ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DAPRA), bu ayın ortalarında, siber savaş araçları üzerinde çalışan şirketler ile bir dizi görüşme yapacak. Siber silah, sanal olduğu halde, etki oranı bakımından yüksek dereceli kitle imha silahı olarak nitelendirilebilir. Eksperlerin kanısınca ileri gelen ülkeler arasında siber silah yarışının başlaması beklenebilir.
Sosyal ağlar vasıtası ile yürütülen Arap Baharı ve İran’a karşı siber ataklar, sanal dünya ile gerçek dünyanın sıkı bir şekilde sarmaş olduğu olaylardır. Bu olaylar, eksperlere, dünyada siber savaşın başlamasından söz etmek için giderek daha çok vesileler sağlıyor. Şimdilik siber savaşı yürütenler sadece nokta operasyonları gerçekleştiriyorlar. Fakat bu nokta operasyonları bile “bilgisayar silahının” çok korkutucu bir silah olabileceğini gösteriyor.
Uzmanlar, bu konuya değinirken 2000’li yılların başlarında yer alan küresel dinleme sistemi “Eşelon” ile ilgili olayı anımsatıyorlar. Bir süre önce de Stuxnet “kurdu” vasıtası ile İran’daki nükleer tesisleri işlemez hale getirmek girişimi gerçekleşti. Resmi olmayan verilere göre bu yelteniş arkasında ABD ve İsrail duruyordu.
Rus uzmanlar ise şunları söylüyor:
“Birincisi, İnternet üzerinde bilgi alanını izlenmektedir. İnsanlar arasındaki kişisel yazışmalar da açık karakter kazanıyor. Tüm bunlar veri bankasında toplanıyor, insanlar arasında ilişkiler kuruluyor, sonra yeni liderler ortaya çıkıyor, gizli akımlar oluşuyor. İkincisi ise düşman bilgisayar ağının işlemez hale getirilmesidir.”
Bu nedenle pek çok ülke, olası tehditlere karşı kalkan oluşturmaya ağırlık veriyor. Bu bakımdan en aktif ülke Çin’dir. Çin, dünya ile arasına “Büyük Ateş Duvarı” programı ile duvar ördü. Rusya’nın “Natsionalnaya Oborona” dergisinin Başyazarı İgor Korotçenko, Rusya’nın Sesi radyosuna verdiği demeçte şunları söyledi:
“Çin siber tehditlerle çok aktif bir şekilde mücadele ediyor. İlgili problemler, yüksek siyasi düzeyde, Genel Kurmayın kontrolü altında bulunuyor. Son yıllarda, İran da siber ataklara karşı koyma tedbirleri ile çok aktif olarak uğraşıyor. Rusya tarafından da siber tehditlere karşı koyma merkezleri oluşturulmalıdır. Rusya’da Enformasyon Güvenliği Stratejisi kabul edildi. Açıklandığına göre Savunma Bakanlığı da ilgili araştırmalara dikkat etmek niyetindedir. Rusya Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde siber komutanlık oluşturulmalıdır.”
Pek çok uzman şu kanıda birleşiyorlar: Batı’da “siber ataklar” için gerekli sistemler artık oluşturuldu veya bu sistemler üzerinde çalışmalar sürdürülüyor. Sadece, bu proje çalışmaları aşırı gizli karakter taşıyor.