İngiltere’de yayınlanmakta olan Independent gazetesi: “Uçaklar dolusu nakit: Uçuş kayıtları Rusya’nın Suriye rejimine 30 ton banknot gönderdi”. başlıklı habere Rus basınından yanıt geldi. Makele propaganda amaçlı..

Burada söz konusu olanın propaganda olduğu ise makalenin okunmaya başlanması ile hemen anlaşılıyor. Aslında, başlığı okuyanların anlayacağının tersine, makalenin yazarı Independent Moskova muhabiri Rusya’nın Esad rejimine para verdiğini yazmıyor. Para basımı işlevini üstlenmiş olan ‘Gosznak’ (Darphane) idaresi temsilcisi, kurumun Şam ile yapılmış bir anlaşmanın gereğini yerine getirdiğini bildirdi. Gosznak adı geçen anlaşma gereği Suriye tarafından sipariş edilmiş belli bir miktar Suriye parasının basımını gerçekleştiriyor. Adı geçen makalenin yazarı, Independent muhabiri Shaun Walker, Rusya radyosuna  verdiği demeçte bu uygulamada kanun dışı hiç bir şey görmediğini teyid etti.

Walker şöyle konuştu: “Uçaklar dolusu para Suriye’ye gönderiliyor olsa dahi burada kanun dışı bir durum söz konusu değil, çünkü Rusya Suriye’ye karşı yasaklara zaten karşı çıkıyor. Rusya benim de yazdığım gibi Suriye dışında 20 ülkeye daha para basma hizmeti veriyor. İngiltere de bir çok ülke için para basmaktadır. Bu son derece olağan bir uygulamadır”

Ancak buna rağmen İngiliz basın-yayın organları konuyu sanki Rusya, Esad rejimini kurtarmaya çalışıyormuş gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Sanki bu paralar olmasa rejim ayaklanmacıların darbeleri karşısından çoktan yıkılmış olacaktı. Pro Publica tarafından verilen Moskova-Şam arasındaki ‘para’ seferlerinin güzergahı bilgisinin ‘tam da zamanında’ Independent’te yayınlanması işte bundan kaynaklanıyor. Pro Publica uçakların Türkiye üzerinden değil de İran ve Irak üzerinde uçtuğu bilgisini nasıl elde etmiştir? Toplumsal bir kuruluş istihbarat kurumlarına başvuramdan böyle bir bilgiyi nasıl alabilir ki! Bu konularda gazete sessiz kalıyor. Shaun Walker, bu bilginin Pro Publica’nın eline nasıl geçtiğini bilmediğini itiraf ediyor. Muhabir sadece bu bilgiye güvenmiştir.

“Pro Publica bu seferler hakkındaki bilgiyi uluslararası uçuş takip kuruluşlarından ve uçuş kontrol kulelerinden aldığını iddia ediyor. Bunu nasıl başardıklarını bilmiyorum, ancak bu iddianın inanmak için yeteri kadar ciddi olduğu hissine kapıldım. Pro Publica hakkında önceden herhangi bir bilgim yoktu, çünkü yayın sorumlularım bu makalenin çıkmasını istiyorlardı, Internet’te bunlar hakkındaki bilgileri inceledim ve gördüm ki başında Wall Street Journal’ın eski yayın işleri şefi bulunuyor ve sonuçta pek de hayali bir kuruluş olmadıklarına karar verdim”.

Böylece karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor. Birincisi Rusya, Suriye’ye kendi parasını göndermiyor. İkincisi Türkiye topraklarını dolaşarak uçtukları söylenen bu uçakların Moskova’da basılmış olan Suriye banknotları taşıdıklarına dair kesin bir kanıt yok. Anlaşılan o ki bazı basın-yayın organları Başar Esad’ın hayatta kalıcılık kabiliyeti konusunda değerlendirme hatası yapan batılı istihbarat kuruluşlarının başarısızlıklarını Rusya’nın yardımına bağlamayı aşırı derecede istiyorlar. Bakın Rusya’da yayınlanan ‘Nezavisimaya Gazeta’ (Bağımsız Gazete) yakın doğu yorumcusu Nikolay Surkov bu konuda neler düşünüyor:

“Bu sadece sorumluluğu Rusya’ya yıkma denemesi değil, Rusya’ya baskı yapma çabasıdır. Bunun amacı Rusya’ya Suriye konusundaki eski yaklaşımına devam etmesi halinde otomatik olarak, kabaca söylemek gerekirse, Esad rejiminin suçlarına katılmakla suçlanacağını göstermektedir. Her türlü yola başvurarak bu ‘çürümüş, kanlı vs vs rejimi’ destekleme konusundaki Rusya’nın rolüne etki etmeye çalışıyorlar.

Türkiye’nin Suriye ve Rusya arasındaki ilişkilerde yarı gerçeklere ilgi duymadığı düşünülebilir. Bu yarı gerçekler Türkiye ve Rusya’nın arasını açmak isteyenlerin işine gelebilir. İşte bunun için de Esad için gönderilen ‘uçaklar dolusu’ paradan dem vuruyorlar.