Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ve Dr. Ekrem Keleş, Mekke’de bir basın toplantısı düzenledi. Haber ajansları, televizyolar, radyo ve internet medyasının temsilcileriyle Hac İdare Merkezinde bir araya gelen Başkan Yardımcısı Keleş, kutsal topraklarda verilen hizmetler konusunda açıklamalarda bulundu.
Başkan Yardımcısı Keleş, Türkiye’de ve dünyada milyonlarca Müslümanın kutsal topraklara gelme ümidiyle beklediğine işaret etti. 1 milyon 163 bin kişinin Türkiye’de hacca gitmek için beklediğini kaydeden Başkan Yardımcısı Keleş, kutsal topraklara ulaşan hacı adaylarına ilişkin sayısal bilgiler verdi.
Bu yıl Türkiye’ye 74 bin hacı kontenjanı verildiğini belirten Keleş, bugüne kadar toplam 52 bin 185 hacı adayının Mekke’ye ulaştığını bildirdi. Hacı adaylarının intikallerinde herhangi bir problemin yaşanmadığını dile getiren Başkan Yardımcısı Keleş, ek kontenjan konusunda da bilgiler verdi Ekrem Keleş şöyle konuştu:
“Ek kontenjan hiçbir ülkeye verilmedi…”
“Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl ek kontenjan için başvuru yapıyoruz. Bu yıl da ek kontenjan için başvuru yaptık. Ancak bu sene ek kontenjan hiçbir ülkeye verilmedi. Dolayısıyla ek kontenjan verilmediği için bu yıl sayımız azaldı.”
Bir gazetecinin ek kontenjanların verilmeme nedenini sorması üzerine Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Keleş şunları söyledi:
“Bir taraftan Harem-i şerifi genişletme çalışmaları devam ediyor. Diğer taraftan hakikaten Mekke-i Mükerreme yeniden inşa ediliyor. Şehir baştan sona projelerle dolu. Sanırım bu projelerin devam ediyor olmasından kaynaklanan bir durum söz konusu. Bu sebeple bu sene ek kontenjan gelmedi.”
Keleş, 74 bin kontenjan içerisinde basın mensupları da dahil toplam 4 bin 288 görevlinin de bulunduğunu belirtti.
Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in 7 defa üst üste hac kurasına girdiği halde hacca gidemeyenlerin, diğer yıl kuraya tabi tutulmadan kutsal topraklara gönderileceği şeklindeki açıklaması hakkında da şöyle konuştu;
“2007’den itibaren bekleyenler var. 2007’den itibaren üst üste 7 defa başvurduğu halde çıkmadığı halde ondan sonraki yıl, yani 7 yılı doldurmuş olanları eritmeyi düşünüyoruz. Ancak bunu uzun süre devam ettirmemiz mümkün değil. Bunu ancak bir yıl uygulayabiliriz. Her 7 yıl bekleyeni götürmemiz mümkün olmaz. Bu uygulama bir defaya mahsus bir şey.”
1987 yılında İslam İşbirliği Teşkilatının Amman’da aldığı karar doğrultusunda kontenjan uygulamasının yapıldığına işaret eden Keleş, yığılmaların tamamen ortadan kaldırılmasının zor olduğunu belirtti.
“Tren istasyonu çalışmaları devam ediyor…”
Mekke’de yapımı devam eden inşa çalışmaları hakkında basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Keleş, Arafat ve Cemarat arasında işleyen tren istasyonundan henüz Türkiye’den gelen hacı adaylarının faydalanamadığını aktardı. Keleş şöyle devam etti:
“Harem’i genişletme çalışması devam ediyor. Şamiye bölgesinde devasa bir inşaat başladı. Tren yolu projeleri devam ediyor. Şu anda tren çalışmaya başladı. Arafat’tan Cemerat’a kadar geliyor. Ancak tren istasyonunun bulunduğu bölge, Suudi Arabistan’a içeriden ve körfez ülkelerinden gelen hacılarının bulunduğu bir yer. Bizim hacılarımızın arefe günü bulunduğumuz bölgeden trenin olduğu bölgeye taşımamız, Müzdelife’ye taşımamızdan daha zor. Müzdelife’ye ring sistemiyle taşımamız daha kolay. Bu yüzden biz şu anda trenden istifade edemiyoruz. Bizim gibi İran, Endonezya ve bazı ülkeler de trenden istifade edemiyorlar.”
Geçmişte ölümlerle sonuçlanan izdihamların verdiği endişe nedeniyle Suudi Arabistan yetkililerinin hacı sayısını artırma konusunda temkinli davrandığını ifade eden Keleş şunları söyledi:
“Sayının artması durumunda, ‘izdihamlar, ezilmeler olabilir, insanlar hayatını kaybedebilir’ şeklinde önemli bir endişe var. Sadece bu endişeden dolayı sınırlandırmalar getiriliyor. Harem-i Şerif’in genişletilmesi durumunda bu sayıyı artırmak isteyeceklerini, İslam İşbirliği Teşkilatının kontenjan kararı aldığı toplantının yenileneceğini düşünüyorum. "
“Suriye’de yaşanan olumsuzluklar hac organizasyonunu etkiledi…”
Suriye’de yaşanan iç savaşın, Türkiye’nin hac organizasyonunu etkilediğine değinen Başkan Yardımcısı Keleş, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Biz ambulanslarımızı, tıbbi malzemelerimizi Suriye üzerinden kara yoluyla gönderiyorduk. Onları karayolu ile gönderemedik. Deniz yoluyla göndermek zorunda kaldık. Son gelişmelerle de uçaklarımız güzergâh değişikliği yaptılar. Suriye üzerinden geçmiyorlar artık. Hacılarımızın kargolarını nakilde Suriye üzerinden gönderemiyoruz. Eşyalarımızın Suriye üzerinden tırlarla gönderilmesi çok hesaplıydı.”