﴿...وَلاَ تَنَازَعُواْ فَتَفْشَلُواْ وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ...﴾

"…Ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider…"[1]

Takrib Düşüncesi

Bilhassa Birinci Dünya Harbi'nden sonra İslâm ülkeleri yabancıların istilâsına uğrayıp sömürge hâline gelince her iki camianın düşünürleri kurtuluş yolları aramışlar ve bunun ilk şartının "İslâm Birliği"nin gerçekleşmesi olduğunda görüş birliğine varmışlardır. Aynı maksatla on dokuzuncu asrın sonlarında Cemâleddin Afgânî'nin sarf ettiği çabalar 1940'larda yeniden canlandırılmış, İslâm birliğine bir kapı, bir yol olmak üzere mezhepler ve mensupları arasında bir yakınlaşma sağlama çalışmalarına girişilmiştir.

Bu hareket ve çalışmaları yürütenler ve destekleyenler arasında Kum'da ikamet eden taklit mercii Muhammed Hüseyin Burûcerdî, Necefli merci' Muhammed Hüseyin Kâşifi'l-ğıtâ, Lübnanlı merci' Seyyid Şerefuddîn, Ezher Şeyhi Abdulmecîd Selîm ve önemli öğrencileri, Müslüman Kardeşlerin lideri Hasan el-Bennâ gibi zevât bulunuyordu. Bu gayretlerin sonucu 1947 yılında Kahire'de "Dâru't-Takrîb Beyne'l-Mezâhib"in kurulması olmuş, ancak milletlerarası siyaseti ters istikametlere zorladığı için bu gayretler istenen sonuçlara ulaşamamıştır.

İran devriminden sonra orada bu faaliyetler yeniden başlamış ve güzel sonuçlar alarak devam etmektedir. Ayetullah İmam Humeyni bu süreçte "Şiî-Sünnî ihtilafı çıkaran Amerikan uşağıdır" sözleriyle bu yakınlaşmanın temelini yeniden atmıştır.

İran İslam Cumhuriyeti'nde yeniden kurumsallaşan "İslam Mezheplerini Yakınlaştırma Konseyi" Takrib kurumu, Ayetullah Muhammed Ali Tashirî'nin büyük çabalarıyla olumlu ve önemli mesafeler kat etmiştir. Ülkemizde ise bu düşüncenin fikir babalığını Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün yaptığı Uluslar arası vahdet sempozyumu büyük ilgi görmüş ve 16 ülkeden ve ülkemizden Van'dan Çanakkale'ye kadar ilahiyat fakültelerinden dekan düzeyinde bir katılımla gerçekleştirilmiştir.

İstanbul'da gerçekleştirilen Sempozyumda birçok önemli mesele müzakere edilmiş, Müslüman gruplar arasında diyalogun gerekliliği vurgulanmış, gruplar arası tekfir (İslam'dan dışlama) problemi üzerinde durulmuş ve işbirliğinin önündeki engellerin teşhis ve tedavisi konuşulmuştur.

Caferilik İnancını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği (CAFERİDER)'in kutlu doğum ve vahdet haftası münasebetiyle düzenlediği "Fikirde Uzlaşı, Eylemde Birlik" konulu uluslararası sempozyum 14–15 Nisan tarihlerinde yapılmış ve adı geçen sempozyumda sunulan tebliğler ve açılış konuşmaları Arapça ve Türkçe olarak kitap haline getirilmiştir.

"Ülkemizde ve bölgemizde, kültürel zenginliğimiz olan etnik ve içtihadi farklılıklar, özellikle son zamanlarda dış kaynaklı tefrika ve fitne odaklarınca, düşmanlık aracı olarak kullanılmaktadır. Söz konusu çevrelerin amaçları barış ve huzuru bozup, çatışma çıkararak bölgenin zenginliklerini sömürmek ve bölge halklarını yoksulluk ve esarete mahkûm etmektir.

Böyle bir zamanda, bölgemizdeki sorumluluk hisseden her özel ve tüzel şahsiyetin, bölgeyi felakete sürükleyecek bu meşum oyunlar karşısında duyarsız kalmaması gerektiğine inanan Caferider, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün katkılarıyla, 16 ülkeden yüksek seviyeli katılımcıların iştirak ettiği bu sempozyumla, son derece isabetli bir ilke imza atmıştır. 

Sempozyumda alınan kararların güncelliğini koruması ve bu konferansların her yıl düzenli olarak yapılması konusunda Caferider çalışmalarını sürdürmektedir.

Derneğimiz, amacına uygun olarak gerçekleştirdiği bu tarihi sempozyumun kitaplaştırılarak kamuoyunun ve araştırmacıların istifadesine sunmanın mutluluğunu yaşamaktadır.

Bu vesile ile bu sempozyumda tebliğ sunan ilim adamlarına, müzakerecilere ve iştirak edenlere, bu hizmetlerin gerçekleştirilmesinde derneğimize maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen iş adamlarımıza ve dernek çalışanlarına şükran ve takdirlerimizi sunmaktan şeref duymaktayız.

Caferider Yönetim Kurulu

SEMPOZYUM SONUÇ BİLDİRGESİ
     1. Katılımcılar, bilinen İslam mezhepleri mensuplarının tek ümmet olduklarına, ortak sorumluluk taşıdıklarına ve her birerinin malının, kanının, ırzının bir diğerine haram olduğuna inanmaktadırlar.
     2. Katılımcılar, Müslümanları eylemsel alanlarda birlik ve dayanışmaya, fikirde müşterek alanları bulup tatbikinde güç birliği yapmaya, ihtilaflı noktalarda birbirini mâzur görmeye davet etmektedirler.
     3. Katılımcılar, bütün İslam alimlerini göreve çağırarak; Müslüman halkları toparlamaya, birlik ve uzlaşı kültürünü geliştirmeye, dinimizin öğretilerinde çok geniş yer tutan müştereklerimize vurgu yapmaya, birbirini "kafir", "bidat ehli", "fasık" gibi tanımlamalardan ve fikirdeki farklılıkları birbirine karşı eyleme dönüşürmekten kaçınmaya davet etmektedirler.
     4. Katılımcılar, dinî söylemlerin gözden geçirilmesini, tashih edilmesini, fitneye yol açacak ve farklı mezhep ve düşüncelere sahip Müslümanlar arasında tefrika yaratacak söylemlerden, tanımlamalardan ve sözlerden sakınılmasını tavsiye etmektedirler.
     5. Katılımcılar, Irak’ta masum insanları hedef alan her türlü terörist eylemi kınamakta ve Irak’taki çatışmaları mezhep çatışması olarak görmemektedirler; zira terörün dini de yoktur mezhebi de.
     6. Katılımcılar, Çeçenistan, Keşmir, Somali, Filistin gibi dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlar’a karşı güç kullanılmasını kınamaktadırlar ve yine katılımcılar, Azerbaycan toprağı olan Karabağ ve çevresini işgal eden, oradaki Müslümları yurtlarından tehcir eden, Hocalı’da soykırım yapan Ermenistan’ı kınamaktadırlar.
     7. Katılımcılar, Lübnan, Filistin ve Irak’ta işgalci güçlere karşı savaşan direnişçileri kutluyor ve Müslümanların işgalci ecnebilerin zalim pençesinden kurtulmasını diliyorlar.
     8. Katılımcılar, bütün İslam ülkelerini ilmî ve teknolojik konulara önem vermeye, özellikle barışçıl amaçlı nükleer enerjiden yararlanmaya çağırmakta ve her nereden olursa olsun herhangi bir dış engellemeyi de kınamaktadırlar.
     9. Katılımcılar, Siyonist ve Emperyalistler’in Irak, Türkiye, İran vesair İslam ülkelerini bölmeye yönelik planlarına, karşı durmanın zaruretine inanmaktadırlar.
     10. Katılımcılar, İslamî birliği geliştirecek, Müslümanların uzlaşı, diyalog ve dostluk içerisinde yaşama kültürünü geliştirecek bir uydu kanalı açma tavsiyesinde bulundular.
     11. Katılımcılar, bu tavsiyelerin hayata geçirilmesi, İslam mezhepleri arasında vahdet ve yakınlaşmayı sağlamaya yönelik etkinliklere devamlılık kazandırmak için bir sekretaryanın oluşturulmasını tavsiye etmektedirler.
     12. Katılımcılar, bu sempozyumun gerçekleşmesine gösterdikleri kolaylıklardan dolayı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletine şükranlarını sunmaktadırlar. Ve yine bu bereketli sempozyumun başarıyla sonuçlanması için olağanüstü çaba gösteren Caferî-Der yönetimine şükran ve takdirlerini sunmaktadırlar."

DECLARATION OF RESULT FOR THE SYMPOSIUM TITLED

“INTELLECTUAL RECONCILIATION AND UNITY IN ACTION”

In the Name of Allah, the Compassionate, the Merciful

In the international symposium titled “Intellectual Reconciliation, Unity in Action” held by Caferi-Der on April 14-15, 2007 in Istanbul with the aid of the God and on account of the birthday of Imam Cafer-i Sadık (Peace be upon him), the beloved grandchild of the Honorable Prophet Mohammed (peace and blessings be upon him), and the Week of Unity, the scholars and thinkers from Turkey and Islamic world have, upon high-level negotiations conducted in 7 sessions, agreed on declaring the following recommendations to the Islamic public opinion:

1. The participants believe that the members of the known Islamic sects form a single community, bear joint responsibilities, and the property, blood and chastity of any member is forbidden by religion to any other member.
2. Participants invite Muslims to form unity and solidarity in fields of action, to find out common intellectual areas and combine forces during implementing these, and to show clemency to each other in controversies.
3. The participants call out every Islamic scholar to gather together the Muslim communities, to develop the culture of unity and reconciliation, to lay emphasis on our common assets that occupy a great deal of place in the tenets of our religion, and to prevent anyone from characterizing any other one as “unbeliever”, “believer of improper religious practices” or “sinner” and further to refrain from translating intellectual divergence into action.
4. The participants recommend for the review of and duly amendment to religious remarks, and further for refraining from expressions, definitions and remarks that would give rise to instigation and cause discord between Muslims of different sects and thoughts.
5. Participants condemn every kind of terrorist action targeting innocent people in Iraq and do not consider the clashes in Iraq as sect collisions as terror cannot be associated with religion or sect.
6. Participants condemn the exert of force on Muslims in various places of the world such as Chechnya, Kashmir, Somali and Palestine, and participants also condemn Armenia for its evil acts of invading Karabagh, which is an Azerbaijani territory, and its vicinity, forcing the Muslims there to emigrate and committing genocide in Hocali.
7. Participants congratulate the insurgents fighting against occupation forces in Lebanon, Palestine and Iraq, and wish Muslims rescued from the cruel claw of occupying aliens.
8. Participants call all Islamic countries to attach importance on religious and technologic issues, and especially to utilize peaceable nuclear power, and condemn any sort of external obstruction regardless of its origin.
9. Participants believe in the absolute necessity to resist to the evil plans of the Zionists and Imperialists to split Iraq, Turkey, Iran and any other Islamic country.
10. Participants recommend for inaugurating a satellite channel that would enhance the Islamic unity and develop the living culture of Muslims within an environment of reconciliation, dialogue and amity.
11. Participants recommend for the implementation of these advices and setting up a secretariat with a view to securing permanence in ensuring unity and convergence between Islamic sects.
12. Participants extend their gratitude to the Republican State and Nation of Turkey for all the convenience they granted for the conduct of this symposium, and further extend their gratitude and recognition to Caferi-Der management for their extraordinary efforts for the sake of successful completion of this fruitful symposium.

As the last word, we thank God, the Creator of the universe.

بسم الله الرحمن الرحيم

الحمد لله رب العالمين و الصلاة و السلام على رسوله محمد آله الطيبين الطاهرين

 وعلى صحبه المنتجبين.

         بعون من الله تعالى واحتفاءًِ بأيام ذكرى ميلاد الرسول الأكرم ^(ص) و حفيده الإمام جعفر الصادق^(ع) تم عقد مؤتمر "التقريب في الفكر و التوحيد في العمل" الدولي من قبل الجمعية  الجعفرية في إسطنبول، خلال الفترة 25-26 ربيع الأول 1428 الموافق 14- 15 نيسان/أبريل 2007 في إسطنبول، و قد تدارس المؤتمر خلال سبع جلسات موضوع المؤتمر بمشاركة نخبة من علماء و مفكري تركيا و العالم الإسلامي  و خرج المؤتمرون بالتوصيات  التالية:

1. يوصي المؤتمرون إنشاء الله قناة فضائية تعنى بشؤون الوحدة الإسلامية و إشاعة ثقافة التقريب و الحوار و التعايش بين أبناء الإسلامية.
2. يؤمن المشاركون بأن أتباع المذاهب الإسلامية المعروفة يشكلون الأمة الإسلامية الواحدة، مسؤوليتهم المشتركة و تحريم دمائهم و أعراضهم و نفوسهم.
3. يدعو المشاركون إلى الوحدة و التضامن في المواقف العملية و التقريب بين الأفكار باكتشاف المساحات المشتركة و التعاون في تطبيقها و بعد ذالك يعذر بعضهم بعضا فيما يختلفون.
4. يدعو المشاركون جميع العلماء في العالم للقيام بواجبهم بتوعية الجماهير و ثقافة الوحدة و التقريب و التأكيد على المشتركات و هي تشكل مساحة كبيرة في تعاليم الإسلام و الإبتعاد عن التكفير و التبديع و التفسيق و نقل الخلاف من الفكر إلى العمل.
5. يدين المشاركون كل العمليات الإرهابية في العراق التي تسدهدف الأبرياء و لا يرون للصراع في العراق أية صفة مذهبية.
6. يدين المشاركون كل عمليات قهر المسلمين في أنحاء مختفة كالشيشان و كشمير و الصومال و فلسطين و غيرها. كما يدين المؤتمر عملية إحتلال الأرمن لأراضي أذربايجان في قره باغ و ضواحيها و تهجير المسلمين منها و الإستيصال العرقي الذي ارتكب في خوجالو.
7. يحيى المشاركون كل عمليات المقاومة في لبنان و فلسطين و العراق و يسألون الله أن ينقذ الأمة من براثن الإحتلال الأجنبي الغاشم.
8. يرى المؤتمرون ضرورة الوقوف بوجه المخطات الإمبريالية و الصهيونية الهاذمة إلى تجزئة الدول الإسلامية كالعراق و تركيا و إيران و سوريا و سائر البلدان الإسلامية.
9. يوصي المشاركون بإنشاء أمانة للمؤتمر لمتابعة تنفيذ التوصيات و مواصلة النشاطات في مجالي الوحدة و التقريب بين المذاهب الإسلاميية.
10. يشكر المؤتمرون الجمهورية التركية شعبا و حكومة على ما قدمته من تسهيلات كعقد هذا المؤتمر، كما يتقدم بالشكر و العرفان للجمعية الجعفرية في إسطنبول على ما بذلته من جهود حثيثة لإقامة و إنجاح هذ المؤتمر المبارك.

                                                        و آخر دعوانا أن الحمد لله رب العالمين.