1909'da kurulan İngiliz iç istihbarat teşkilatı MI5’in başkanı Batılı siyasetçilerin Kuzey Afrika halklarını güya totaliter rejimlerden kurtaran “Arap baharı” konusundaki iyimserlik artan terörizm tehdidiyle ilgili korkuya dönüştü. İngiliz MI5 istihbarat teşkilatı Başkanı Jonathan Evans bölgede meydana gelen bir dizi devrimin eski sivil ve askeri liderlerin şişede kalmasını sağladığı İslamcılık cininin şişeden çıkmasına yol açtığını ilk kez itiraf etti.
İki yıldır ilk kez konuşan MI5 Direktörü, cihatçı olmak isteyen Müslüman gençlerin geçmişte Yemen ve Somali’de olduğu gibi, Libya ve Mısır’da eğitim aldıkları yönünde bilgi sahibi olduklarını ifade etti.
MI 5’in açıklamasına göre yüze yakın radikal İngiltere vatandaşı az önce ziyaret ettikleri Arap ülkelerinde terör eğitimi görmüş olabilirler. Londra’daki Olimpiyat Oyunlarına kadar kısa bir süre kalırken bu veriler çok tedirgin edicidir. Ayrıca rahmetli Usame bin Laden’in yanlıları Afganistan ve Pakistan’dan Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine gelmeye devam ediyor. İşte bu ülkelerdeki devrik rejimler El Kaide’nin faaliyetini başarılı bir şekilde bloke etmişti. İstihbaratçıların kanaatine göre “Arap baharı”nın meyvesini bütün dünyada terör tehdidini artıran radikaller kendi amacına kullandı. Ancak belli ki bu itiraf çok geç geldi.
Konuyla ilgili bir tespitte Rusya Bilimler Akademisi Doğubilim Enstitüsü Arap Araştırmaları Merkezi başkanı Aleksandr Filonik’ten geldi. Filonik’e göre El Kaide’yi SSCB’nin düşmanı olarak amaçlı bir şekilde besleyen Batı şimdi çabalarının meyvesini alıyor.
Batı ülkelerine karşı dış terör tehdidi hala söz konusudur, hatta artıyor. Çünkü İngiltere de dahil Batı şimdi Arap ülkelerinde faaliyet yapan terör örgütlerini destekliyor. Örneğin Suriye. Orada cinayetler işleyen ve sonra bu cinayetlerden Suriyeli Müslüman kardeşlerini sorumlu tutan çok sayıda yabancı militan var. İşte orada terör tehdidi çok yüksek. Suriye’de yaşanan mücadele demokrasi için mücadele değil, sadece ve sadece iktidar mücadelesidir.
Tarihçi Doktor Georgiy Mirskiy’e göre Rusya dahil olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki radikaller İslamcıların Kuzey Afrika’nın birçok ülkesinde iktidara geldiğine seviniyor. Bu durum çok tehlikelidir.
Onlar, emperyalist ve siyonistlerin onlarca yıl boyunca köşeye sıkıştırmaya, zayıflatmaya, tamamen yok etmeye çalıştığı dinin sonunda galip olduğuna çok seviniyor. Böyle insanlar arasında doğrudan Allah’tan emir aldıklarını sananlar da çıkabilir. O yüzden böyle galip İslamcılığın artması aşırıcı fikirlere sahip ve zaten yasa dışı faaliyet yapan bazı genç Müslümanları yeni terör eylemler işlemeye itebilir.
İngiliz istihbaratçıları böyle açıklamalar yaparken Batı’nın Suriye konusundaki tutumu çok garip görünüyor. Çünkü Batı çok sayıda radikal İslamcının bulunduğu muhalefetin iktidara silah yoluyla gelmesine yardımcı oluyor.
Öyle görünüyor ki Şam’daki rejimin değiştirilmesinden yana olanlar arasında fikir birliği yok. Diyor.