07-08-2012 tarihinde eklendi
Suriye Krizinde Hiçbir Şey İmkansız Değil
Suriyeli Kürtlerin Erbil ziyareti

 

Suriye Yüksek Kürt Konseyi delegasyonunun, Irak Kürdistanı’na gerçekleştirdiği ziyaret tamamlandı. Yüksek Kürt Kurulu’nda önde gelen iki Kürt teşkilatı; Suriye Kürt Ulusal Konseyi ve Batı Kürdistan Ulusal Konseyi temsilcileri bulunuyor.
 
Suriye Yüksek Kürt Konseyi’nin kurulmasına yönelik kararın Temmuz ayında özellikle Irak Kürdistanı başkenti Erbil’de alınması ilginç bir durum. Bu süreçte Suriyeli Kürtler tarafından Suriye’nin kuzeyinde bulunan şehirler kontrol altına alındı. Bu adım Ankara’da net bir tepkiyle karşılandı. Ankara’da Suriye Yüksek Kürt Konseyi üyelerinden bazılarının (özellikle Suriye Demokratik Birlik Partisi’nin), Türkiye’de terörist bir oluşum olarak ilan edilen Kürdistan İşçi Partisi ile bağlantılarının olduğu düşünülüyor.
 
Bu defa Suriyeli Kürtler ne amaçla Irak Kürdistanı’na geldi? Suriye’deki Kürt bölgelerinde durumu gerçekte kim kontrol ediyor? Bununla ilgili olarak Suriye Yüksek Kürt Konseyi üyesi, Suriye Kürt Demokrat Parti (ALPARTİ) Genel Sekreteri Nasruttin İbrahim Rusya’nın Sesi’ne konuştu:
 
-Biz Erbil’e Irak Kürdistanı Cumhurbaşkanının daveti üzerine geldik. Cumhurbaşkanı Mesut Barzani bizden, Suriye Kürt Ulusal Konseyi ve Batı Kürdistan Ulusal Konseyi arasında yapılan anlaşmadan sonra atılan adımlar, bizi önümüzde ne gibi sorunların beklediği ve geleceğe yönelik planlarımız hakkında şahsen bilgi almak istiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı bir kez daha kendi desteğinin altını çizdi ve Irak Kürtlerinin, demokrasi ve Suriye’deki Kürt halkının hakları uğruna verdiği barışçıl mücadelemizi tüm gücüyle destekleyeceği belirtti. Ayrıca Suriye’deki durumu ve şuan Suriye’de Kürt nüfusunun bulunduğu bölgelerde ne olduğunu görüştük. Bunun yanında temsilcilerimiz, Erbil’e ziyarette bulunan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı sayın Bogdanov’la görüştü. Görüşme verimli geçti. Genel olarak Suriye’deki olaylar hakkında kısmen de Suriye’deki Kürt bölgeleri hakkında fikir alış verişinde bulunduk. Görüşme Suriye krizinin barışçı çözüm yolu ve Rusya’nın bu yöndeki duruşu konusunda sürdü.
 
-Suriye’deki Kürt Bölgeleri’nde güvenliğin sağlanmasına değinirsek, bilindiği gibi, kısa bir süre önce Kürtler Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgeleri kontrol altına aldı. Bu bölgeler özellikle kimlerin kontrolü altında bulunuyor?
 
Suriye Ulusal Konseyi ve Batı Kürdistan Ulusal Konseyi’nin ve bu bağlamda, Suriye Yüksek Kürt Konseyi’nin stratejisi, ülkenin kuzeyinde karışıklıktan dolayı yönetim kontrolünü kaybeden devlet dairelerinin işlevliğini sağlamaktan ibarettir. Özellikle şu anki endişe verici durumda, iktidar boşluğunun ortaya çıkmasına izin verilemez. Ancak, söz konusu olanın yalnızca sivil yapılar olduğunun altını çiziyorum. Eğer burada veya başka bir yerde rejimin kuvvet yapıları yerlerinde duruyorsa, biz hiçbir şekilde onların yerini almayacağız ve bu tür planlarımız yok. Eğer özellikle hangi Kürt kuvvetlerinin Suriye yönetiminin sivil yapısı tarafından bırakılan bölgelerde düzen sağladığını öğrenmek isterseniz; ilk başta Suriye Yüksek Kürt Konseyi’ne üyesi Suriye Kürt Ulusal Konseyi ve Batı Kürdistan Ulusal Konseyi partilerinin düzeni sağladığını söyleyebilirim. Yani bölge Yüksek Kürt Konseyi tarafından kontrol ediliyor. Bunun yanında Kürtlerle yan yana yaşayan etnik guruplarla da centilmenlik anlaşmalarımız var. Bu bağlamda hiçbir sorun yaşamıyoruz.
 
-Buradan bir soru doğuyor, şuan Irak Kürdistanı’nda bulunan Kürt eski Suriyeli askerlerle ilgili ne gibi planlar var?
 
Bu sorunun üzerinde durduk. Önceden de dediğim gibi, kime ait olurlarsa olsunlar tüm askeri kuvvetler Yüksek Kürt Konseyi’nin kontrolü altında olacaktır. Eğer gelecekte bir gereklilik doğarsa, bu askerler Yüksek Konsey’in kararıyla, iktidar boşluğu ve sivil nüfus için bir tehlikenin oluştuğu yerlere nakledilebilir. Bu ayrı bir partinin birlikleri olmayacaktır; her şey Yüksek Kürt Konseyi’nin kontrolü altında yürüyecektir.
 
- Suriye’de şuan tüm dikkat Halep üzerine çevrildi. Fakat bazı gözlemciler, en potansiyel olarak patlamaya hazır bölgenin, Suriye, Irak ve Türkiye arasındaki üçgenin olduğunu söylüyor. Eğer özellikle Suriye’deki Kürt bölgelerinde, bölgesel bir savaş başlarsa ne olur? Bununla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?
 
Kuşkusuz Suriye krizi, hem şiddet hem de önem olarak bölgede ve dünyada birinci sırada yer alıyor. Bunun nedeni hiç de Kürtler değil. Suriye Kürtlerinin sorunları Suriye’nin iç meselesidir. Suriye Kürtleri, Suriye halkının bir parçasıdır. Bu nedenle Suriye’deki Kürt sorununun genel olarak ne bölge için ne de özelde Suriye için bir tehlike arz etmediğinin altını çiziyoruz. Biz kendi milli haklarımız için savaşıyoruz ve bu bağlamda kimsenin yasal çıkarlarına müdahale etme niyetinde değiliz.
 
Irak Kürdistanı ziyareti öncesi Suriye’nin kuzeyindeki değişik guruplarla bir araya geldik ve tüm sorunlarımızı tartıştık. Delegasyonumuz döndüğünde, kamu düzeninin sağlanması için ortak bir komite kuracağız. Kürtleri istikrarı bozan bir unsur olarak göstermeye çalışanları, sadece ve sadece yalan söylediğini ispat edeceğiz.
 
Arzumuzun aksine Suriye çatışmasının yayılmasına ve bölgesel bir çatışma haline dönüşmesine yönelik büyük korkular var. Bu yüzden, görüşümüze göre, biz Kürtler için ve aynı kaderi paylaştığımız diğer halklar için tüm sorunların barışçıl çözüm yollarını aramak en iyisidir. Bu bağlamda tüm sorunların çözülmesi amacıyla bölgemizdeki halkları genel bir konferansta toplamak iyi olurdu. Biz barışçı, demokratik gelişmeden yanayız. Ne bizim, ne de diğer bölge halklarının savaşa ihtiyacı yok.
 
Eğer bölgesel bir savaş riskinden bahsedecek olursak; böylesine feci bir senaryoyu hayal etmek bile zor. Ancak şimdiki Suriye krizinde hiçbir şey imkansız değil. 
http://caferider.com.tr/suriye-krizinde-hicbir-sey-imkansiz-degil_h6889.html