08-06-2013 tarihinde eklendi
Hz. Peygamber (saa)'in en hayırlı eşi Hz. Hatice
Vefat yıldönümünde anılıyor

Müslümanlar, Ebu Talib vadisinde üç yıl zor şartlar altında yaşadıktan ve Hazret-i Hatice’nin (a.s) mali yardımları sayesinde kurtulduktan sonra, zorluklar Hazret-i Hatice’nin (a.s) direncini kırarak ömrünü kısalttı. Dolayısıyla, ondan sonra hastalandı.



İlk önce, Peygamber’in (s.a.a) büyük koruyucusu Ebu Talip (r.a) vefat etti. Bazı tarihçilerin nakline göre, üç gün sonra da Hazret-i Hatice (a.s) 65 yaşında vefat ederek, “Hücun” bölgesine defnedildi.

Bu yazının sonunda şu olayında antılması gerekir ki; Hazret-i Hatice (a.s) ölüm döşeğinde iken, Esma Binti Umeys’i yanına çağırarak, kızı Fatıma (a.s) hakkında öğütler vermiştir. Sonra Fatıma’yı (a.s) Peygamber’in (s.a.a) yanına göndererek, şefaatçi olması için, elbiselerinden birini kefen olarak vermesini rica etti. Sonra gözlerini dünyaya kapattı.

Bu olay, Peygamber efendimize (s.a.a) çok ağır gelmişti. Onun için, bir kaç gün evden dışarı çıkmadı ve o yılı “hüzün yılı” olarak adlandırdı.

Ali b. Ebi Talib (a.s) da bu iki büyük insan hakkında şu şiiri söylemiştir:

“Ey gözlerim! Aferin size!

Artık giden o ikisi gibisine bakmayacaksınız.

Büyük derin ırmağa ve kadınların kadınına,

O ilk namaz kılan kişidir.

Yüce Allah’ın arındırdığı ve üstün kıldığı

O seçkin kadına göz yaşı dökünüz.

Bu ikisinin ölümü gündüzümü geceye çevirdi.

Bundan sonra, geceleri

O iki kişinin üzüntüsüyle geçireceğim.

O ikisi, zalimlere karşı

Muhammed’in (s.a.a) dinine yardım ettiler.

 Sözlerini yerine getirdiler.

 Hazret-i Hatice’nin (a.s) Allah Katındaki Makamı

Zürare, Hamran İbn-i Ayen’den, o da Muhammed b. Müslim yoluyla İmam bakır’dan (a.s) şöyle nakletmişlerdir:

Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

Mirac’ta olduğum gece, manevi yokluktan dönüşte Cebrail’e şöyle dedim:

-Ey Cebrail bir ihtiyacın var mı?

Cebrail şöyle cevap verdi:

-Allah’ın ve benim selamımı Hatice’ye (a.s) söylemeni istiyorum.

Peygamber (s.a.a) Cebrail’in haberini Hatice’ye (a.s) ulaştırınca, şöyle cevap verdi:

-Allah selam’dır, selam O’ndandır ve selam O’na dır. Cebrail’e selam olsun.[20]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hatice (a.s) vefat ettiği zaman, Fatıma (a.s) Peygamber’in (s.a.a) etrafında dönüyor ve şöyle soruyordu:

-Ey Allah Resulü! Annem nerededir?

Allah Resulü (s.a.a) ona cevap vermedi. Ancak, Fatıma (a.s) sorunun cevabını ısrarla istiyordu. Peygamber (s.a.a) Fatıma’ya nasıl bir cevap vereceğini bilmiyordu. Sonra Cebrail inerek şöyle dedi:

Yüce Allah, Fatıma’ya Allah’ın selamını bildirmeni ve şöyle söylemeni buyuruyor:

Annen, duvarları altın, sütunları kırmızı yakut’tan olan zümrüt bir evdedir. O, Firavun eşi Asiye ile İmran kızı Meryem’in arasındadır. Sonra Fatıma (a.s) şöyle dedi: “Kuşkusuz Allah selamdır. Selam O’ndandır ve selam O’nadır.[21]

Aynı şekilde, Peygamber efendimiz (s.a.a) ölüm döşeğinde iken, Fatıma’nın (a.s) annesinin kıyametteki makamı hakkında soru sorduğu da rivayet edilmiştir. O soru şöyle idi: “Annem Hatice-i Kübra, o gün nerede olacaktır?”

Peygamber efendimiz (s.a.a) şöyle cevap verdi: Hatice, dört kapısı cennete açılan bir sarayda olacaktır.”[22]

Sefinet’ul-Bihar’da merhum Muhammdis Kummi şöyle söylemektedir:

“Yüce Allah, Hz. İsa’ya Peygamber efendimizin özelliklerini açıklarken “O’nun soyu “mübareke”den olacaktır” şeklinde vahyederek, Hatice’yi “mübareke” olarak açıklamıştır.

Kenz’ul-Ummal’da şöyle nakledilmektedir: A’raf suresinin 46. ayetinde yer alan “Araf üzerinde herkesi yüzlerinden tanıyan adamlar vardır” hakkında “onlar, Peygamber (s.a.a) Hatice (a.s), Ali (a.s), Fatıma (a.s), Hasan (a.s), Hüseyin (a.s)dir” şeklinde rivayet edilmiştir.

Yine, Ebu Müslim Hulayi, Peygamber’e (s.a.a) “Allah; Âdem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçip âlemlere üstün kılmıştır” (Al-i İmran/33) ayeti hakkında sorunca Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ali, Hasan, Hüseyin, Hamza, Cafer, Fatıma ve Hatice’dir”

Hz. Peygamber (s.a.a) nezdinde Hz. Hatice’ye (a.s) 

Hazret-i Hatice (a.s) Peygamber efendimizle (s.a.a) birlikte 24 yıl yaşamıştır.[24] Hatice (a.s) hayatta iken Peygamber (s.a.a) başka bir kadınla evlenmedi, Hatice (a.s) vefat ettikten sonra Hatice’nin (a.s) kabrine inerek oraya yerleştirdi.[25]

Abdullah b. Cafer, Ali’den (a.s) Peygamber’in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Ümmetimin kadınlarının en üstünü Hatice’dir. Önceki ümmetlerin en üstün kadını da Meryem idi”

Enes b. Malik’ten Peygamberimize (s.a.a) ne zaman hediye getirilse şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Onu falan kadının evine götürünüz. O kadın, Hatice’nin dostu idi ve Hatice’yi seviyordu.”

Peygamberimizin (s.a.a) eşi Ayşe şöyle söylemiştir: “Peygamber, onu andığı zaman duyduğumda, kurban kestiği zaman onu Hatice’nin dostlarına hediye verdiğinde, Hatice’yi kıskandığım kadar, başka bir kadını kıskanmadım.

Aişe şöyle söylemiştir: “Peygamber (s.a.a) Hatice’yi anmadan ve onu için bağışlanma dilemeden evden dışarı çıkmıyordu. Yine bir gün onu andı. Ben de kıskanarak, şöyle dedim:

-O yaşlı bir kadındı. Allah, size onun yerine ondan daha iyisine verdi.

Peygamber öfkelenerek şöyle buyurdu:

-Hayır! Allah’a yemin ederim ki ondan daha iyisini bana vermemiştir. Hatice gibisi nerededir? O, insanlar beni inkar ettiği zaman, iman etti. O, insanlar beni yalanladığı zaman, doğruladı. O, malıyla bana yardım etti. Yüce Allah kadınların arasında, yanlızca ondan çocuk verdi.

Şöyle nakletmişlerdir: Peygamber (s.a.a) ne zaman Hatice’nin (a.s) adını duysa ağlardı.

Yine şöyle nakledilmiştir:

Bir gün yaşlı bir kadın Peygamber’in (s.a.a) yanına geldi. Peygamber (s.a.a) ona çok şefkatli davrandı. O yaşlı kadın gittikten sonra, Aişe nedenini sorunca Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu:

“Bu kadın, Hatice (a.s) zamanında bize gelirdi.”

Suudi Arabistan devleti Hz. Peygamberin Medine'deki evini, Hz. Hatice'nin hatıralarını yerle bir etmişti.

  İşte o hüzün verici fotoğraflar

 

Hz. Fatıma (as)'ın namaz kıldığı mescid...

http://caferider.com.tr/hz--peygamber-saa-in-en-hayirli-esi-hz--hatice_h9534.html