27-08-2016 tarihinde eklendi
HORASAN ŞAHI İMAM RIZA’DAN (A.S) VİLAYETE DAVET(2)


VİLAYETE DAVET
 
İmam Rıza(a.s) güzergâhı olan Nişabur ’da halkın yoğun istek ve talebi üzerine bir konuşma yapmıştır. Böylece bu yolculuğun en önemli ve senetli olayı, Nişabur şehrinde yaşanmıştır. İmam Rıza (a.s) orada “Silsiletu’z Zeheb” adlı meşhur hadisi açıklamıştır. Silsilet'uz- Zeheb'in lügat anlamı “altın zincir halkası ” demektir. Çünkü o hadisi rivayet edenler, Hz. Peygamber (s.a.a)'e kadar masum olan İmamlardır, bu yüzden ona “altın zincirli hadis” demişlerdir. Bu hadisle İmam insanlığı iki esas ve rükün üzerinde aydınlatmaya çalışıyor ve evrensel mesajını vermeye çalışmıştır. Hadisin Arapça metni şöyledir: كَلِمَةُ لا اِلهَ اِلاَّ اللّهُ حِصْني فَمَنْ دَخَلَ حِصْني اَمِنَ مِنْ عَذابي بشروطها و انا من شروطها
 
 “Allah-u Teala buyurmuştur ki: “La ilahe illâllah kelimesi benim kalemdir, öyleyse kim kaleme girerse azabımdan emanda kalır.”
İmam Rıza (a.s) hadisi buyurduktan az sonra; “Ama şartı ve şurutuyla; ben de onun şartlarındanım.” buyurdular.
 
Bu hadisle İmam (a.s) tevhit ve İmametin İslam’ın iki esas rüknü olduğunu açıklamış ve gerçek tevhidin özüne ulaşmanın en doğru yolu kendilerinin yani (İMAMET) yoluyla olduğunu açıklamışlardı. Böylece İmam (a.s) ilahi azaptan kurtulmanın yegâne yolunun İmameti kabul etmek olduğunu buyurmuşlar. Tevhidin kabuli şartı ise İmameti kabul etmenin esasi ve gereği olduğunu açıklamıştır. Tevhidi kabulün gereği tıpkı risaleti kabul etmek gibi İmameti de kabul etmektir olduğunu açıklamışlardır. Nitekim Allah peygamberi (s.a.a) Hz. Ali (a.s) vilayetiyle ilgili şöyle buyurmuşlar.
عن النبي (ص) ، عن جبرائيل ، : يقول الله عز وجل : ولاية علي بن أبي طالب حصني ، فمن دخل حصني أمن من عذابي
 
“Ali bin Abu Talıb’in (a.s) Vilayeti benim kalemdir kim o kaleye girerse benim azabımdan emanda kalır”. 
Memun İmamı toplum nazarında iyide karşılamış olsa da aslında habis ve şeytani niyetini de bir an bile olsun unutmamış ve çok kısa bir karşılamadan sonra imamı dinlenmeleri için hilafet merkezine davet etmiştir. 
Tüm devlet erkânın önünde Memun sinsi planını uygulamaya koymaya başladı. İmama şöyle dedi: “ Ben sizden bu makama daha layık olan birini göremiyorum ve siz herkesten daha çok bu makama layıksınız. Ben kendi yerime sizin gelmenizi ve kendimi bu makamdan azil etmeyi daha uygun görüyorum.”   Memun bu sinsi ve şeytani planıyla aslında söylediğimiz o iki şeytani planı devreye sokmuştu. O iki şeytani yol ise şöyledir.
 
1- Memun aslında İmamı kendi yerine getirmekle şunu hedeflemişti:”İmam(a.s) Memun’un önerisini kabul etmesi durumunda saltanatını halk nazarında meşru gösterip Alevi ayaklanmalarını ve iç savaşları da daha çok rahat durduracağı inancındaydı.       Böylece İmam Rıza(a.s) yoluyla muhalifleri kendi yanına çekip kendi saltanatını pekiştirip ve daha sonra İmamı ortadan kaldırma planını devreye koyacağı daha doğru olacağının hesabını yapmıştı. Bu yolla da insanların şüphesini kendinden uzak tutup İmamın ölümünü hiç kimse Memnu’dan bilmeyecektir ”. 
 
2- Hilafeti kabul etmemesi durumunda İmama Veliahtlık görevini sunmayı ve bu yolla da olsa bir şekil İmamı kendi yanında gösterip İç ayaklanmaları ve savaşları durdurup muhalifleri kendi yanına çekip saltanatını pekiştirmek ve İmamı da gayri meşru ameline alet etmek için Veliahtlık görevini teklif etti. İmam bunu da kabul etmedi ve bu konu iki aydan fazla İmamla Memun arasında süre geldi. Nihayet bir gün Memun İmamı yalnız yakalayarak İmama şöyle dedi: “ Ya Veliahtlık görevini kabul edersin ya da seni ve dostlarını öldürürüm”. 
 
İmamın cevabı şöyle oldu: “ Bir şartla kabul ederim. Beni hiçbir atamaya ve azil işlerine ve uygulamalara asla müdahil etmeyeceksin. Sadece uzaktan durur bakarım ve hiç bir şeyinle asla alakadar olmam”. Memun bunu bile İmamdan en büyük ganimet bilerek kabul etti. İmam (a.s) daha sonra şöyle buyurdu: “ Allah’ım sen şahitsin ki ben bu veliahtliği asla kendi rızamla kabul etmedim. Allah’ım nasıl ki iki peygamberin Hz. Yusuf ve Hz. Danyal veliahtliği kabul ettiklerinde onları muaheze etmediysen beni de muaheze etme. Allah’ım senin vilayetinden başka hiçbir vilayet yok. Allah’ım dinini ve Peygamberinin sünnetini ihya etmek için bana yardım eyle”.
http://caferider.com.tr/horasan-sahi-imam-rizadan-a-s--vilayete-davet2-----------------------------------------------------------_m3400.html