Ayetullah Uzma Vahid Horasani’nin fetvaları
2734- Bir işi yapmak veya terk etmek için yemin içilirse, örneğin insan, oruç tutmak veya sigarayı terk etmek için yemin eder ve daha sonra bilerek yeminini bozarsa, kefaret vermelidir. Yani bir köle azat etmeli veya on fakiri doyurmalı veyahut on fakiri giydirmelidir. Bunları yapamazsa üç gün peş peşe oruç tutmalıdır.
2735- Yeminin birkaç şartı vardır:
1) Yemin eden kimsenin akıllı ve baliğ olması gerekir ve yine yemin eden kimse, kendi bilinci ve ihtiyarı üzere yemin etmelidir. Dolayısıyla çocuğun, delinin, sarhoşun ve yemin etmeye mecbur edilen kimsenin yemini doğru değildir. Gazap hâlinde kastetmeksizin edilen yeminin de hükmü böyledir. Müflis ve sefihin yemini kendi malında tasarrufu gerektirirse sahih değildir.
2) Yapmak için yemin ettiği şeyin haram ve mekruh olmaması gerekir. Terk etmek için yemin ettiği şey de, vacip veya müstehap olmamalıdır. Dini veya dünyevi bir maslahatı olmayan mubah olan bir işi yapmaya veya terk etmeye yemin ederse, o yemine amel etmenin vacipliği sakıncalıdır.
3) "Allah" ismi gibi, Hak Tealâ''nın mukaddes zatından gayrisi için kullanılmayan isimlerden birisi ile yemin edilmelidir. "Hâlık=yaratan", "Râzık=rızk veren" gibi Allah''tan başkası hakkında kullanılabilen, ama yüce Allah hakkında fazla kullanıldığından dolayı sadece Allah''ı andıran sıfatlar ile de yemin sahihtir. Yine hem Allah için ve hem de Allah’dan başkası için kullanılan bir isim ile Allah’ı kastederek yemin ederse farz ihtiyat gereği yemininin gereğine uymalıdır.
4) İnsan, yemini diliyle söylemelidir; yazmak veya kalbinden geçirmekle yemin gerçekleşmez. Fakat dilsiz bir adam işaretle yemin ederse, sahihtir.
5) Yapılan yemine amel etme mümkün olmalıdır. Yemin ettiğinde amel etmek mümkün olur daha sonra onu yapmaktan aciz olursa, aciz olduğu andan itibaren yemini geçersiz sayılır. Aynı şekilde nezir, yemin veya ahde amel ederken, tahammül edilemeyecek kadar zorlukla karşılaşırsa hüküm aynıdır.
2736- Eğer çocuğun babası veya kadının kocası onların yemin etmesini yasaklar ama onlar yine de yemin ederlerse, yeminleri sahih olmaz.
2737- Evlat babadan, kadın kocadan izinsiz yemin ederlerse, baba ve koca onların yeminini bozabilirler. Zahire göre babanın ve kocanın izni olmadan onların yemini sahih olmaz.
2738- İnsan, unutkanlık, çaresizlik veya gafletten dolayı yeminine amel etmezse, ona kefaret farz olmaz. Aynı şekilde yeminine amel etmemesi için onu mecbur ederlerse, ona kefaret vacip olmaz. Vesveseci bir insan yemin eder, mesela “vallahi şimdi namaza başlayacağım” der sonra vesveseye kapılarak başlayamazsa, başlayamaması elinde olmadığından dolayı olursa kefareti yoktur.
2739- Sözünün doğru olduğuna dair yemin eden kişinin, gerçekten sözü doğru olursa, yemin etmesi mekruhtur, yalan olursa haram ve büyük günahlardandır. Kendisini veya bir Müslüman’ı zalimin şerrinden kurtarmak için yalan yere yemin etmenin sakıncası yoktur hatta bu bazen farz olur. Tevriye etmek mümkünse yani yemin ederken yalan olmayacak şekilde niyet edebilirse, farz ihtiyat gereği tevriye etmelidir. ( Tevriye; kullanılan sözden başka bir mana kast edilmesi, kendi maksadını anlatan hiçbir işaret verilmemesidir.) Örneğin, bir kimseye eziyet etmek isteyen bir zalim, insandan onu görüp görmediğini sorarsa, o da onu bir saat önce görmüşse, beş dakika önce görmediğini kastederek “hayır görmedim” derse, buna tevriye denir.