16-03-2013 tarihinde eklendi
Peygamber Ehlibeyti'nin Nadide Çiçeği Hz. Zeynep (as)


 Hz. Zeynep (sa) doğum gününde anılıyor. Dünyanın birçok ülkesinde anma ve kutlama etkinlikleri düzenleniyor. Türkiye'deki kutlamalar başta İstanbul olmak üzere Iğdır, Kars, Ankara, İzmir, Manisa, Aydın, Çorum, Çorlu, Taşlıçay, Tuzluca ve diğer birçok ilde kutlama etkinlikleri düzenleniyor. İstanbul'daki kutlamaların adresi Avcılar Tahtakale Zeynebi Kubra Camisi olacak. 

Hz. Zeynep (sa) Kimdir?

Annesi Hz. Fatıma (s.a) ve babası da İmam Ali, dedeleri Fahr-i Kâinat, nineleri Hz.Hatice (a.s)’dir. Hicretin 5. senesinde, 5 Cemaziyülevvel'de[1] Medine'de dünyaya geldi. Akilet-u Benî Haşim (Haşimoğullarının zekî kadını), Alime Gayru Mualleme (kimseden ders almadan bilen), Muvassaka (güvenilir), Arife, Alime, Muhaddise (hadis rivayet eden), Fazıla (üstün), Kâmile, Abidet-u Âl-i Ali (Ali hanedanının abit kadını), başlıca lakaplarındandır. Hayatı boyunca dedesi Resul-u Ekrem'den (s.a.a), babası İmam Ali'den (a.s) ve annesi Hz. Fatıma'dan (s.a) hadis nakletmiştir. İffeti, cesareti, ilmi, güzel ahlakı, hitabesi, fesahat ve belagatıyla da meşhurdur.

Hz. Zeynephayatını hicretin 17. senesinde amcazadesi Abdullah b. Cafer (Cafer-i Tayyar'ın oğlu) ile birleştirdi ve ondan Muhammed, Avn, Ali ve Ümmü Kulsum adlarında dört çocuk dünyaya getirdi.Muhammed ve Avn, Kerbela faciasında İmam Hüseyin'le birlikte şehit edildiler. Eşi Abdullah b. Cafer'in o sıralar 72 yaşlarında olduğu ve yaşlılığından dolayı Hüseynîlere katılamadığı rivayet edilmiştir.

En önemli lakapları: Haşim oğullarının Akile’si, Taliplerin Akile’si, Arapların Akile’si, Ümmül Mesaip (musibetler anası)’dır. (Akile, akrabaları arasında çok değerli olan ve kendi ailesi yanında muhterem ve seçkin olan kadınlara denir.)

Tarih kitaplarının naklettiklerine göre Hz. Hüseyin (aleyhi selam) kız kardeşi Hz. Zeyneb’e (ona selam olsun) karşı çok saygılı ve şefkatliydi. Her ne zaman ağabeyinin yanına giderse imam Hüseyin (aleyhi selam) onun ayaklarına kalkar ve kendi yerine oturturdu. Sadece bu davranışın kendisi Onun Hz. Hüseyn’nin yanındaki makam ve konumunu anlatmak için yeterlidir.

Büyük İslam âlimlerinden biri Yahya adında birinden şöyle nakletmektedir: “Hz. Emire’l Müminin Ali’nin (aleyhi selam) kapı komşusu olmama ve Hz. Zeynep orada yaşamasına rağmen bir kere dahi olsun ne onu gördük ve ne sesini duyduk ve her ne zaman değerli dedesi Peygamber Efendimizin yanına gitmek istediğinde gece karanlığında giderdi

Tarih kitaplarında Hz. İmam Hüseyin’in (aleyhi selam) imametin esrar ve sırlarını onunla paylaştığı nakledilmiştir.

Hatun Abadi şöyle yazmakta:  Hz. Zeynep (ona selam olsun) belagat, tedbir ve şecaatte annesi Hz. Fatıma (ona selam olsun) gibiydi… Aynı şekilde Nişaburi “Risale-i Aleviye” kitabında şöyle yazmıştır: Hz. Ali’nin (ona selam olsun) kızı Zeynep (ona selam olsun) fesahat, belagat, züht ve ibadette baba ve annesi gibiydi.

Hz. Zeynep (ona selam olsun) Medine beşiğinde nebevi ilimle terbiye olmuş ve ömür boyunca cennetin büyükleri olan iki imamın yanında eğitilmiştir. Öyle bir ilim ve bilgiye sahipti ki hatta düşmanları bile, örnek olarak Yezit (lanetullahi aleyh) onun fazilet, ilim ve kemalini itiraf etmişlerdir. İmam Seccad (aleyhi selam) onun hakkında şöyle buyurmuştur: “Sen, Allah’a hamdolsun öğreten olmadan öğrenen, anlatan olmadan anlayansın.” 

Tüm Arap fasihleri ve meşhur belagat sahibi kişiler Hz. Ali’den (ona selam olsun) sonra en fasih ve en baliğ kişinin Hz. Zeynep (ona selam olsun) olduğunu itiraf etmişlerdir.

Hz. Zeynep (ona selam olsun) Küfe pazarında ve Şam’da öyle bir hutbe okudu ki tüm insanlar şöyle diyordu: Sanki Emire’l Müminin (aleyhi selam) dili onun ağzındadır, o konuşuyor. Her kes susmuş, nefesler göğüslerde hapsolunmuş ve artık develerin boyunlarına asılan zil sesleri duyulmuyordu… 

Tarih kitaplarının naklettiğine göre, Hz. Zeynep (ona selam olsun) birçok dert çekmesine ve musibet görmesine rağmen, hatta nafile namazlarını bile terk etmemiştir. Hz. İmam Seccad’ın (aleyhi selam) rivayetlerde belirttiğine göre Hz. Zeynep (ona selam olsun) bazı yerlerde şiddetli açlık ve yorgunluktan dolayı namazlarını oturarak kılmıştır, zira kendi payı olan yiyeceği çocuklar arasında taksim etmekteydi.

  Peygamber çiçeği Hz. Zeynep’in, hayatında mutlu geçen yaklaşık beşer yıllık, iki küçük dilim olmuştur. Birinci beş yıllık dilim, dedesi Peygamberin kucağında,  Ali ve Fatıma ocağında ve ağabeyleri Hasan’la Hüseyin’in yanında, saadetle geçirdiği çocukluk yıllarıdır.

Ah! Ne mutlu ve kutlu yıllardı, Zeynep için o yıllar.

Ama ne yazık ki uzun sürmedi…

Daha beş yaşındayken sevgili dedesi Hz. Peygamberi ve takva, iffet ve ismet timsali, bütün hanımların hanımefendisi olan annesi Hz. Fatıma’yı kaybetmesiyle, mutluluk sona ermiş, yirmi beş yıllık acı ve keder dönemi başlamıştı.

Ta ki babası Emir”ül- Müminiyn Ali’nin ittifakla devletin başına getirilip, sonra da Kûfe’yi başkent yaparak, bütün aile efradıyla birlikte oraya taşındıkları zamana kadar…

Burada, beş yıl süren babasının adil hükümeti dönemi, Zeynep’in en mutlu yılları olmuştu.

Kûfe, Zeynep’i iki defa karşıladı…

Kûfe’ye Zeynep’in ilk gelişi muhteşem olmuştu. Zeynep Kûfe’de coşkuyla, başına güller, yoluna çiçekler serpilerek karşılanmış, Kûfe’li kadınların dertlerine çare, sorunlarına çözüm üretmişti.

Onlara ilim, irfan öğretmiş, mutlu ve müreffeh yaşamalarına destek olmuştu.

Zaten Ali hükümetinde hukuk ve fırsatta eşitlik, fikir ve beyanda özgürlük, hak ediş ve paylaşımda adalet, herkesin can, mal ve namus güvenliği ve insanca yaşayabileceği asgari geçim imkânı, devlet güvencesindeydi. Mahrum ve mazlumların derdine derman olmak Zeynep’i mutlu ediyordu.

İkinci gelişi ise Kerbela katliamından sonra esir olarak gelişiydi.

Selâm olsun sana ey Resulullah’ın kızı. Selâm olsun sana ey Emir’ül-Müminin’in kızı. Selâm olsun sana ey vâsiiler efendisinin kızı. Selâm olsun sana ey Fatıma Zehra’nın kızı, tüm âlemlerin kadınlarının efendisinin kızı. Selâm olsun sana ve seçilmiş olan ceddine. Selâm olsun sana ve baban Haydar-ı Kerrar’a. Selâm olsun sana ey zehirle şehit olan Hasan’ın bacısı.

  Selâm olsun sana ey mazlum bir şekilde şehit olan Hüseyin’in bacısı. Selâm olsun sana ey sabırlı, cihad eden. Selâm olsun sana ve ceddine, babana, annene ve iki kardeşlerine. Selâm olsun sana ve o masum imamlara ki hepsi kardeşin Hüseyin’in soyundandır. Kutsal ve tertemiz oldunuz ve defnedildiğiniz yerler mukaddes kılındı ve büyük bir kurtuluşa erdiniz.

Keşke sizinle beraber ve sancağınız altında olsaydım. Bu dünyada sizin ziyaretiniz ile beni mızıklandıran Allah’tan diliyorum ki ahrette de sizin şefaatinizle mızıklandırsın beni.

  Allah’tan diliyorum ki kıyamette beni sizinle haşr etsin ve sizinle birlikte sancağınız altında olmayı nasip etsin bana ve beni sizin kevser havuzunuzdan kanan kimselerden etsin.

  Selâm olsun mevlam ve efendilerimin hepsine. Allah’ım sana getiriyorum birliğine ve Peygamberi Muhammed’in kulluk ve elçiliğine olan şahadetimi. Bunu ölmeden önce amel defterime yazılmasını istiyorum. Allah’ım, salat ve selâmın Hz. Peygambere (saa) ve onun Ehlibeyti’ne (as) olsun.

http://caferider.com.tr/peygamber-ehlibeyti-nin-nadide-cicegi-hz--zeynep-as_h8862.html