20 Haziran Pazar günü öğlen namazı sonrası başlayan programa, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Caferi Âlimler Birliği (Câbir) Başkanı Seyyid Seccad Karakuş, Câbir genel sekreteri Ali Koç, Câbir üyelerinden Yunus Gürel, Muhammed Akbalık, Rıza Aydoğmuş ve Ehl-i Beyt dostları katıldılar.
 

Pandemi tedbirleri kapsamında oldukça kısa tutulan program, Cabir genel sekreteri Ali Koç’un Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından İmam Rıza Cami imamı İbrahim Şeren katılımcılara hoş geldiniz konuşması yaptı.

İlahi ve şiirlerin okunduğu program Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’ün konuşmasıyla devam etti. 

Özgündüz konuşmasında: “İmam Rıza (as) diğer Ehl-i Beyt imamları gibi kimseye borçlu kalmak istemez ve kalmaz. Dolayısıyla sizlerin mükâfatını Allah'ın izniyle verecektir.  Bu dünyada gönlü Hz. Peygamber efendimiz (saa) ve mutahhar Ehl-i Beyt (as)’i ile beraber olan bilsin ki ahirette de onlarla birlikte olacaktır.
 

Silsiletu'z zehep hadisi on binlerce müheddisler (hadis yazarlar) tarafından yazılan bir hadistir. Silsiletu’z Zeheb (Altın Silsile) Hadisi İmam Rıza’nın (as) Merv’e doğru giderken Nişabur’da beyan ettiği tevhit ve şartları babındaki kudsi hadisidir. İmam Rıza (as) bu hadiste kendisini (imametin) tevhidin şartı bilmektedir.

Bu hadis, Allah Resulüne (saa) kadar uzanan ravilerin hepsinin masum imamlardan (as) olması ve nihayetinde de Allah-u Teâla’ya ulaşması hasebiyle “Altın Silsile” manasına gelen “Silsiletu’z Zeheb” hadisi olarak meşhur olmuştur. İmam Rıza babaları vasıtasıyla Resulullah'ın şöyle buyurduğunu anlatmıştır.

 “Cebrail bana nazil oldu ve Allah’ın şöyle buyurduğunu söyledi; لا إلهَ إلَّا اللّهُ حِصنی، فَمَن دَخَلَ حِصنی أمِنَ مِن عَذابی. فَلَمّا مَرَّتِ الرّاحِلَةُ نادانا: بِشُروطِها، و أنَا مِن شُروطِها. 

“La İlahe İllallah» benim kalemdir, o halde kim kaleme girerse azabımdan güvende olur.”

 İmam’ın merkebi hareket ettiği sırada İmam (as) yüksek bir sesle şöyle buyurdu: “Bu kaleye girmenin şartları vardır; ben de o şartlardan birisiyim.” On binlerce insan toplanmış ve zamanın imamından bir hadis duymak istemişlerdir. 

 Resulullah da (saa) ilk davetinde halkı Ebu guveys tepesine toplayarak buyurdu: قلوا لا اله الا الله تفلحوا  “Lal ilahe illallah söyleyin kurtulun” 

 İnsanlığın ilk kurtuluş şartı “La ilahe illallah” demektir.  İmam Rıza (as) da insanların kurtuluşunun “La ilahe illallah” demekte olduğunu bildirmiş ve onu ameli olarak uygulamayı ise Peygamber ve Ehl-i Beyt'inin sevgisine bağlı olduğunu buyurmuştur.

Aziz müminler ve sevgili Ehl-i Beyt dostları!  Sevgi her şeyin başında gelmektedir.Din sevgi ve nefretten kaynaklanmaktadır. İyiliği sevmek ve İyilerle olmak, güzelliklerle olmak ile kötülükten nefret etmek, uzak durmak ve insanları kötülükten men ederek uzak tutmak “emr-i bil maruf” adı altında yüce dinimizin emirlerindendir. Sizler bu tür güzel programlar yaparak güzellikler yapmaktasınız. Allah mükâfatınızı Hz. Peygamber efendimiz (saa) ve pak Ehl-i Beyt'inin eliyle sizlere nasip etsin inşallah. dedi.”

 Özgündüz'ün konuşmasının ardından Ehl-i Beyt meddahı Uğur Ali Tuncay okuduğu ezgiler gönüllere nakşetti.

İmam Rıza (as)'ın kutlu doğumu için kesilen pasta ile programa sona erdi.