Geçmişte iki Cumhuriyetçi başkanın, Gerald Ford ve baba Bush’un ulusal güvenlik danışmanlığını yapan Brent Scowcroft. Washington’da bugünlerde siyasi kavgaların tavan yaptığı bir dönemde, Cumhuriyetçi Partililer’in Obama yönetiminin politikalarını övmesi alışılmış değil. Scowcroft, Obama’nın ikinci döneminde özellikle Ortadoğu’daki olaylar açısından Türkiye ve Amerika’nın işbirliğinin önemini vurguluyor.
Scowcoft şunları söylüyor: “Ortadoğu politikalarının nasıl değişeceğini bilemem. Çünkü Suriye gibi birçok örnek var. Türkiye’yle birlikte bu ülkedeki mültecilere yardım edebiliriz. Sonra iki ülkenin büyük çıkarlar gördüğü Filistin barış süreci var. Irak’ın geleceği ve bu ülkenin alacağı yol da önemli. Ayrıca İran var. Çok sayıda, çok ciddi sorunlar var ve Türkiye ve Amerika arasındaki yakın işbirliği bunların çözümüne yarar sağlar. Sanıyorum hem John Kerry, hem de Chuck Hagel bu amaç için çalışacaktır.”
“Sanıyorum Türkiye bir evrim sürecinden geçiyor. Ben geleceğin çok şey getireceğine inanıyorum. Türkiye uzun süre Osmanlı İmparatorluğu kimliğinden çıkmaya çalıştı. Atatürk Türkiye’yi modern, laik benliğine taşıdı. Bu süreç tamamlandı, şimdiyse Türkiye artık ihtiyacı olan yöne doğru evrim geçiriyor. Ben bu süreçten umutluyum. Türkiye laik ve Müslüman kimliği içinde kendi yolunu bulacak. Avrupa ve Ortadoğu arasında çok olağandışı bir konumda bulunuyor. Amerika en güçlü müttefiklerinden biri. Bence her şey yolunda gidecek.”
“İran konusunda işbirliği yapabileceğimize inanıyorum.
İran çok karmaşık bir konu. Bir yandan nükleer programı, bir yandan İran’ın kendi yapısı. Sünni ülkelerin çevrelediği Şii bir devlet. Güvenlik açısından durumu karışık. İran’la görüşmeleri sürdürebiliriz, güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Ama bu ülkenin güvenlik sorunlarını çözmesinin yolu nükleer silah geliştirmekten geçmez. Bu bölgedeki durumu daha da kötüleştirir. Ayrıca İran’ın kendi durumu da karışık.
Kimi muhatap alacağınız belli değil. İktidardaki mollalar mı, hükümet mi, yoksa ordu mu? Bu noktada Amerika ve Türkiye arasında, İran’a yaklaşım açısından yakın görüşmeler yürütülmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Bu şekilde sorunu çözebilir ve İran’ı bugünkü gibi tehlikeli bir devlet değil, bölgenin sağlam ve güvenilir bir ülkesi haline getirebiliriz.”