Katar şeyhi dünyanın en meşgul adamı
Görünüşe bakılırsa herkes Katar sermayesinin peşinde.
Bu küçük Körfez ülkesinin İngiltere, özellikle de Londra'da yaptığı yatırımlar giderek daha fazla göze çarpıyor.
Londra'nın yeni simgelerinden 'Shard' diye anılan binanın sahiplerinden biri Katar.
Petrol zengini ülke, 2008'de sağladığı fonlarla Barclays bankasının kısmen kamulaştırılmasını engelledi; Heathrow Havalimanı'nın sahibi olan şirketin de beşte bir hissesine sahip.
Katar tarafından satın alınan İngiliz şirketlerinin listesi bununla bitmiyor: ünlü Harrods mağazası, Londra'nın tanınmış açık hava pazarı Camden Market'ın yüzde 20 ortaklığı ve Sainsbury's süpermarket zincirinin yüzde 26 hissesi de bunlar arasında.
Son zamanlardaki haberlere bakılırsa, İngiliz hükümeti şimdi de Katar'ın İngiltere'deki altyapı projelerine 15 milyar dolar yatırım yapmasını sağlamaya çalışıyor.
Katar sermayesinin peşindeki tek ülke İngiltere değil.
'Dünyanın en meşgul liderlerinden'
Borç yükü altında ezilen Yunanistan da, daha önce ülkedeki altın madenlerine yatırım yapan Katar'a 'kur yapıyor' deyim yerindeyse.
Katar, Fransa'da dezavantajlı konumda olan bazı banliyölerin canlandırılmasına ilişkin bir fona da katkıda bulundu.
Ayrıca hayır projelerinin finansmanına yardımcı olmak için Afrika ülkeleriyle birlikte çalışıyor, Çin sermaye piyasasına yatırım yapmak istiyor.
Şirketlere marka stratejisi hazırlayan ve müşterileri arasında Katar Merkez bankası ile Katar Olimpiyat Komitesi de bulunan Brand Union'ın Genel Müdürü Iain Webster, "İnsan Katar'da yaşayınca dünyadaki her ülke Katar'ın peşindeymiş gibi görünüyor" diyor.
Webster'a göre, Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife El Tani şu anda dünyanın en meşgul liderlerinden biri.
"Şeyh her hafta, dünyanın her yerinden liderlerle görüşüyor" diyor Webster.
Katar'ın yatırımcı olarak çekiciliğinin nedeni ortada. Batı ekonomileri ayakta kalma mücadelesi verirken, bu Körfez ülkesinin nakit sorunu yok.
Webster, "Katar uzun vadeli stratejik yatırımlar yapabilecek durumda ve şu anda kısa dönemde getiri için baskı yapmadan mali kaynak sağlayabilecek bir ülke bulmak çok ender" diyor.
Prestij yatırımları
Peki Katar uçsuz bucaksız servetini neye yatıracağını nasıl seçiyor?
Yatırımların çoğu uzun vadeli stratejik yatırımlar, ama hepsi de ülkenin bir bilgi toplumuna geçmesini hedefleyen 2030 Ulusal Vizyonu'na katkıda bulunuyor.
Middle East Economic Digest dergisinin editörü Colin Foreman yatırımların ülke ekonomisine katkıda bulunacak şekilde seçildiğini belirtiyor.
Foreman, "inşaat şirketlerinden hisse aldılar. Bu mantıklı bir hareketti" diyor.
Ancak yatırımları yönlendiren başka unsurlar da bulunduğu ve bazı yatırımların prestij sağlamaya yönelik olduğu kaydediliyor.
Örneğin Katar 2011'de Fransız futbol kulübü Paris Saint-Germain'i satın aldı. Katar Vakfı da İspanyol takımı Barcelona'nın forma sponsoru.
Dünya Kupası
Katar'daki altyapı projeleri de, cazip fırsatlar peşinde olan yabancı şirketleri buraya çekiyor.
Ulusal Vizyon'daki "bilgi toplumuna geçmek" hedefine ulaşmak için birçok ünlü üniversitenin uluslararası kampüslerinin Katar'da kurulmasına milyarlarca dolar harcanıyor.
Katar'ın kanalizasyon ve metro projelerine de ilgi büyük.
Ama belki daha da önemlisi, 2022 Dünya Futbol Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Katar'ın buna hazırlık için yapacağı altyapı projelerine, söylendiğine göre 150 milyar dolar harcayacak olması.
Brand Union'ın Genel Müdürü Iain Webster, yabancı şirketlerin iştahını kabartan altyapı ihalelerinde Katar ile özel bir ilişkisi olan İngiliz şirketlerine şans tanıyor.(bbc)
|
|