Reuters ajansının verdiği bir haberde, Durban kent merkezindeki bir kiliseye asılı pankartta “BRICS, Afrika’yı parselleme,” yazıyor. Slogan 19. Yüzyıl’a bir gönderme. Berlin Konferansı’nda büyük sömürgeci güçlerin Afrika’yı aralarında paylaşmalarını tarihçiler, dönemin vahşi kapitalizminin zirve noktası olarak tanımlıyor.
 
Afrika’nın sömürgeci ülke yönetimlerinden kurtulmalarından yıllar sonra sıranın BRICS üyeleri Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika’ya geldiği düşünülüyor. Bu devletler, “Kalkınma için Ortaklık, Entegrasyon ve Sanayileşme” sloganını kullansa da asıl amaçları mercek altına alınmış durumda.
 
Başta Çin olmak üzere BRICS ülkeleri bugün Afrika’nın en büyük ticaret ortaklarını ve en büyük yatırımcılarını oluşturuyor. Ticaret hacminin 2015 yılında 500 milyar doları geçmesi bekleniyor. Bu rakamın yüzde 60’ını Çin’in gerçekleştireceği tahmin ediliyor.

Çin’in Afrika özel temsilcisi Zhong Jianhua Çin’in Batılı güçlerden farklı olduğunu çünkü kendilerinin de geçmişte sömürgecilerin baskısına uğradıklarını söylüyor. Zhong’a göre bu ortak geçmiş Çin için bir avantaj. Çinli firmaların kendi işçilerini kullandığı eleştirisine karşı Zhong Çinli şirketlerin Afrikalı işçileri eğitmesi gerektiğini söylüyor.
 
Güney Afrika Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Catherine Grant-Makokera BRICS ülkelerinin Batı’yla aynı olmadığını söylüyor. Makokera kıtadaki bu yeni oyuncuların altyapı yatırımlarında daha istekli olduğunu ve finansman sağlama ya da yardımlar konusunda farklı olduklarını söylüyor. Ancak Makokera yardımlara yaklaşıma bakıldığında hız avantajı olmasına rağmen, BRICS ülkelerinin işçi hakları ve çevre standartları konusunda daha gevşek olduğunu söylüyor.
 
Buna bir örnek Brezilya madencilik devi Vale. Kar amacı gütmeyen İsviçreli Kamu Gözü grubu şirketi çevre ve insan haklarına en duyarsız şirket olarak belirledi. Mozambik’te kömür çıkaran şirket ülkede şiddetli gösterilere sahne oldu. Halk, zorla evinden atılanlara yardım edilmesini ve bölge insanının yatırımlardan pay sahibi olmasını istiyor. Şirketin Afrika operasyonlarının başında bulunan Ricardo Saad ise suçlamaları reddediyor ve sözleşmelerle ve hükümetlerle anlaşarak yapılan yatırımların, sömürgecilikle karşılaştıramayacağını söylüyor.
 
Grant- Makokera BRICS üyelerinin kalkınmakta olan ülkelere farklı fırsatlar sunduğunu düşünüyor ve şimdilik en azından oyuncuların çeşitlenmesinin bile avantajlı olduğunu düşünüyor.
 
 Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye’de şiddetin durdurulması için BRICS ülkelerini rol almaya çağırdı.

SANA haber ajansının haberine göre Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Güney Afrika Cumhurbaşkanı ve BRICS topluluğu dönem Başkanı Jacob Zuma’ya bir mektup göndererek topluluktan dünyadaki güvenlik ve istikrar çabalarına daha fazla katılım göstermesini istedi.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, ülkesinin iki yıldır bazı Arap, bölge ve Batı ülkelerinin desteklediği terörist grupların saldırısına uğradığına dikkat çekerek “BRICS topluluğu, bugün yabancı tarafların müdahaleleri yüzünden acılar çeken milletlerin umudu haline gelmiştir” dedi.

Mektupta Suriye’ye uygulanan yasadışı ve zalimce ambargonun halkın gündelik hayatını etkilediği hatırlatmasında bulunuldu ve Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS topluluğundan Suriye halkının acılarına son verilmesi için daha fazla katkı sunması istendi.