Törene, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Uluslararası İslami Araştırmalar Enstitüsü'nün Kurucu Direktörü Dr. Muhammed Ali Şumali, Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Faysal Güler, CABİR Başkanı Ayetullah Seyyid Seccat Karakuş, Zeynebiye Derneği Başkanı Ali Şahintekin, İFA Spor Kulübü Başkanı Aydın Aydeniz, Zehra Ana Derneği Başkanı Meftune Atam, ATADER Başkanı Bedri Buyruk, ZHGM Başkanı İrfan Tuncay, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ve binlerce Ehl-i Beyt dostu katıldı.
Caferilik İnancını Tanıtma, Araştırma ve Eğitim Derneği (CAFERİDER) tarafından düzenlenen İmam Mehdi’nin (a.f) veladeti Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkez’inde gerçekleşti.
Törene, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Uluslararası İslami Araştırmalar Enstitüsü'nün Kurucu Direktörü Dr. Muhammed Ali Şumali, Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Faysal Güler, CABİR Başkanı Ayetullah Seyyid Seccat Karakuş, Zeynebiye Derneği Başkanı Ali Şahintekin, İFA Spor Kulübü Başkanı Aydın Aydeniz, Zehra Ana Derneği Başkanı Meftune Atam, ATADER Başkanı Bedri Buyruk, ZHGM Başkanı İrfan Tuncay, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ve binlerce Ehl-i Beyt dostu katıldı.
Program, Bedir’den Kerbela'ya, Kerbela'dan Çanakkale'ye, Çanakkale'den 15 Temmuz ve Karabağ Şehitlerine kadar tüm şehitler için yapılan saygı duruşu, İstiklal marşı ve Zeynebiye Camii Âlimi Ehed Talan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Veladet programı CAFERİDER Başkanı Hasan Babur’un selamlama konuşmasıyla devam etti. Babur konuşmasında; “6 Şubat günü yaşanan deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve güzel ülkeme baş sağlığı diliyorum.
Yaralılara da yüce Allah’tan acil şifalar temenni ediyorum. Yakın zamanda kaybettiğimiz, Can Azerbaycan’ımızın büyük şahsiyetlerinden değerli âlim Hacı Şahin Hesenli’nin kaybı hepimizi derinden yaralamıştır. Merhum’a Allah’tan rahmet sevenlerine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Mekânı cennet olsun. Allah milletimizi, vatanımızı her türlü afet ve belalardan korusun. Yüce yaradan bir daha böyle acılar yaşatmasın.
Bugün İmam-ı Zaman Hz. Mehdi’nin (a.f) dünyayı şereflendirdiği gündür. Hz. Mehdi ve Mehdilik inancı İslam’ın gereği, yeryüzünün tüm ümitlerinin yegâne ve son nişanıdır. Hz. Mehdi, rahmete susamış yeryüzüne inecek ilahi ve son yağmur damlasıdır. Adaleti arayan yürekler için son hidayet meşalesidir. O, ilahi nurun tecellisi ve Risâlet bağının son gülüdür.
En güzel din olan İslam, tüm dünyaya ilahi düzenin hâkim olmasını istemektedir ve insanlığın bu düzen içerisinde mutlu ve müreffeh yaşayabileceğini savunmaktadır. İslam, kendisini tam anlamıyla uygulayacak ve tüm âleme bunun tevdi edilmiş halini gösterecek o yüce şahsiyeti beklemektedir.
Dünyada yaşanan savaşlar, zulümler, afetler... Hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun, bugün dünyanın her noktasında insanoğlu mutlak bir kurtarıcı bekliyor. Adaletin sağlanacağı, iyilerin hâkim olacağı bir düzeni arzuluyor. O arzu ve umut insanoğlunu ayakta tutuyor. Ve o gelecek... Yeryüzü adalete kavuşacak. Adalet hâkim olacak ve kimse mağdur olmayacaktır. Evet, konuşmamın sonunda kâinatın kurtarıcısı Hz. Mehdi’nin (a.f) zuhurunun acil olmasını diliyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” dedi.
“İmam Mehdi (a.f) bizim için kurtuluşun, adaletin ve eşitliğin habercisidir.”
Cem Vakfı Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Hayrettin Derun törende yaptığı konuşmasında; “Öncelikle 11 ilimizi etkileyen büyük felakette Hakk’a yürüyen canlarımıza Yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Alevi toplumunun inançsal haklarının savunucusu, Cem Vakfı genel başkanımız Sayın Prof. Dr. izzettin Doğan dedemin selamlarını, sevgilerini getirdim.
Bizlerin yolu Hz. Muhammed'in, Ehlibeyt’in yoludur; 12 imamların yoludur. 12 imamların başı Hz. İmam Ali, sonuncusu Hz. Muhammed Mehdi Sahib-i Zaman’dır. 12 Imanların 11'i hak, hukuk ve adaleti savunduğu için, zulme boyun eğmediği için şehit edilmiştir. 12. İmam olan Hz. Muhammed Mehdi de bizim için kurtuluşun, adaletin ve eşitliğin habercisidir.
Hz. Mehdi’nin gelişiyle; insanlara zarar veren kötü siyasi politikalardan, adaletsizliklerden, savaşlardan kurtuluş olacağına; dünyaya hak ve hukukun egemen olacağına, zalimlerin zulüm yapamayacağına, insanın insanca yasayacağı bir dünyanın olacağına inanırız.
Sevgili dostlar, bizler her ibadetimizde şöyle dua ederiz; Allah’ım sana hamdolsun olsun ki sana kul, habibin Hz. Muhammed Mustafa' ya ümmet, veli ve vasi kıldığın Hz. Ali'ye talip ve soyuna taraf kıldın. Bu duadan da anladığımız gibi Alevilerin; dini İslam, kitabi Kuran, Allah'a kul, peygamberi Hz. Muhammed, velisi Hz. Ali, yolu Ehl-i Beyt yoludur.” dedi.
“Ortaya çıkıp İslam'ı güçlendirecek ve adaleti yayacak; Müslümanlar ona tabi olacak ve o, İslam âlemine hâkim olacaktır. O'na Mehdi denilecektir.”
Uluslararası İslami Araştırmalar Enstitüsü'nün Kurucu Direktörü Dr. Muhammed Ali Şumali törende yaptığı konuşmada; “Zamanın sonunda gelecek bir kurtarıcıya olan inanç çoğu din tarafından paylaşılır. İslam'da bu figür el-Mehdi (Hizmetli Kişi) olarak bilinir; ilahi kutsama ile ayağa kalkacak ve ideal küresel toplumu veya yeryüzünde Tanrı'nın krallığını kuracaktır. Bu yazıda önce Mehdi hakkındaki genel Müslüman görüşünü inceleyeceğiz ve ardından İmam Mehdi'nin gelişinden sonra ve onun liderliğindeki insan toplumunun bazı temel özelliklerini ev halkının (Ehl-i Beyt) öğretilerine özel atıfta bulunarak detaylandıracağız.
Mehdi fikrinin kökleri Kuran'da ve tüm İslami düşünce okulları tarafından rivayet edilen Peygamber Muhammed'in açık hadislerindedir. Bu nedenle, Müslümanlar tarafından evrensel olarak kabul edilir ve bu nedenle Müslümanların birleşmesi ve ahir zamanın (âhir-i zaman) görüşlerinin belirlenmesinde büyük rol oynar. Mehdi hakkında Sünni ve Şii âlimler tarafından yazılmış birçok kitap vardır. Kayıtlı en az 35 önde gelen Sünni âlim bu konuda kırk altı kitap yazmıştır. Bilinsin ki, her devirde bütün Müslümanlar tarafından rivayet edilen bir hadisedir ki, ahir zaman Peygamber ailesinden bir adam mutlaka olacaktır. Ortaya çıkıp İslam'ı güçlendirecek ve adaleti yayacak; Müslümanlar ona tabi olacak ve o, İslam âlemine hakim olacaktır. O'na Mehdi denilecektir. İbn Haldun'un kendisinin Mehdi fikrine pek sempati duymadığını, ancak yine de fikri doğru bir şekilde formüle ederken, buna tüm Müslümanların inandığını açıkça kabul ettiğini bilmek ilginçtir. Kuran ve Sünnet'te Mehdi: Ahir zamanda adaleti başlatacak bir kurtarıcı fikrine birçok Kuran ayetinde ve hadislerde işaret edilmektedir. Örneğin Kuran'da şöyle okuruz: Allah, içinizden iman edip salih ameller işleyenleri, kendilerinden öncekileri (böyle) efendiler yaptığı gibi yeryüzünde [kendisinin] halifeleri kılacağına ve kendileri için beğendiği dinlerini onlar için de hâkim kılacağına söz verdi. Korkularını güvene dönüştürmek için. [Yalnız] Bana kulluk ederler ve bana başka hiçbir şeyi ortak koşmazlar...
Ümmetimden bir grup hak uğrunda savaşacak, ta ki kıyamete yakın bir zamanda Meryem oğlu İsa inecek ve imamları ondan namaz kıldırmasını isteyecek, fakat İsa geri çekilip: "Hayır, doğrusu sizdendir" diyecek. Tanrı, bu ulusu onurlandırmak için başkaları için liderler yarattı. Dolayısıyla, bazılarının düşündüğünün aksine, Mehdi inancı sadece Şii Müslümanlara özgü değildir. Mehdi'nin Arap topraklarından yola çıkarak evrensel bir misyonu olacağına tüm Müslümanlar inanmaktadır. Adı Hz. Muhammed’in ismiyle aynı olacak ve Fatıma'nın soyundan olacaktır.” dedi.
“İmam Mehdi’nin (a.f) varlığını sizlere sunan kim?”
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz törende yaptığı konuşmada; “Alevi canlarımız benim ibadethanem Cemevi’dir diyorsa molla fetvasına ihtiyacı yoktur. Bu onların en doğal hakkıdır ve teslim edilmelidir. Bu yurdu Türk ve İslam yurdu yapan Alevi İslam anlayışıdır. Osmanlı’dan da önce onlar buradaydılar. Aleviler yerel beylikler olarak Selçuklu’ya da destek oldular. Onlar bu yurdun garibanı ve göçebesi değil, bu yurdu bize ait kılan anlayışın varisleridirler. Bu günde de demokrasimizin bekçileridirler. Aleviler ülkemizin ve İslam’ın güler yüzleridirler, mahkeme yüzü değil. Allah sizleri var etsin “Canlarım”.
Son birkaç seneden beridir hadisleri top yekûn reddedip, aydınlık adına Kur’an-ı Kerim’i iyi anlamış insanlar edasıyla İmam Mehdi’nin (a.f) varlığını inkâr etmek adeta moda olmuştur. Kardeşler, O’nun varlığını ve gelecek olduğunu siz kabul etseniz de etmeseniz de sizin onayınıza sunan kim? Siz kimsiniz. O gelecek! Siz neden rahatsız oluyorsunuz. Gelişiyle kıtlığı, açlığı, zorbalığı ve zalimliği yok edecek olmasından mı rahatsızsınız? Yoksa her gün bir sahte Mehdi çıkıyor ama biz bunu kabul etmiyoruz diye mi rahatsızsınız. Çünkü kimliğiyle tanıyoruz biz O’nu. Biz gerçek Mehdi’yi bekliyoruz. Dünyayı kurtaracak olan o önderin Şah-ı Enbiya Muhammed Mustafa'nın soyundan olması mı? Ali Murteza’nın evladı olması mı? Şah-ı Şehidan Hz. Hüseyin’in oğlu olması mıdır sizi rahatsız eden? Özelikle bu kimlikleriyle reddetme gayretindesiniz. Dünyayı kurtarmak Muhammed Mustafa ve onun soyuna yakışır. Biz bundan mutluyuz. Biz bunu O’na yakıştırıyoruz zaten.
Fatiha suresinden başlayarak Kur’an-ı Kerim’de onlarca ayet bize O’nu müjdeliyor. Senin gözün körse ben ne yapayım. Eğer namaz kılıyorsan günde en az on defa “Allah’ım! bizleri nimetlendirdiklerinin yoluna hidayet et!” diyorsun ya, o yoluna hidayet etmek dileğinde bulundukların kimdir? O’nlar nebilerdir. Nebilerin de şahı Muhammed Mustafa’dır. O’nlar sıddıklardır. O’nların da şahı Ali Murteza’dır. O’nlar Şühedadır. Şehitlerin şahı İmam Hüseyin’dir (a.s). Bunlar İmam Mehdi’nin (a.f) babalarıdır. Salihlerin önderi İmam Mehdi’dir (a.f). Bizler muttakilerin imamını bekliyoruz. İsa Ruhullah'ın tabi olacağı o salihlerin İmamı olan İmam Mehdi’yi bekliyoruz. On iki imamın sonuncusu imam Mehdi’dir.
Sultan Abdul Aziz’in ricasıyla İstanbul’umuzda kalan Nakşibendi tarikatına mensup ve yaklaşık yüz kırk yıl önce vefat eden Süleyman el-Kunduzi'nin "Yenabiu'l-Mevedde" kitabının 77. babında şunu belirtiyor ve bu ibare 12 imamdan başkasına uymuyor. Çünkü sahabilerden olan halifeler on iki değildir. Ben-i Ümeyye hem sayıları ve zalimlikleriyle de uymuyor. İçlerinde de bir adil var. Abbasileri derseniz hem sayıları çok çok fazladır. Hem de peygamber hanedanına zulüm edip, Allah’ın kitabına da muhalefet etmişlerdir. İmam Ali (a.s) ve İmam Mehdi (a.f) devam eden bu on iki imamdan başkasına uymaz diyor. Süleymaniye’de orijinal kitabı durmaktadır. Bütün kitaplardan da sözlerini ispat etmiştir. Çok şükür ümmet bu konuda birleşmiştir. Ama bazı yobazlar bunları görmezden geliyorsa, bir yandan da Emevileri bu ümmete yutturmaya çalışıyorsa, demek ki cahiliye ve zulüm sistemi istiyorlar. Bizler zalimlerden ve cahiliye varislerinden de beriyiz.
Bugün hakikaten hepiniz gibi ben de karmaşık duygular içerisindeyim. Âleme doğacak adalet güneşinin veladetinin verdiği mutluluk ve sevinç. Bir yandan on binlerce vatandaşımız, canımız ve cananımızın enkaz altında can vermiş olmasının ve geride kalanların yaşadığı ızdıraplar. Bir vatanperver, milletsever, dini ve diyaneti tam olan aklı da kâmil olan can Azerbaycan’daki en tanınmış ve kabul görmüş âlim arkadaşımız, sizin de tanıdığınız, bu kürsülerden de size hitap etmiş olan Hacı Şahin Hesenli’yi kaybetmiş olmak tuzu ve biberi oldu yasımızın. Onun için sevincimizle kederimiz birbirine karıştı. Ülkemizin, Türk milletinin ve Azerbaycan’ın başı sağ olsun. İmam Mehdi’nin (a.f) veladetinden dolayı da gözünüz aydın olsun.” dedi.
Programda Doğumundan Zuhuruna Hz. Mehdi (a.f) Kitap Okuma Yarışmasında dereceye giren yarışmacıların ödülleri Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve CAFERİDER Başkanı Hasan Babur tarafından takdim edildi.
Zakir Gürkan Ülgen deyiş ve methiyeleriyle, Azerbaycan'ın ünlü Ehlibeyt Meddahı Seyyid Taleh Boradigahi de okuduğu methiyelerle alanda coşku yaratırken, yapılan çekiliş töreniyle program son buldu.
|
|