21-01-2013 tarihinde eklendi
Muallim: Meşruiyet Kararı Suriye Halkının Elindedir
Suriye halkını çıkarını düşünenler teröre yardım ve yataklık etmemeli

 Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el-Muallim, Suriye krizinin çözümü için siyasi programın A’dan Z’ye kadar kapsamlı bir program olduğunu, üç aşamalı olarak çözüm sunduğunu, Suriye vatandaşının bu program yoluyla güven sahiline ve yenilenen Suriye’ye ulaşabileceğini, programa paraşütle inmeye başlayan dış inisiyatiflerinde önünü kesmiş olacağını belirtti.

El-Muallim, Suriye televizyonunun Cumartesi gecesi kendisiyle yaptığı röportajda, Suriye krizinin çözümü için siyasi programın yüksekten alta değil katılım ideolojisinden harekete geçtiğini belirterek, halihazırdaki hükümetin sorumluluğunun hazırlık aşamasını uygulamak olduğunu ulusal birlik hükümetinin ise ulusal diyalogun ürünü olması gerektiğini vurguladı.

Ulusal Misak’ın daha önceden hazırlanan değil ulusal diyalog konferansında diyaloga katılanların ürünü olan bir belge olduğunu, Suriye halkının Misak’a onay verme veya vermeme yoluyla diyaloga katılmasının bir garantisi olduğunu söyleyen Bakan el-Muallim, Suriye’deki krizin çözümü için siyasi programın Suriyelinin Cenevre Deklarasyonunda kapalı olan geçiş döneminin tefsiri olduğunu ve diyalog haricinde hiç bir şeyin kimseyle görüşülmeyeceğini ifade etti.

Suriye Halkının Çıkarını İsteyenler Terör Gruplarını Finanse Etme, Silahlandırma ve Barındırmayı Durdurur

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el-Muallim, Amerika Birleşik Devletleri’nin liderliğinde Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin Suriye’deki teröristleri desteklediğini, finanse ettiğini ve silahlandırdığını ve bu ülkelerin Suriye’ye karşı siyasi, ekonomi ve askeri boyutları olan uluslararası plan çerçevesinde çalıştıklarını belirtti.

El-Muallim, söz konusu ülkelerin teröre olan desteği durduracaklarından umutlu değiliz lakin, bizler halkımıza güveniyoruz, şiddetin veya teröre desteğin durmaması halinde kapsamlı bir diyalogun olmayacağı anlamına gelmez, bilakis çözüm yolunda ilerlememiz gerekir, dedi.

Sınırların zapt edilmesiyle ilgiliyse Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı, başta BM olmak üzere uluslararası topluma yöneltilen bir mesaj olduğunu ve bu mekanizmayı bulacak tarafın kendisi olduğunu, lakin konulacak herhangi mekanizmaya Suriye’nin de onay vermesi gerektiğini, kendilerinin daha önce gözlemci gönderdiklerini, şu anda da göndermeleri halinde bizler uluslararası gözlemci heyeti fikrini gözden geçirmeye hazırız, somut olarak mevcut olan ülkelerin şiddeti durdurma niyetinde olduklarını gördüğümüzde, nefsi,kamu ve genel mülkleri savunma durumu hariç Suriye Arap Ordusunun askeri operasyonlarını derhal durduracağını vurguladı.

El-Muallim, halihazırdaki hükümetin hazırlık aşamasından sorumlu olduğunu çünkü, muhalefetten çok sayıda tarafın hali hazırdaki aşamada genişletilmiş geçiş hükümetine katılmayacağını bunun içinde, diyaloga bütün herkesin veya çoğunluğun katılmasını sağlamak için genişletilmiş hükümetin ulusal diyalog ürünü olması yönüne gidilmiştir diye açıkladı.

Hükümetin iki defa toplandığını, üç defa toplantı düzenleyen bir küçültülmüş bakanlar komitesinin kurulduğunu ve Suriye halkının dahili ve harici bütün bileşenleri, parti ve güçleriyle iletişime girdiğini dışarıda bulunanlara da garantiler sunulduğunu vurguladı.

Krizin çözümü için siyasi programın hazırlık aşamasının 2-3 ay süreceğine işaret eden el-Muallim, hükümetin ulusal diyalogta aktif bir rolünün olmayacağını çünkü rolün, toplum aktiviteleri ve partileri, siyasi, sosyal ve dini güçlerinin olacağını açıkladı.

El-Muallim, Ulusal Misakın halkoylamasıyla kararlaştırılması ardından hali hazırdaki hükümetin istifa ederek rolünün sona ereceğini ardından muhalefetin de içinde bulunduğu genişletilmiş hükümetin kurulacağını ve geniş yürütme yetkilerine sahip olacağını ifade etti.

El-İbrahimi, Amerika ve Körfez Tutumlarıyla Bağdaşan Tutumlar Üstlendi

BM Suriye özel temsilcisi el-Ahdar el-İbrahimi’nin Şam’a siyasi çözümle gelmediğini bilakis Suriye’ye komplo düzenleyen Amerika ve Körfez tutumlarıyla bağdaşan tutumlarla geldiğini ifade ederek görevinin tabiatından çıkarak arabuluculukta objektiflik ilkesinden kaydığını söyledi.

El-Muallim Cumhurbaşkanlığı makamına kimsenin dil uzatmasına müsamaha edilmeyeceğini belirterek, kendilerinin el-İbrahimi’yle işbirliğinin devamına hazır olduklarını, gelecek dönemdeki görevinin çözüm için siyasi program kanalıyla daha da zengin hale geldiğini ifade etti.

Amerika’nın çerçeveyi koyduğunu diğer edatlarında bu daire içinde yol aldığını, ABD’nin istemesi halinde Suriye’de şiddetin şimdiye kadar durduğunu vurgulayan el-Muallim, Suriye’de meşruiyet kararının sadece Suriye halkının elinde olduğuna dikkati çekti.

El-Muallim, Türkiye’nin Suriye içişlerine vali atamasının Türkiye’nin Suriye üzerindeki emelleri ve terörü desteklemedeki gerçeğini su yüzüne çıkardığını, terörün de dini ve vatanı olmaması itibariyle sahiplerine geri döneceğini belirtti.

Bakan el-Muallim, ABD’nin Nusra Cephesini terör örgütleri listesine almasının gülünç olduğunu ve yeterli olmadığını ifade etti.

http://caferider.com.tr/muallim--mesruiyet-karari-suriye-halkinin-elindedir_h8365.html