Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud el-Faysal karanlık krallığının Suriye ve halkına yönelik dış saldırılarda oynadığı rolün gerçeğini bir kez daha ortaya çıkararak, Suriye’ye karşı bir savaşa girdiğini kendi emirleri altında çalışan orduyu kullanmasına rağmen şimdiye kadar galip gelemediğini itiraf etti.

Teröristlerin Türk hükümeti tarafından Suriye’ye geçirilmesinden önce askerileştirme, finanse etme ve silahlandırma eylemlerinde katıldığı krallığı projesinin, Suriye’de büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Dış müdahale yardım namesiyle yeniden ortaya çıkan Faysal, Teröristlere karşı koyan ve hedeflerini gerçekleştirmesinden meneden Suriye halkı ve ordusunun direnişini aşmak için çıkış yolu olmasını umut ediyor.

Riyad’ta Arap Ekonomi zirvesinin bitiminde, ‘’muhalefeti silahlandırmak vaciptir’’ demesinin ardından, savaşta galip gelmek için daha ne yapılabilir konusunu ele almaya başladı.

Tekfiri ve kiralık teröristlere milyar dolarlar harcayarak Suriye'ye gönderdi. Hatırlarına uluslararası konferanslar düzenledi. Kriz dosyasını Uluslar Arası Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu ve ulusalar arası bütün platformlara taşıyarak Suriye halkına benzeri olmayan baskı ve yaptırım türlerine sebep oldu.

Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise, Suriye’deki teröristlerin batının askeri müdahalesinin ardından Libya’dan nakledilen silahları kullandıklarını itiraf etti.

Bu arada Clinton, Amerikan Kongresi Milletvekillerinin önünde ABD’nin Bingazi Konsolosluğuna yapılan saldırıya değinirken Libya’nın Kaddafi rejimin devrilmesi ardından depolardan çalınan silahları kullanan silahlıların yayıldığı militanlar ülkesine döndüğünü ve bu silahların komşu ülkelere terör eylemleri yapmak amacıyla kaçırıldığını itiraf etti.

Bununla birlikte Clinton, yönetiminin bölgede ve Kuzey Afrika’da terörün yayılmasında ve terör gruplarının desteklenmesinde oynadığı role değinmeyi ihmal etti.