Eski adıyla “Konstantaniyye” olan İstanbul, Hıristiyan Roma’nın elindeyken Hz Yuşa’nin -s- bu türbesi, bütün Hıristiyanlar tarafından ziyaret edilirdi..Şimdi Müslümanların da en sık ziyaret ettiği türbelerden biri burası..
Bir rivayete göre, Hz Mehdi’nin annesi Nergis Hatun’un rüyasında gördüğü ceddi Hz Yuşa, ona, Ehl-i Beyt -s- imamlarından ve Hz Mehdi’nin babası olan İmam Hasan Askeri’yi -s- gösterip “Onunla evleneceksin, ne mutlu sana” demiştir..
Beykoz İlçesi'nde, İstanbul'un en yüksek tepesinde bulunan türbe, İstanbul'da bulunan diğer türbeden oldukça farklı. Yuşa Tepesi diye anılan bu tepede gömülü olan muhterem kişinin, Yuşa Peygamber olduğuna inanılıyor. Şehir merkezine uzak olmasının aksine haftanın her günü yoğun ziyaretçi akınına uğrayan Yuşa Tepesi'ndeki türbe, her türlü sıkıntı ve dilek için ziyaret ediliyor, adaklar adanıyor. Daha sonra dilekleri gerçekleşenler, türbeyi tekrar ziyaret edip, küp şeker dağıtıyor.
Boğaziçi'nin sahile en yakın ve en yüksek tepesinde bulunan, Yuşa Camii ve Hz.Yuşa'nın türbesi, Karadeniz'i ve Boğaz'ı aynı anda gören muhteşem bir konuma sahip. Ormanlarla çevrili bu en yüksek tepeden İstanbul Boğazı'nı izleyenler, bulundukları mekânın da etkisiyle büyüleniyorlar.
17 Metrelik Mezar
Yuşa Peygamber'e ait olduğu düşünülen kabrin 17 metre uzunlukta olması, türbeyi ziyaret edenleri meraklandırıyor. Hz. Yuşa'nın kabrinin 17 metre uzunluğunda olması hakkında üç yorum yapılıyor. Buna göre;
1- O bir peygamberdir, ona duyulan saygı ve sevgiden dolayı böyle uzun ve büyük bir mezar yapılmış olabilir.
2- Yeri manevi bir keşifle bulunduğu için, isabet eder düşüncesiyle geniş ve uzun tutulmuş olabilir.
3- Yuşa Hazretleri'nin metrelerce uzunluğundaki mezarı, çok eski inançlarda dağların zirvesinde yaşadığı kabul edilen "devler"in başka bir inançla kaynaştırılması şeklinde anlaşılabilir. Çünkü bu tepenin bir adı da "Dev Dağı"dır.
Hz.Yuşa kimdir?
Yuşa Peygamber, Yusuf (a.s) neslinden olup, Hz. Musa'nın çağdaşıdır. Hz. Musa'nın Genç Yuşa ile "iki denizin birleştiği yere" kadar yaptıkları tarihi ve gizemli yolculukları ve burada Hızır (a.s) ile buluşmaları Kuran-ı Kerim'de Kehf Suresi'nin 60-65. ayetlerinde anlatılır. Burada, Hz. Musa'nın yanındaki genç adamın Hz. Yuşa olduğu rivayetlerden anlaşılmaktadır. Hz. Yuşa'nın Beykoz Yuşa Tepesi'nde gömülü olduğu şeklindeki inanış, Beşiktaş'ta türbesi bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ın süt kardeşi Yahya Efendi'nin (1494-1570) manevi keşfi ile irtibatlandırılarak yaygınlaşmış ve şöhret bulmuştur. Bazı tefsirlerde Yuşa (a.s)'nın Musa (a.s)'nın vefatından sonra peygamber olarak görevlendirildiği, Hz. Musa'nın yeğeni ve yardımcısı olduğu, Hıristiyanlar'ın ve Yahudiler'in ona Yeşu dedikleri nakledilir. Yeşu (Yuşa) Beni İsrail'e gönderilen dört büyük peygamberden biridir.
Hz. Yuşa (as)’nın Bilinen Mucizeleri
Birçok mucizesi vardır: Şeri'a ırmağını ayakları ıslanmadan geçmiştir, Geboan savaşında günü uzatmıştır, Eriha surlarını bakışıyla yıkmıştır. Tevrat'ta Eriha'nın surlarının yıkılışı şöyle olmuştur: Önce yedi kez kentin çevresinde dolaşmışlar, sonra yedi kahin koç boynuzundan borularını çalarlar, bunlar çalınır çalınmaz Hz.Yuşa'nın kavmi hep beraber bağırmaya başlar ve surlar çöker, herkes kılıçtan geçirilir.