Rusya, yaklaşık 20 yıl süren müzakerelerden sonra Dünya Ticaret Örgütü’ne 156. üye olarak kabul edildi. Moskova ilk üyelik başvurusunu 1993 yılı Haziran ayında yapmıştı. Rusya’nın üyeliği, küresel ticaretin liberalleşmesinde, 2001 yılında Çin’in örgüte katılmasından sonraki en önemli adım olarak görülüyor.
Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Rusya, merkezi Cenevre’de bulunan Dünya Ticaret Örgütü’ne katılım görüşmelerinde, Batılı malların ve hizmetlerin ülkeye akın etmesi konusundaki endişesini dile getirmişti. Moskova, üyelik koşulu olarak, şu anda ortalama yüzde 10 civarında olan ithalat gümrük vergilerini yüzde sekizin altına çekmeyi kabul etti. Ayrıca, bankacılık ve sigortacılık dahil olmak üzere, toplam 11 hizmet sektörünü ticarete açma sözü verdi.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, DTÖ üyeliği sayesinde ülkeye daha fazla yabancı yatırım çekmeyi ve Rus şirketlerine küresel ticarette avantaj sağlamayı hedefliyor. Moskova uzun vadede, örgüte 2001 yılında katılan Çin’in yaşadığına benzer bir ekonomik patlama yaşamayı umuyor. Dünya Bankası, DTÖ üyeliğinin, Rusya’nın gayrı safi milli hasılasında, ilk üç yılda yüzde 3,3 oranında bir artış yaratmasını öngörüyor. Ancak küresel ekonominin bugün içinde bulunduğu kriz bu büyüme tahminlerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Bu arada, Güney Pasifik’te bir ada ülkesi Vanuatu da, Rusya’nın ardından 157. üye olarak Cuma günü DTÖ’ye katılıyor. DTÖ Genel Direktörü Pascal Lamy, DTÖ’ye katılımların, üyelikten elde edilen kazanımlara duyulan güvenin göstergesi olduğunu söyledi.
|
|