10-08-2021 tarihinde eklendi
Zeynebiye'de 1 Muharrem "Hz Hüseyin ve Kerbela" Paneli!
CAFERİDER ve Zeynebiye Derneği'nin ortak düzlediği, Mehti Atam’ın sunuculuğunu yaptığı “İmam Hüseyin ve Kerbela” Paneli, 9 Ağustos Pazartesi 1 Muharrem akşamı saat 21.00’da başladı.

Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleşen panel de, Zeynebiye Camii Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, AVF ve CEM Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr İzzettin Doğan’nın konuşmalarını dinlediler.
Panelde konuşan AVF ve CEM Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr İzzettin Doğan konuşmasında; “Hz. Hüseyin (a.s) şehadete gittiğini bile bile ailesiyle birlikte yüz kişi olarak Kerbela’ya varıyorlar. Ancak dokuzuncu gün Hz. Hüseyin (a.s) kendisiyle birlikte olanlara bir konuşma yapıyor. Konuşmasında İmam Hüseyin (a.s); “Ey yanımda bulunan insanlar, üzerinizde kul hakkı olabilir. Bu nedenle sizlere müsaade ediyorum ve sizden de rica ediyorum. Üzerinde kul hakkı taşıyanlar, burayı bıraksınlar ve evlerine dönsünler.” Bu yüz kişiden yirmi sekizi daha dokuzuncu gün Kerbela’yı terk ediyorlar.
Hz. Hüseyin (a.s) dokuzuncu günden sonra Yezid’in ordusuna bir mesaj gönderiyor. “Bizi öldüreceğiniz kesindir. En azından bırakın yarını ibadet ile geçireyim.” Yezid’in ordusu zaten savaşı kazacaklarından emin oldukları için bu isteği geri çevirmiyorlar. Ertesi gün ise verdikleri sözü tutmuyorlar ve saldırıya başlıyorlar.
Ünlü Pakistanlı Şair İkbal diyor ki: “Hz. Hüseyin (a.s) sadece İslam’ın değil tüm insanlığın şehididir. Çünkü zalime boyun eğmiyor. Ailesiyle birlikte şehit olmayı göze alıyor.”
 
İnsanlığın unutamayacağı bir örnek olarak karşımızda duruyor. Ben inanıyorum ki yeryüzünde yaşayan tüm insanlar Hz. Muhammed (s.a.a)’in torunu Hz. Hüseyin (a.s)’e ve yanındakilere yapılanları öğrendikçe Hz. Hüseyin (a.s)’e onlar da saygı ve sevgi gösterecekler. Bundan böyle artık 1 Muharrem sadece Müslümanların yâd ettiği bir gün olmayacak, insan haysiyetini kurtarmak için, zalime boyun eğmeyen bir düşüncenin sembolü olarak tüm insanlıkta yer bulacaktır.” dedi.
Doğan’ın ardından panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “Allah sizleri sadece iki konuda ağlatsın. Birincisi Ehl-i Beyt’in çektiği musibetler ve Hz. Hüseyin (a.s) matemi, diğeri de Allah korkusu.
Abdullah bin Bekir’den bu rivayet ediliyor ki, bildiğiniz üzere birçok bilimin ve İslam fıkhının babasıdır ve aynı zamanda birçok önemli tarihi şahsiyetin de hocasıdır. Emeviler’in raydan çıkardığı İslam fıkhını da tekrar rayına oturtmuştur.
“İmam Cafer-i Sadık (a.s)’a bir gün huzurunda sordum: “Eğer şimdi İmam Hüseyin (a.s)’in kabrini açarsak orada bir şey görebilir miyiz?”
 
İmam buyurdu ki: “Bekir’in oğlu, büyük bir soru sordun. “Bil ki İmam Hüseyin (a.s) babasıyla, annesiyle, kardeşleriyle beraber Resulullah (s.a.a)’in huzurundadırlar. Onunla beraberdirler. Ve orada Allah tarafından rızıklandırılmaktadırlar. Yer yer İmam Hüseyin (a.s) arşın sağından asılarak “Rabbim bana ahdin var, yerine getir.” der ve dönerek ezadarlarına bakar.
Onun için ağlayanlara ve yas tutanlara bakarak der ki: “Allah’ım bunları bağışla, günahlarını affet.” ve dedesinden, babasından, annesinden, abisinden de ister ki bizler için istiğfar etsinler ve Allah’tan bağışlanma dilesinler. Ve sonra Hz. Hüseyin (a.s) buyurur ki: ‘Ey ezadarlar, eğer bana yas tutarak kazandığınız ödülü bilseydiniz benim şehadetime olan üzüntünüze, kazanacağınız ödül ağır basardı.” 
Yezid, Hz. Hüseyin(a.s)’e iki seçenek sunmuştu. “Ya bana biat edip yaptıklarıma göz yumacaksın. Ya da kellenden olacaksın.” ve bu ferman Hüseyin (a.s)’e ulaştığında İmam namaz kılıyordu.
Bu haberi duyan İmam Hüseyin (a.s)  Medine’de daha fazla kalmak istemedi. Medine’de savaş olmasın diye Mekke’ye gitti. Tüm imamlarımız kardeş kavgası olmasın diye uğraştı.
 
Dört haram ayda cahiliye töresine göre bile savaş olmazdı. Ama bu ayda Peygamber evladının hürmetini gözetmediler. O zamanda töreye göre böcek bile ezemeyecekken İmam Hüseyin (a.s)’e saldırmak istediler.
Bayrama iki gün kalmışken ve herkes Mekke’ye girerken o Mekke’den çıkmak zorunda kalıyordu. Kerbela’ya geldiğinde de, on binlerce askerlik bir kuşatmaya maruz kaldığında bile barışçıl tüm alternatif sundu İmam Hüseyin (a.s); Birincisi, Medine’de kalmak ve çoluk çocuğuyla kalmaktı. İkincisi Kafkas tarafına sürülmekti. Bir de Hint yarım adasına gitmeyi önermişti. “Onlar da olmuyorsa Yezid benim hakkımda ferman çıkarmıştır, yanımdakileri bırakın gitsinler ve ben çıkayım Yezid’in karşısına.”
İşte Hz. Hüseyin (a.s) ne zavallıydı ne de kabadayıydı. O yiğitti. Hakkını savunur, zorbaya boyun eğmezdi. Karşısında on binlerce asker varken, susuz olmasına rağmen yiğitçe mücadelesini sürdürmüştür.” dedi.
 
Konuşmaların ardından panelde, Ehl-i Beyt âşıkları Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahlarından Seyyid Taleh Boradigahi ve İran’ın ünlü meddahlarından Emir Hüseyin’in mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV, Kanal 12 ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
http://caferider.com.tr/zeynebiye-de-1-muharrem--hz-huseyin-ve-kerbela--paneli_h24802.html