Almanya’da Selefiler son iki yıl içinde radikal söylemleri, yaptıkları kışkırtıcı eylemlerin tüm Müslümanlara mal edilmesi ve son olarak aşırı sağcı Pro NRW partisinin liderine saldırı hazırlığında bulunduğu öne sürülen dört Selefinin gözaltına alınmasıyla sürekli dikkatleri üzerine çekti.
2011 sonbaharında başlattıkları 25 milyon ücretsiz Kur’an-ı Kerim dağıtma kampanyasının ardından, geçen yıl Mayıs ayında Bonn'da Pro NRW'nin İslam'a hakaret içeren eylemine karşı gösteride bir Selefinin polise bıçakla saldırmasıyla daha da “tanınan” grup istihbarat uzmanlarına göre sayısal olarak giderek büyüyen bir oluşum.
İstihbarat yetkilileri geçen yıl Almanya'daki Selefilerin sayısının 4 bin 500'e yükseldiğini, bunlardan yaklaşık bin kadarının şiddet yanlısı olduğunu belirtiyor ve Selefileri ‚Almanya için “ciddiye alınması gereken ve giderek artan bir tehlike” olarak tanımlıyor.
Selefilerin lideri Hristiyanlıktan çıkıp Müslümanlığa geçen Pierre Vogel. Vogel, internet ortamında yaptığı ve gençlere hitap ettiği tahrik edici radikal konuşmaları ile tanınıyor.
Selefi grupların etkinlikleri, bundan kısa bir süre önce aşırı sağcı Pro NRW partisinin lideri Markus Beisicht’e yönelik planlandığı öne sürülen suikast girişiminin son anda engellenmesiyle yeni bir boyut kazandı.
Yetkililer suikast girişiminin, biri Türk kökenli diğerleri Alman dört Selefi genç tarafından gerçekleştirilmek istendiğini belirtti. Ayrıca yapılan aramalarda söz konusu Selefilerin başka aşırı sağcı ve köktendinci Hristiyanlara saldırı hazırlığı içinde olduğunu ortaya koyan bir isim listesiyle birlikte, patlayıcı madde ve bir silah bulunduğu da açıkladı.
Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, istihbarat birimlerinin sürekli takip ettiği Selefilerin gittikçe radikalleştiğine dikkat çekerken, istihbarat uzmanları Selefilerin lideri Pierre Vogel’in Türk kökenli gençleri saflarına çekmeye çalıştığını vurguluyor.
Bonn’daki olayda aşırı sağcı bir grup ve Selefiler arasında çıkan arbedede iki polisi bıçak darbesiyle yaralayan selefinin Murat K. adlı bir Türk olduğu, ayrıca İslami Cihad Birliği üyesi olmak suçuyla Düsseldorf Mahkemesi’nde yargılanan Turgay ve Ömer C. adlı kardeşlerin de Selefi bağlantılarının olduğu belirtiliyor. Bu arada yetkililer, grubun internet ortamındaki çalışmalarının Türkçe’ye yoğunlaştığının da altını çiziyor.
Duisburg Üniversitesi İslam Bilimleri Bölümü’nden Ahmet Ünalan’da, Selefilerin kimlik arayışı içinde olan Türk gençlerini ‘avlamaya’ çabaladığı ve bu sorunun ciddiye alınması görüşünde.
Bu arada bir milyona yakın Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanı Jaeger, Selefi gruplardan ayrılmak isteyen Müslüman gençler için bir pişmanlık programı hazırlandığını duyurdu. Devletin Selefilerden ayrılmak isteyenlere destek vermesi gerektiğini açıklayan bakan, pişmanlık programı kapsamında camilerle de ortak çalışılacağını, ayrıca internetden daha fazla yararlanılması gerektiğini bildirdi.