17-10-2012 tarihinde eklendi
Söz Konusu İsrail Olunca..
Suriye BM temsilcisi uluslararası topluma önemli hatırlatmalarda bulundu

Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşşar el-Caferi, Uluslararası Güvenlik Konseyinin, Suriye'nin Golan topraklarının yanı sıra Filistin topraklarının İsrail tarafından işgali ve Filistinli mülteciler sorununa yönelik kararlarının uygulanmasında üstüne düşen sorumluluklarını üstlenme zorunluluğunu belirtti.

Orta doğudaki durum konusunda Pazartesi gecesi Uluslararası Güvenlik Konseyinin oturumunda Suriye Arap Cumhuriyeti adına sunduğu raporunda Caferi, Güvenlik Konseyinin, Golan’ın 45 yıldan beri süregelen İsrail işgali konusunu ciddi bir şekilde ele alması ve bu yöndeki sorumluluğunu üstlenmesini talep etti. Caferi, İsrail’in işgal ettiği Golan’ı kendisine katma kararı ve bunun gibi diğer kararları batıl ve hükmü olmayan kararlar sayan 1981 / 497 no’lu BM kararının uygulanmasına da çağrı yaptı.

Güvenlik konseyinin on yıllardır bu yöndeki sorumluluklarını üstlenmediğini ifade eden Caferi; BM kararlarının uygulanmasında söz konusu İsrail olunca konseyde bazı üyelerin keyfi ve seçici davranmalarının bunu gösterdiğine dikkat çekti.

Caferi; Genel Sekreterlik temsilcilerinin, işgal edilen Golan toprakları üzerinde işgalle var olan otoritenin yaptığı ihlallerle şeffaflık ve bütünlük içerisinde, konseyin düzenli ve güncel olarak ele almasındaki görevlerini başkalarından önce yapmaları gerekliliğini vurguladı.

Suriye’nin en son ihlalin İsrail otoritelerinin Suriye tarafındaki ateşkes hattından Suriyeli vatandaşları kaçırma durumlarının artması olmak üzere söz konusu İsrail ihlallerini düzenli bir şekilde genel sekreterliğe sunduğunu belirten Caferi, İsrail'in Suriye’nin Golan toprakları üzerinde geniş kapsamlı saldırı nitelikli askeri tatbikatlar yaptığını da hatırlattı.

Halkın Çıkarlarını Savunanlar Bu Halkın İşgal Edilmiş Topraklardaki Haklarını Göz Ardı Edemezler

Caferi; bu zor günlerde Suriye halkının çıkarlarını savunduklarını iddia etmekle nifak yapanlar, bu halkın işgal altındaki topraklarında meşru haklarını göz ardı ettiklerine dikkat çekti. Bu tarafların İsrail işgali ve dayatmaları altında çektikleri acıları göz ardı ettiklerine işaret eden Caferi; İsrail'in işgal altındaki Golan topraklarında Yahudi koloniler ve ırkçı ayırım duvarları inşa ettiğini kaydetti. İsrail'in Golan topraklarında doğal zenginlikleri de gasp ettiğini söyleyen Caferi; işgalden kurtarılmış topraklarda Suriye halkından çok sayıda kurbanın gitmesine yol açan ve açmaya devam eden mayın haritasını da ilgili uluslararası kurumlara teslim etmeyi reddettiğini söyledi.

Tüm bunların gölgesinde Suriye halkının çıkarlarını savunduklarını iddia edenlerin bu halkın İsrail’den çektiği büyük ve ciddi acıları görmezden gelerek sessiz kaldıklarına dikkat çeken Caferi; yapılan nifaka işaret etti.

Filistin Halkı Hâla En Meşru Hakkını Bekliyor

Caferi; Filistin halkının 60 yıldan beri kendi meşru toprakları üzerinde bağımsız ve egemen devletini kurmada en doğal ve en meşru hakkını hâla beklediğine vurgu yaptı.

60 yıldan fazla bir süredir Filistin halkının İsrail işgali ve düşmancı politikası nedeniyle yaşadığı büyük acıları hafızalara getiren Caferi; beş milyondan fazla Filistinlinin evlerinden ve mülklerinden kovulup muhtelif yerlerde göçmen olarak yaşadıklarına işaret etti.

Caferi; İsrail'in Filistinlilerin evlerine ve mülklerini gasp edip onları kovması ardından Yahudi koloniler inşa ettiğini ve Filistin'in kimliğini her açıdan Yahudileştirmeye çalıştığına dikkat çekerek, İsrail'den yana izlenen çifte standartlı politikaya vurgu yaptı.

Güvenlik Konseyindeki bazı ülkelerin destekleri nedeniyle İsrail'in uluslararası kararları ve kanunları ihlal etmeye devam ettiğine işaret eden Caferi; İsrail'in tutumlarına karşı olduklarını lanse etmeye çalışan Arap ve İslam ülkelerin de desteklerinin artık herkes tarafından bilindiğine vurgu yaptı.

Caferi; BM’ye bağlı bir dizi kurum ve organizasyon tarafından olmak üzere BM ve Güvenlik Konseyine çok sayıda rapor takdim edildiğini hatırlatarak, gerçeklere yer veren raporların hasıraltı edildiğini ve politikleştirilmiş raporların baskı uygulamak için öne çıkarıldığını ekledi.

Bölge İstikrarı ve Güvenliğini Savunduklarını İddia Edenlere Eleştiri

Suriye'nin BM Daimi temsilcisi Caferi; bölge güvenliği ve istikrarının sağlanmasına özen gösterdiklerini ve bu yönde çaba harcadıklarını iddia edenleri de eleştirerek, bu tarafların İsrail'in on yıllardır tehditler savurması, savaş çanları çalması ve savaşlar açması karşısında takındıkları sessiz tutuma dikkat çekti.

Caferi; bu tarafların İsrail'den yana sessiz kalmakla yetinmediklerini, ona gizli yada aleni bir şekilde destek verdiklerini ifade ederek, İsrail'in Uluslararası Nükleer Silahların Yayılması Anlaşması haricinde tutulma nedenlerini sorgulayan Caferi; büyük bir nükleer tersaneye sahip olmasına izin verilmesini eleştirdi.

Kapsamlı Ulusal Diyalog ve Uzlaşma Çabalarını Engelleyen Dış Müdahalelerdir

Caferi; Suriyelilerin kendi geleceklerini bizzat kendi elleriyle yapılandırmalarını amaçlayan kapsamlı ulusal diyalog ve uzlaşma çabalarını engelleyen şeyin Suriye'nin içişlerine yapılan açık dış müdahaleler odluğunu vurguladı.

Suriye'nin içişlerine yapılan müdahalenin vatanın egemenlik ve bağımsızlığına büyük bir ihlal teşkil ettiğine işaret eden Caferi; bazı tarafların bu dış müdahale kapsamında Suriyeli masum insanları katleden, hizmet kurumları ve şebekelerini sabote eden eli kanlı terör gruplarına her türlü destek verdiklerine dikkat çekti.

http://caferider.com.tr/soz-konusu-israil-olunca--_h7590.html