Kaynağı Kur’an-ı Kerîm ve Ondört Masum- son Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (saa) onun kızı Hz. Fatıma (sa) ve on iki imam, Hz. İmam Alî Murtaza, İmam Hasan Mücteba, İmam Hüseyin, İmam Ali Zeynelabidin, imam Muhammed Bâkır, imam Cafer Sâdık, İmam Musa Kazım, İmam Ali Rıza, İmam Muhammed Takı, İmam Ali Naki, İmam Hasan Askerî ve İmam Mehdi (as) olan kısa adı CABİR olan Dünya Caferi Alimler Birliği 15 Mart 2012’de resmen kuruldu.  

CABİR böylesine ulvî değerler uğruna mücadele vermeği bu kutlu yolun daha iyi anlaşılmasını, her mezhepten Müslüman’a karşı kardeşlik duygusu içerisinde, bütün insanlara mütekabil saygı ve sevgiyi ana gaye edinerek yola çaktı. CABİR, Caferi inancına ve mensuplarına yönelik kapsamlı çalışmalar yürütmek,  ülkemizde barış ve esenlik unsuru olan üç milyon Caferi inancına mensup vatandaşımızın inançsal yönden, dini ve milli değerlerini gereği gibi yaşayıp yaşatmasında aktif ve etkin faaliyetler içinde bulunarak, tüzüğünde yer alan hedeflerini gerçekleştirmek için her türlü gayreti gösterme azmindedir.

Dünya Caferi Âlimler Birliği Başkanı H. Ş. Hasan Karabulut 35 yıllık Zeynebiye hareketinin çetin şartları göğüsleyerek ortaya koyduğu dik duruş, ülkemizde ve dünya örnek teşkil eden faaliyetleriyle Ehlibeyt mektebinin her alanda yüz akı olduğunu söyleyerek, en büyük örnek Evrensel Aşura Matem Merasimidir. Tüm dünyanın takdirini toplamış UNESCO’da bu matemi örnek göstermiştir. Zeynebiye hareketi her alanda kendini ispatlamış birçok konuda çığır açmıştır. İstanbul başta olmak üzere birçok ilimizde mescitler yaptırmış ve halkımızı mescit eksenli birlik ve beraberliğini sağlayan mihver olmuştur. Bu hareketin meyvelerinden herkes istifade etmektedir.

İstanbul Halkı’da 35 yıl önce temeli atılan ve ilk mescit olan Zeynebiye Camisi medeniyetlerin başkenti İstanbul’da Ehlibeyt yolunun bayraktarı ve meşalesi olmuştur.  Ülkemizdeki Şia-Caferi toplumu öz güven kazandırmış ve toplum bireylerinin mensubu olduğu inancını gururla yaşamasına öncülük etmiş etmiştir.  Caferilik inancının bu ülkede devlet kurumlarında resmi olarak tanınmasına da vesile olmuştur dedi.

Karabulut, İnancımıza, mektebimize yönelik yalan yanlış bilgiler ve iftiralara karşı yürüttüğü mücadeleler sonucunda ülkemizde Şii -Caferilere bilinçli ya da bilinçsiz zihin bulanıklığının giderilmesini de sağlamıştır.  Caferilik artık din dersleri kitaplarında arzu ettiğimiz gibi olmasa da yerini almıştır.  
Aşura ve Kerbela gerçeği artık yüz bine yakın camide hutbelerin konusu olmuştur. Bütün bunlar Zeynebiye hareketinin kazanımlarıdır.   Bizim inancımız ve bu inancı paylaşan bu güzide kesim ülkemizin de birlik harcıdır. Nitekim bu yıl değerli önderimiz Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz başkanlığındaki Caferider heyetinin Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’le Çankaya köşkündeki kabulde de dile getirilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız sizlerin değerli çalışmaları ve yaptığınız faaliyetler sonucunda bu ülke halkı Ehlibeyti tanımıştır ve sizler buna vesile oldunuz diyerek takdirlerini bildirmiştir.

35 Yıllık Zeynebiye Hareketi Kurumsallaşıyor
Değerli liderimiz H. Selahattin Özgündüz’ün öncülüğünde başlayan Zeynebiye hareketi artık kurumsallaşıyor. 35 yıllık her türlü takdire şayan örnek ve emsalsiz bir mücadelenin kurumsallaşarak yoluna devam etmesi için kurulan birçok kurumumuz var, CAFERİDER, ATADER, Zehra Ana Derneği bu hareketin âlimleri önderleri olarak bizim de kurumsallaşanız gerekiyordu.  Bu yüzden CABİR kuruldu.   

 CABİR bu hareketin ilkeleri doğrultusunda toplumumuzun kendi inanç değerlerini,  daha bilinçli bir şekilde yaşamasını sağlamak, onlara ufuk vermek,  yapılan örnek çalışmalara yenilerini eklemek gerek ülkemizde ve gerek bölgemizde örnek toplum olma gayretini daha da ileriye götürmek gayesindeyiz.
Kendimizi diğer Müslüman kardeşlerimize daha iyi ve daha anlaşılır bir şekilde anlatmak, ilmi toplantılar, konferanslar, yayınlar çıkararak bu sürece katkı yapmak niyetindeyiz.  

Alemlere rahmet olan peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (saa)  bir hadis-i şerifinde buyuruyor ki “insan bilmediğinin (cehaletinin) düşmanıdır.”   Yaptığımız bütün faaliyetlerde Alevi”si-Sünni’si-Caferi’si hep birlikte olmuş birlikte birlik ve beraberlik mesajı vermiştir. Biz bu fotoğrafın sürekli gündemde olmasına azami gayret ediyoruz.

Bunların neticesinde Sünni kardeşlerimizden Şia- Caferi toplumuna karşı artık ilgi var, sevgi var, saygı var.  Kars, Iğdır, Ağrı Taşlıçay bölgesinde de bizler Ehlisünnet kardeşlerimizle hep içi içe yaşadık oralarda da biz aynı şekilde hareket ediyorduk. Bu bizim inancımızın ve mektebimizin bize öğretisidir.    Cabir’in amacı da bu hareketin bu güzel yolunu daha da ileriye taşımak ve sürdürmektir.

Faaliyetlerimize yönelik kapsamlı çalışmalarımız sürüyor
2013 yılından itibaren özellikle yaz Kur’an kurslarıyla itikadi, ahlaki ve fıkhi boyutta geleceğimiz olan çocuklarımıza yönelik kitaplar hazırlayacağız.  Bu çalışmanın altyapısını yapmaktayız. Sadece Kur’anın Arapça kısmını okuyarak sevap kısmında kalmasın, Kur’anın insana vermek istediği mesajları her yönüyle öğrenip bilinçlensin.  

Cabir olarak âlimlerimize yönelik bir takım çalışmalarımız olacak. Şu an görev başında olan âlimlerimize ve ilim havzalarında okuyan alim adayı talebelerimize yönelik maddi imkan sağlama konusunda da çabalarımız var.   Bir başka husus yeni gelen âlimlerimize yönelik istihdam ve hizmet alanları hazırlamaktır.  
Yapacağımız faaliyetler arasında camiamızın bulunduğu illerde özellikle mehdeviyet konusunda panel ve konferanslar düzenlemekte var.  Bu konuyu önemsiyoruz çünkü en önemli konulardan biri Mehdeviyet konusudur. Bunları sadece kendi içimizde değil Ehlisünnet kardeşlerimizle, üniversitelerimizden öğretim üyeleriyle, o bölgenin vekilleri, valisi, kaymakamı, müftüsüyle birlikte bu çalışmaları yapılım. Dinimizin güzelliklerini devletiyle milletiyle bir bütün olarak paylaşmayı önemsiyoruz.    

Mehdeviyet konferanslarını çok önemsiyoruz
Örneğin geçtiğimiz yıl Iğdır ilimizin Tuzluca ilçesinde yine CABİR âlimlerinin organize ettiği Mehdeviyet konferansı uluslar arası bir katılımla gerçekleşti. Sünni-Caferi-Alevi herkesimden katılım vardı, Erzurum, Kars, Iğdır üniversitelerinden öğreti üyeleri vardı, Valimiz, Kaymakamımız, ilçe müftümüz oradaydı.  Çok güzel bir birliktelik oldu.  Iğdır Valimiz “ bugün Tuzluca da olan bu toplantının yurdumun her köşesinde, her şehrinde olmasını ben istiyorum, arzu ediyorum.  Çünkü bu tablo doğrudan bu ülkeye kardeşliği,  birliği dayanışmayı dostluğu gösteren bir tablodur.”diyerek memnuniyetini dile getirmişti. Biz de bunu yapmak istiyoruz diyen Karabulut toplumumuzun ihtiyaç duyduğu ve boşluğu hissedilen ilmi eserlerin basımı içinde çalışma yürüteceklerini ve bu konuda telif ve tercüme komisyonun oluşturulduğunu söylüyor.

İlk olarak İmam Rıza (as)’a nispet edilen  “ Sahife-i Rezeviye” adlı eseri Türkçeye kazandıracağız.  Eser Arapça ve Türkçe olacaktır. Arapça bölümü hem Türkçesi olacaktır.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Hayat Pınarı Bilgi Yarışması” yine CABİR eliyle yapılacaktır.  Bu sene mesela örnek eğitmen olarak tanınan lokman suresinin tercümesini Cabir yaptı. Üçüncü hayat pınarı yarışmasının içindeki konular Kur’anı kerimden örnek eğitmen lokman suresidir.  Diğer bir konu Hz. Ali (as)’ın Mısır valisi Malik Eşter’e gönderdiği emirname  “Devlet adamlarına öğütler” de bu yarışmanın konularındandır. Diğer bölüm de dua bölümüdür.
Bu yarışma toplumumuzun yaşadığı bütün illerde yapılacaktır.  Yarışmada dereceye girenlere az da olsa ödüllerimiz olacaktır
En büyük hedeflerimizden biri de bir televizyon kanalı açmaktır. Artık bunlar lüks olmaktan çıktı zaruri bir ihtiyaç haline geldi. 24 saat bütün evlerde herkese hitap edecek, herkesi bilinçlendirecek bir iletişim aracıdır televizyon. Çalışmalarımız Caferider ile beraberdir.  Zeynebiye Tv internette yayın yapıyor.  Bunlar büyük projelerin alt yapısını oluşturacak.   

Zeynebiye Tv’de de ulemamıza yönelik programlar da olacak.  Bu manada inşallah 1-2 ay içinde farklı dallarda tarihte, fıkıhta, ahlakta, tefsirde bi kısım sosyal meselelerde âlimlerimizin tv de canlı sohbetleri, ya da kayda alınmış programları yayınlanacaktır.  

Uluslararası Vahdet Konferansı Çok Verimli Geçti
 Geçtiğimiz ay içinde İran İslam Cumhuriyeti’nde düzenlenen uluslar arası vahdet konferansına davetli olarak iştirak ettik. Davete değerli önderimiz Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz başkanlığında CABİR Başkanı olarak bendeniz, CAFERİDER başkan yardımcısı Niyazi Şeren ve Zeynebiye Tv’den Ali  Demirtekin’den oluşun dört kişilik bir heyet gittik.  

Orada geçtiğimiz yıl Aşura törenimizi onurlandıran İran Meclis Başkanı Sayın Ali Laricani’ye iade-i ziyarette bulunduk. Katılımları için camiamız adına tekrar teşekkür ettik.  Görüşmede Sayın Ali  Laricani , “ben  o meydana vardığım zaman oranın  manevi atmosferi beni çok etkiledi. Ben şahsen bu kadar ihtişamlı, azametli, insicamlı bir Aşura programını başka yerde görmedim.” Diyerek mutluluğunu bir kere daha dile getirdi.   

 Konferansa birçok İslam ülkesinden tanıdığımız saygın ilim adamları vardı.  Özellikle Suriye baş müftüsü Şeyh Ahmed Hassoun’la görüşmemizde Suriye’de yürütülen kirli savaşı anlattı ve bizim tek suçumuz İsrail’e cephe alarak Filistin’in yanında olmamızdır dedi. Vahdet toplantısı gerçekten verimliydi.  Önemli şahsiyetlerle görüştük, kum ilim havzasında büyük taklit mercilerinden Ayetullah Mekarim Şirazi’ye görüşmemiz oldu.  Kendileri önce değerli önderimizi ve onunla beraber hareket eden Cabir ulemasının yaptığı faaliyetlerden dolayı teşekkür etti.  

Kendileri faaliyetlerimizi yakından takip ettiklerini ve özellikle Aşura mateminde Şii-Sünni-Alevi tüm inanç kesimlerinin barış ve kardeşlik içerisinde ortak acı ve yası paylaşmalarının çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Yine taklit mercilerimizden Ayetullah Musavi Erdebili’yi ziyaret ettik. Bizim açımızdan dolu dolu ve verimli bir seyahat oldu dile getirin CABİR Başkanı Karabulut Caferider aylık bültenin faaliyetlerimizi toplumumuzun gündemine taşıyarak çok önemli bir görevi icra ettiğini ifade ederek teşekkür etti.