11-05-2013 tarihinde eklendi
İmam Rıza (as)


Umre Haccında Farz Namazdan Sonra Temettü İçin İhram Bağlarken Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:) (Umre haccında) Temettü haccı yapmak istediğinde şöyle de:

Allah’ım! Kitabına ve peygamberinin sünnetine göre temettü yapmak istiyorum. Şu halde bunu bana kolaylaştır ve bu umreyi benden kabul et.

 Bu Konudaki Diğer Duae

Allah’ım! Umre haccı hususundaki emirlerini kitabına ve peygamberinin -Allah’ın salât ve selamı ona ve ehlibeytine olsun- sünnetine uygun olarak yerine getirmek istiyorum. Şu halde eğer beni engelleyecek bir engel çıkarsa, benim için takdir ettiğin engeli kaldır. Allah’ım! Eğer bu yolculuk temettü haccı olamayacaksa, umre kıl.

Haccı Müfrede için girersen… Şöyle de:

Allah’ım! Hac yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve benden kabul et.

Ondan sonra şöyle de:

Allah’ım! Eğer beni engelleyecek bir engel çıkarsa, benim için takdir ettiğin engeli kaldır. Allah’ım! Eğer bu yolculuk temettü haccı olamayacaksa, umre kıl.

Senin için saçıma, derime, etime, kemiklerime, beynime, asabıma, kadınlara ve güzel kokuya, elbise ve ziynet gibi diğer şeylere yönelik nefsanî duygularımı kendime haram ediyorum (ihram giyiyorum). Bununla senin zatını (sana yaklaşmayı), rızanı ve ahiret yurdunu arıyorum. Senden başka ilah yoktur.

Allah’ım! Beni, sana icabet edenlerden, vaadine iman edenlerden ve emrine tabi olanlardan kılmanı istiyorum. Zira kuşkusuz ki ben senin kulunum ve kulunun oğluyum. Varlığım senin kudret elindedir. Koruduğun dışında koruyucu değilim ve bahşettiğin dışında bir şey alan değilim.

Kitabına ve peygamberinin sünnetine göre kararımı ciddi bir azme çevirmeni, yaptığın (takdir ettiğin) şey üzere beni desteklemeni, ibadetlerimi senden taraf bir kolaylıkla ve benden taraf bir afiyetle kabul etmeni istiyorum. Beni, razı olduğun, seçtiğin, adlarını belirlediğin ve yazdığın ziyaretçilerinden kıl.

Allah’ım! Ben uzak bir yerden ve uzun bir mesafeden yola çıktım. Sadece sana doğru hareket ettim ve ziyaret amacım yalnız sensin. Sen beni yola çıkardın ve sana doğru geldim. Sen beni getirdin. İzninle sana itaat ettim ve bu hususta bana lütufta bulundun. İlmine (her şeyi bilmene ve görmene) rağmen sana karşı günah işledim ve bu hususta delilin aleyhimedir. Mazeretimin olmaması ve delilinin aleyhimde sabit olması hakkı için senden sadece Muhammed ve ehlibeytine salât ve selam etmeni, beni bağışlamanı ve amelimi benden kabul etmeni istiyorum.

Allah’ım! Haccımı ve umremi benim için tamama erdir. (Bu yolda) harcadıklarımın yerini doldur. Malımın geriye kalan kısmını bereketli kıl. Beni aileme ve çocuklarıma kavuştur.

 Mescid’ül Haram’a Girerken, Allah’ın Evine Bakarken Ve Hacer’ül Esved’in Yanında Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:)Mescid’ül Haram’a girerken şöyle de:

Allah’ın adıyla ve Allah’ın yardımıyla (giriyorum).

Girerken sağ ayağını soldan önce at ve şöyle de:

Allah’ım! Günahlarımı bağışla. Rahmetinin ve lütfünün kapılarını yüzüme aç. Mağfiretinin ödüllerini bana nasip et. Kovulmuş şeytanın şerrinden bizi koru. Beni itaat ve rızan doğrultusunda görevlendir.

Mekke’ye girdiğin ve Allah’ın evine baktığın zaman şöyle de:

Hamd, sana azamet, şeref ve değer veren, seni insanlar için toplanma ve emniyet yeri kılan ve âlemler için hidayet kaynağı yapan Allah’a mahsustur.

Allah’ın evine baktığın zaman şöyle de:

Allah’ım! Sen selamsın (her çeşit kusurdan, noksanlıktan selâmettesin, uzaksın), selam sendendir(insanlara selâmeti sen verirsin). Rabbimiz! Bizi sağlık ve selametle yaşat.  Allah’ım! Bu senin şeref, azamet ve değer verdiğin evindir. Onun şerafetini, azametini, değerini, hayrını ve heybetini artır.

Allah’ın evinin kapısına ulaştığında şöyle de:

Allah’ım! Ev senin evindir, harem senin haremindir, kul senin kulundur ve burası ateşten sana sığınanın durduğu yerdir.

Allah’ın evinin kapısında şöyle de:

Dilencin kapına geldi. Muhtaç kulun kapına geldi. Hakir kulun kapına geldi. Fakir kulun, huzuruna geldi. Cennetinle ona lütufta bulun.

Hacer’ül Esved’e ulaştığında ellerini kaldır ve şöyle de:

Allah’ın adıyla ve Allah’ın yardımıyla (başlıyorum). Allah vasfedilmeyecek kadar yücedir. Allah’ım! Sana iman ediyorum. Kitabını doğruluyorum. Peygamberinin –Allah’ın salât ve selamı ona ve ehlibeytine olsun– sünnetine tabi oluyorum. Ahdine vefa ediyorum. Allah’a iman ettim. Cibt’i ve tağutu inkâr ettim. Allah vasfedilmeyecek kadar yücedir. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah vasfedilmeyecek kadar yücedir.

Allah’ım! Sadece senin için hac yaptım, sadece senin davetine icabet ettim, sadece sana doğru hareket ettim, sadece seni kastettim, ihtiyacımı sadece sana getirdim, isteyim sadece senin ziyaretindi, şimdi kapında duran benim, hareminde duran benim, misafirin ve evinin kapısında duran benim. Huzuruna ve kapına geldim.

Allah’ım! Sen benim ve bu evin rabbisin. Allah’ım! Bugün eşlerle birlikte olunmasını beğenmediğin, (kullarından) kiri pisliği giderdiğin, yeminleri gerçekleştirdiğin ve canları azat ettiğin bir gündür. Kuşkusuz ki bu evi yarattıkların için bir dönüş vesilesi, onların sana yakınlaşma vesilesi, insanlar için toplanma ve emniyet yeri kıldın. Onu bir hac ile kıyam vesilesi kıldın. Etrafında tavaf edilmektedir. İbadet eden kulun ona komşu olur ve korkan kulun orda emniyet bulur.

Allah’ım! Şüphesiz ki ben; sadece senin için, sana rağbet ederek, rızanı ve hoşnutluğunu arayarak ve sana karşı hatalarımı azaltmak için hac yapanlardanım. Allah’ım! Senden şükür için afiyet ve sağlık ve ateşten kurtuluş istiyorum. Şüphesiz ki sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.

Sonra Hacer’ül Esved’e yaklaş ve ona elini sürerek şöyle de:

Bizi hidayete erdirerek buraya kavuşturan Allah’a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermiş olmasaydı, biz doğru yola giremezdik. Şüphesiz ki Rabbimizin elçileri hakkı getirdiler. Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. Hamd, Allah’a mahsustur.

Allah’tan başka ilah yoktur. Allah vasfedilmeyecek kadar yücedir. Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir, ortağı yoktur. Saltanat ve hamd O’na mahsustur. Diriltir ve öldürür. O, diridir ve ölmez. Hayrın tamamı sadece O’nun elindedir ve O her şeye kadirdir. Allah’ın salât ve selamı Muhammed ve ehlibeytine olsun.

 Hacer’ül Esved’den Tavafa Başlarken Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:) Hacer’ül Esved’den tavafa başlarken şöyle de:

Emanetimi eda ettim. Ahdime vefa ettim ki benim lehime vefam hususunda şahitlik edesin. Yüce Allah’a iman ettim. Cibt’i, tağutu, Lat’ı, Uzza’yı, Hubel’i, putları, putlara ve şeytana ibadeti ve yüce Allah dışında ibadet edilen her mabudu inkâr ettim. Allah, onların söylediklerinden münezzeh, çok yüce ve büyüktür.

Tavaf ederken şöyle de:

Allah’ım! Onunla yeryüzü yollarında yüründüğü gibi su üzerinde yürünebilen ismin hürmetine, katındaki korunan ve gizli olan ismin hürmetine ve onunla dua edildiğinde icabet ettiğin ve onunla bir şey istendiğinde bahşettiğin ismi azamın hürmetine senden Muhammed ve ehlibeytine salât ve selam etmeni, beni bağışlamanı, bana merhamet etmeni ve halilin İbrahim’den, kelimin Musa’dan, ruhun İsa’dan ve habibin Muhammed’den -Allah’ın salât ve selamı ona ve ehlibeytine olsun-  kabul ettiğin gibi benden de kabul et.

 Kâbe’nin Oluğu Karşısında Yaptığı Duae

Allah’ım! Beni ateşten azat et. Arap ve acemin fasıklarının şerrini benden defet. Beni arşının gölgesine al. Şerri olan her şeyin, cin ve insanların fasıklarının şerrini benden uzak kıl.

Mültezemde Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:) Tavafının yedincisine geldiğinde iki veya üç adım miktarınca Kâbe’nin arkasına doğru rüknü yemaninin yanındaki Müstecar’a gel ve dilersen Mültezem’e gel… Şöyle de:

Hamd, seni değerli, azametli, şerefli kılan ve seni insanlar için toplanma ve emniyet yeri yapan Allah’a mahsustur. Allah’ım! Ev senin evindir, kul senin kulundur, bu emin yer senin emin yerindir, harem senin haremindir ve burası ateşten sana sığınanın durduğu yerdir. Ateşten Allah’a sığınırım.

g37. Kâbe’ye Girerken Yaptığı Duae

Allah’ım! Bu senin haremin ve emin makamındır. Şu halde etimi ve kanımı ateşe haram kıl ve beni kıyamet gününde güvende kıl. Allah’ım! Beni azabından ve öfkenden koru.

Sa’ya Başlarken Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:) Sa’ya Sefa’dan başla ve onun üzerinde durup şöyle de:

Allah’tan başka ilah yoktur. Allah vasfedilmeyecek kadar yücedir. Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir, ortağı yoktur. Saltanat ve hamd O’na mahsustur. Diriltir ve öldürür. O, diridir ve ölmez. Hayrın tamamı sadece O’nun elindedir ve O her şeye kadirdir. Allah’tan başka ilah yoktur. Dini yalnız kendisine has kılarak sadece ona kulluk ederiz. Tektir, ortağı yoktur. Vaadini gerçekleştirdi. Kulunu muzaffer etti. Tek başına (kâfir ve müşrik) grupları hezimete uğrattı. Ortağı yoktur.

Sefa’daki duruşunu uzat, sonra üç tekbir getir, önce söylediklerini tekrarla ve Muhammed ve ehlibeytine salâvat çevirip şöyle de:

Allah’ım! Dininle, sana ve peygamberine itaatle beni koru. Sınırlarını aşmaktan beni uzak kıl.

Sonra yapabildiğince kendin, bütün müminler ve anne-baban için dua et. Ardından üç tekbir getir ve tekrar “Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir, ortağı yoktur…” duasını önceki gibi oku. Sefa dağından indiğinde ve Merve’ye doğru hareket etmek istediğinde vakarla yürü ve şöyle de:

Allah’ım! Bizi itaatinle görevli kıl ve peygamberinin -Allah’ın salât ve selamı ona ve ehlibeytine olsun- sünneti üzere bizi yaşat. Resulünün dini üzere bizi öldür. Saptıran fitnelerden bizi koru.

Sa’y ederken şöyle de:

Allah’ın adıyla. Allah vasfedilmeyecek kadar yücedir. Allah’ın salât ve selamı Muhammed ve ehlibeytine olsun. Rabbim! Bağışla, merhamet et ve bildiklerinden (günahlarımdan) geç. Beni en sağlam yola hidayet et. Zira şüphesiz ki sen en aziz ve en kerem sahibi olansın.

Merve’ye ulaştığında yürürken şöyle de:

Allah’ım! Senden ahiret ve dünya hayrından istiyorum. Ahiret ve dünya şerrinden sana sığınıyorum.

Sonra Merve dağına Allah’ın evini görene kadar çık.  Allah’ın evini karşına alarak ellerini kaldır ve Sefa’da söylediklerinin aynısını söyle ve orda tekbir getirdiğin gibi tekbir getir.

Arefe Günü Güneş Batarken Yaptığı Duae

Allah’ım! Beni ateşten azat et…

Arafat’tan Dönerken Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:) Gün batımından sonra şu zikri söyleyerek Arafat’tan dön:

Allah’tan başka ilah yoktur.

 Mina’ya Yöneldiğinde Yaptığı Duae

Allah’ım! Ümidim yalnız sanadır. Yalnız sana dua ediyorum. Beni arzuma kavuştur. Amelimi ıslah et.

Allah’ım! Kuşkusuz ki burası, Mina’dır. Bizi yönlendirdiğin yerdir. Bu vesileyle bize makamlar lütfettiğin yerdir. Burada evliyalarına, itaat ehline ve yarattıklarından seçkinlerine lütfettiğini bana da lütfetmeni istiyorum. Salih kullarını muvaffak kıldığın hususlarda bizi de muvaffak kılmanı istiyorum. Kuşkusuz ki ben senin kulunum ve varlığım senin kudret elindedir.

 Akabe Cemeresini Taşlarken Yaptığı Duae

(İmam Rıza’nın (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:) Kıbleye dönüp taşları sol elinde tutarak şöyle de:

Allah’ım! Bunlar benim taşlarımdır. Şu halde bunları benim için koru ve amelimde bunları yücelt.

http://caferider.com.tr/imam-riza-as_m3228.html