerek başladı.

Özgündüz, "Eskiden düşmanlar bizi bölmek için uğraşırdı, bugün her ne olduysa sorumluluk makamındakilerin bizi bölmeye çalışmatığını görüyor ve hayretle izliyorum. Fakat buna rağmen bu millet, vakarını ve birliğini korumaya devam ediyor, bu halkı tebrik ediyorum." dedi.

Suriye konusuna da değinen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Ermeniler tarafından katledilen bir neslin 3. kuşağı olduğunu ve bu yaranın yirmi yıl önce yeniden kanatıldığını söylerek, "Akdeniz'deki Alevi kardeşlerimizin acılarını anlayabiliyorum. Dünyanın her yerinden ne kadar kopuk-sapık varsa, onların karnının üzerinden gidiyor, Suriye'deki akrabalarını öldürüyor ve tekrar geriye dönüyor. Şunu bilin ki, biz ruhumuzla, canımızla yanınızdayız.

Siz bana Esad'dan daha iyi komşuluk yapan birini gösterebilir misiniz? Beraber tatile gidelim dediniz geldi, ortak kabine toplantısı yapalım dediniz yaptı, vizeleri kaldıralım dediniz kaldırdı, sınırı temizleyelim dediniz temizledi. Bunların karşılığı ne oldu peki? Mayından temizlenmiş ve vizesi kalkmış bir sınırdan teröristler sokuldu, istihbarat ajanları sokuldu, halkı katledildi, önemli merkezleri vuruldu. Biz bunu hiç bir mezhebe mal etmiyoruz, koltuk sevdası ve bu koltuğun dışarıdan bahşedildiği inancı onları buna sevketse de, biz milletçe birliğimizden vazgeçmeyeceğiz." dedi.

Taksim konusuna da değinen Özgündüz, orada dünyaya örnek verildiğini, yöneticilerin tahrikine rağmen halkın vakarlı ve sağduyulu davrandığını söyledi.

Daha sonra köprü konusuna değinen Özgündüz, Müslüman ve Türk kanı döken bir padişahın isminin o köprüye verilmesinin ve o padişahın neden önemli olduğunun anlaşılmadığını söyledi. "Aynı şeyleri yaşatacağız mı denmek isteniyor?" diyen Özgündüz, Şah İsmail'in de Alevi camia için çok önemli olmasına rağmen, Türkiye'de hiçbir cami veya cemevine "Şah İsmail" adının verilmediğini, halk arasında ayrım yapılmasından kaçınıldığını söyledi. Özgündüz "Bakın, eğer o köprüye o isim verilirse, bilin ki, biz de yüzlerce camimize ve binlerce cem evimize "Şah İsmail" adını veririz." dedi.

 

  Antakya Ehlibeyt Vakfı (EHDAV) Başkanı Ali Yeral ise, son dönemde yaşanan sıkıntılardan değinerek, 3. köprü  köprü isminin Alevi kesimini rencide ettiğini söyleyerek, neden Mevlana, Yunus Emre veya Ahmet Yesevi adının verilmediğini sordu.

CEMEVLERİ TÜRKİYE'NİN TAPUSUDUR

Bursa Valisi Şahabettin Harput ise camiler gibi cemevlerinin de Türkiye'nin bir tapusu ve sigortası olduğunu belirterek, birlik, beraberlik, kardeşlik ve dostluğu kimsenin bozmaya hakkının olmadığını söyledi.

http://caferider.com.tr/alevilerin-bursa-bulusmasindan-carpici-mesajlar_h9546.html