14-02-2014 tarihinde eklendi
Biz büyük devlet iken


Biz büyük devlet iken:
    Yetmiş beş yıl kadar önce de Suriye hududumuzda fitne, belâ, kan ve gözyaşı eksik olmuyor, Hatay’ımız, Ayyıldızımıza kavuşmak sevdası ile, Ferhat misali, aramızdaki hasret dağına kazmayı vurmaktan geri durmuyordu…
    Biz büyük devlet iken:
    Zamanın Milletler Cemiyeti (Birleşmiş Milletler) bir Haçlı teşkilâtı halinde Fransızların yanında ve arkasında duruyor, bize hasmâne eda ile muamelede bulunuyordu… Vahşi Batı, Frenk Avrupa’sı yine karşımızda ve aleyhimizde idi…
    Biz büyük devlet iken:
    Korkmadık, yorulmadık, gevşemedik… Batılı Efendiler, “Acaba ne der?” demedik. Hakkımız ve sevdamız Hatay’ı kimsenin bize ikram etmeyeceğini bilerek, söke söke almanın gayreti içinde olduk…
    Biz büyük devlet iken:
    Haçlı Vahşi Batı’nın diş kırıntılarını ve sahan artığını kabule tenezzül göstermedik. Tâbi olmadık. Kendi millî menfaatimizin oyun kurucusu biz idik…
    Biz büyük devlet iken:
    Fransa’yı köşeye sıkıştırmayı ve oyunlarını bozmayı gerçekleştirdik… Fransa ve Suriye’nin Ermeni, Kürt ve Araplarla yapmakta olduğu hile ve tezgâhların tamamını darmadağın ettik… Kahraman Ordumuz, kimsenin fetva ve iznini beklemeden Hatay’a girdi… Hatay’ın önce müstakil devlet olmasını temin ettik… Ve sonra anavatan’a ilhakını gerçekleştirdik… Hasret dindi, gurbet bitti ve Hatay’ımız muazzez vatan toprağımızın ebediyen ayrılmaz parçası olmak saadetine erişti…
    Biz büyük devlet iken:
    Bursa Amerikan Kız Koleji’nde yatılı okuyan iki Müslüman Türk kızı, kolejin frengili ve domuz ruhlu idareci, öğretmen, papaz ve rahibeleri tarafından Hristiyanlaştırıldı ve aileleri ile görüşmeleri yasaklandı… Bu iki kız çocuğunun babaları her taraftan çaresiz kalınca, Atatürk’e bir mektup yazıp vaziyeti arz ettiler… Tahkik edildi, hadisenin doğruluğu anlaşıldı ve 24 saat içinde Bursa Amerikan Kız Koleji, bir daha açılmamak üzere kapatıldı… ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, tam 21 gün her sabah Çankaya’ya geldi, üç saat bekledi ve görüşemeden eli boş döndü…
    Biz büyük devlet iken:
    TC’nin Diyanet İşleri Başkanlığı yalnız Müslümanlara ait idi… camilerimiz, kilise ve sinagogla zoraki nikâhlanmadı, birleştirilmek istenmedi… Cami, “Din bahçesi” safsatası ile kirletilmedi… Kanunlarımızda “Cami”, “İbadethane” olarak değiştirilmedi… “Dinlerarası diyalog” sapıklığı ile İslâm, İseviliğin, Museviliğin, Rafiziliğin ve cümle küfrün propaganda ve menfi tesirlerine açık hale getirilmedi…
    Biz büyük devlet iken:
    Diyanet İşleri Başkanlığı, İslâmı Avrupa Birliği’nin dini müstemlekesi yapmak gayretine tevessül etmedi… Sapık anketlerle, Peygamberimizi sevmeyenlerin de cennete girip girmeyeceğini sorarak, küfrün her türlü telkin ve tesirine davetiye çıkarmak zilletine düşmedi… Vatanımızda 26.000 civarında gizli ev kilisesi, yüzlerce sinagog ve cem evleri yoktu…
    Biz büyük devlet iken:
    Dünyanın her ikliminde görülebileceği üzere, devletimizi idare edenler arasında günah sahibi olanlar da vardı… Lâkin her şeye rağmen devletimiz büyüktü… Çok büyük… Ö

http://caferider.com.tr/biz-buyuk-devlet-iken_m3290.html