Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç, Birleşmiş Milletlerin Cenevre’deki insan hakları oturumunda Suriye ile ilgili amaçlara ters düşen kararın kabul ettirilmesi çabalarından endişe duyduklarını bildirdi.
Moskova’daki brifinginde konuşan Lukaşeviç, “Söz konusu girişimin, Suriye konusunda Rusya ve ABD arasında Moskova’da varılan anlaşmaların uygulanması sürecinin engelleme çabası olduğu apaçık. Dar siyasi çıkarlarını, Suriye’de kan dökülmesinin durdurulması olan başlıca hedefin üzerinde görüyorlar.” dedi.
Lukaşeviç, BM Genel Kurulu’nda tek taraflı kararın kabul edilmesinin ardından BM’nin insan hakları oturumunda söz konusu kararı kabul ettirme çabalarıyla muhalif birliklere zararlı sinyallerin gönderildiğini, isyancıları müzakereleri reddetmeye ittiklerini söyledi.
Öte yandan Suriye Enformasyon Bakanlığı bu siyasi çözüm, Kofi Annan'ın planlarını esas alan Cenevre anlaşmasına dayanıyor ve Suriye'nin önerdiği Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın da dillendirdiği girişime büyük oranda benzediğini söyleyerek önceliğimiz; Suriye'nin egemenliğine saygı duyulması ve iç işlerine karışmaktan uzak durmak. Bütün çeşitliliği ile şiddeti durdurmak. Suriye halkının aktif rol alacağı demokratik uygulamalar ile siyasi çözüme başlamak.
Bizim açımızdan ''İdeal çözüm budur; çünkü Suriye'nin egemenliğine saygı duyan, şiddeti durduran, kurumları halkın aktif rolleri ile yeniden inşa eden ve siyasal sistemin şeklini belirleyecek seçim sandıkları sunan bir çözüm olacaktır.'' dedi.
Siyasi çözüm diyaloglarına başlamak için Cumhurbaşkanı Esad'ın yetkilerini devredip görevini bırakması gerektiğini dillendiren bazı muhalif tarafların tutumu için ''Bu konuda danışılacak kimseler Suriye halkıdır, dış güçler değildir. Muhalifler, siyasi çözüm şartlarını dayatırken arkalarına dış güçleri alıyorlar; ama bizim dikkate aldığımız, Suriye halkının seçim sandıkları aracılığı ile söyleyecekleridir.''
Suriye krizine yönelik siyasi çözüm söylemleri, muhalefet terminolojisinin büyük bir bölümünü devre dışı bırakıyor. Özellikle de Katar, Türkiye, Arabistan ve ABD'ye bağlı olan ve bu ülkelere itaat eden Koalisyon grubu. Bu ülkeler ayrıca, Cumhurbaşkanı Esed'i, güç kullanarak veya diyaloga başlamadan önce görevini bırakması şartını sürerek devirmek istiyorlar değerlendirmesinde bulundu.