Bölgemizde yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İsrail'in menfaatlerini korumak bize kalmamıştır dedi.
İran ve İsrail arasında siyasi olarak herhangi bir sorun olmadığını vurgulayan Selahattin Özgündüz, İran'ın tek derdi Mescid-i Aksa'dır. Düşünen herkes biliyor ki, İran ile İsrail arasında hiçbir bölünmez mal yoktur, komşu değiller, aralarında birkaç ülke var.İsrail’in hedefleri arasında da esas itibariyle İran yoktur. Genişleme hedefleri içerisinde yani “Arz-ı Mevut” dedikleri topraklar, göz diktiği ve kendilerine vaat edildiğini düşündükleri toprakların İran’la hiçbir alakası yok, aslında Türkiye’nin topraklarıdır dedi.
Başbakanımızın “One Minute” sürecinde İsrail açıklama yaptı, bizim İran’la hiçbir siyasi sorunumuz yok, neden böyle yaptıklarını anlayamıyoruz diye, aslında bunu dünyanın hiçbir ülkesi anlamıyor. Dünyada bilinen siyaset itibariyle baktığınızda bunun anlaşılabilir tarafı da yoktur. Menfaatleri çakışmıyor hatta örtüşüyor, bu doğrudur. Ama onlar şunu anlamıyorlar ki Mescid-i Aksa Müslümanlar için önemlidir. Hüsnü Mübarek gibi, Kral Abdullah gibi İsrail uşaklarının eliyle de Mescid-i Aksa korunamaz. Zaten onlar İsrail’e, bölgedeki direnişi kırmak için Hac’ca giden Müslümanların bıraktıkları dövizleri veriyorlar, Müslüman direnişçileri yok edin diye. Böylelikle İran ortada yalnız kalıyordu, İsrail’le tek başına mücadele ediyordu."
Suriye Direnişe Destek Olmanın Cezasını Çekiyor diyen Özgündüz:
Suriye'nin direnişe destek olan tek Arap Devleti olduğunu söyleyen Özgündüz: "Ama bölgede mukavemete sığınak olan, onlara lojistik desteğe köprü olan bir ülke, bir rejim vardı, Suriye ve Esad rejimi. Ona da İsrail ve yandaşları diyordu ki, İsrail’le anlaş, sen de bizimle yoldaş ve dost ol ve direnişe destek olma. O da bunları kabul etmiyordu. Şu anda da bu duruşunun belasını çekiyor. Bunun aksini birisi bana iddia edebilir mi? Şu anda Suriye’de olan bu olayın hedefi, Suriye’de İsrail’e teslim olacak, itaat edecek ve mukavemete destek olmayacak bir rejim oluşturmak olduğunu söyledi.
Emperyalistler, getirip bölgede oluşturdukları devleti yaşatmak istiyorlar, onlar açısından bakınca onlar doğruyu yapıyorlar. Peki, bizim derdimiz nedir, bize ne oluyor? Bu adama dedik ki ıslahat yap, anayasasını geliştirdi, ebedi başkanlık sistemini değiştirdi, teröre bulaşmamış tüm partilere seçilme hakkı tanıdı, seçimini, referandumunu yaptı. Gel aile dostu olalım dediniz, kabul etti, vizeleri kaldıralım dediniz, kabul etti, mayınları temizleyelim dediniz, kabul etti. Bizimle çok güzel bir komşuydu. Onu yok etmek isteyen İsrail ise, uluslar arası sularda bizim vatandaşlarımızı öldürdü. Buna karşılık biz İsrail’le ticaretimizi yüzde kırk artırmışız diyen Özgündüz:
İsrail’e karşı duran, kafa tutan Esad rejimini yıkmak için de herkesten öne çıkıyoruz. İsrail madem bizim vatandaşlarımızı öldürdü, bundan sonra öldürmesin diye Suriye’ye tanklı, toplu terörist pompalayacağız, o da dönüp oradan iki top atacak bizim tarafımıza, onu bahane edip toplarımızla vuracağız, Mehmetçiği de oraya sokup İsrail’in menfaatlerini koruyacağız. Allah ülkemizi bundan korusun.
Adam özür diledi, araştırma yapılsın, uluslar arası gözlemciler gelsin baksınlar, hangi toptur oraya düşen dedi. Hangi akla hizmet Suriye topçusu
Türk toprağına mermi atabilir?
Biz hangi cephedeyiz peki? Biz ülkemizin tarafındayız. Buna inanmayanlar buyursun gelsin, beni ikna etsin, hangi cephede diyorsa o cephede beraber savaşalım. Ülkemize kim göz dikiyorsa, kim el uzatıyorsa, o göz çıksın, o el kırılsın. Ama İsrail’in menfaatlerini korumak bize düşmez diye düşünüyoruz biz. Vatandaşımızı öldüren İsrail’e karşı gösterdiğimiz metanet ve vakarı!, Suriye’ye karşı neden gösteremiyoruz? Kıbrıs’ta onbinlerce soydaşımızı öldüren Rumlara karşı gösterdiğimiz vakarı! Suriye’ye karşı neden gösteremiyoruz? Onlara uzattığımız zeytin dalını, bizimle hiçbir sorunu olmayan, ne dediysek yapan bir ülkeye neden uzatamıyoruz? Celalleniyoruz, biz büyüğüz diyoruz. Bu büyüklüğümüzü keşke Ermeni’ye, Rum’a karşı da gösterebilsek tamam, ama sadece mazlum Müslümana karşı niye gösteriyoruz, bunu anlayamıyorum. Siyonist ve emperyaliste karşı emir kulu olup, Müslümana karşı celallenmek doğru değildir. Bu İslami bir duruş değildir. Bu celallenme başkasına da gösterilse bravo diyeceğim, ama bu tavrı emperyalist ve Siyonistlerin bölmeye çalıştığı Müslüman ülkeye göstermek yiğitlik değildir diyen Türkiye Caferileri Liredi Özgündüz sözerini şöyle sürdürdü:
Siz Budistlerin binlerce yıldır hiç din savaşı yaptığını duydunuz okudunuz mu? Şimdi Budist savaşı da bir yandan başladı. Bölgeye din ve etnik savaş sokmak istiyor emperyalistler, doğru yapıyorlar, emperyalist olmanın gereği budur. Fakat biz Müslüman olarak, bölgede yaşayan Hristiyan, Yahudi, Rum, Ermeni, Hindu olarak, biz de emperyalizmin bu oyununa alet olmalı mıyız? Birisi de desin ki bunlar tesadüftür, Budistler birden din derdine düştü, Şii-Sünni, Türk-Kürt savaşı birden çıktı, herkes hemfikir ki bunlar aramıza sokulmak istenen fitnelerdir. Peki bu fitneye kimler alet oluyor? Bize düşen emperyalist ve Siyonistlerin oyunlarına alet olmak mıdır, yoksa bu oyunları defetmek midir?
Müslümanlık, milliyetçilik, başka milletlerin gelip benim ülkemde dahi bölgeyi paramparça edip, kan gölüne çevirip, din-mezhep-ırk savaşı çıkartıp ona sömürtmek midir, yoksa milletini, bölgesini, beraber yaşadığı insanların birliğini-dirliğini korumak mıdır? Ben bu soruya cevap istiyorum diye konuştu.