Babur şunları söyledi; “Kokusunu almış nergis gülünden, güneş gibi doğmuş samra elinden, atası Ali’nin Kevser gölünden içmeyi nasip et Allah’ım bizlere. 

 

 Bütün ömrünü Zeyneb-i misyonun doğru anlaşılması üzere kuran değerli insan, Türkiye Caferileri Lideri Sayın Selahattin Özgündüz, teşrifleriyle bizleri onurlandıran Cem Vakfı, Alevi Vakıflar onursal başkanı İzzettin Doğan hocam, sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri, değerli basın, televizyonları başında bizleri izleyen aziz canlar hepinizi Allah’ın selamıyla selamlıyorum.

 

 Sahib-i Zaman İmam Mehdi (a.s)’ın mübarek doğum günü sebebiyle sizlerin huzurunda olmaktan büyük bir onur, büyük bir gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Gönül arzu ederdi ki her yıl bu salonlarda yaşadığımız coşkuyu tekrar hep birlikte yaşayalım. Maalesef pandemi sebebiyle bu mümkün olmadı. Bu yıl bizler, sizlerin hanelerinize televizyonlar aracılığıyla misafir olduk. Bu güzel bayramı sizlerle paylaşmak istedik. 

 

 Yürek isterdi ki yalnızca İmam-ı Zaman ağamızın mübarek doğumu, o hazretin insanlığa sunduğu merhamet hakkında bir konuşma yapayım. Son dönemlerde bölgemizde de, özellikle Türkiye’mizde toplumumuzu ilgilendiren bazı gelişmelere kısaca değinmek istiyorum. İmam Ali’nin “Bir dağ bile beni sevse musibete uğrar.” Buyruğu o hazretin zamanına mahsus değildir. Bugün de İmam Mehdi’nin intizarında olduğumuz dönemde, zamanımızın imamının hasretini çektiğimiz asırda dahi Ali’yi sevenler yine saldırı altında, yine hakarete ve çirkinliklere maruz kalıyorlar. Yine bu çirkinliklere cennet vatanımız Türkiye’de bile bazen maruz kalmaktayız.

 

 Eğer bir öğretim görevlisi utanmadan Hz. Peygamber’in ciğerparesi ve cennet gençlerinin efendisi Hz. Hasan’a hakaret ediyorsa, bir köşe yazarı Yezid’i paklamaya çalışıyorsa, bir yayın organı Ehl-i Beyt yolunu takip eden milyonlara hakaret edip, iftira atıyorsa burada oynanan oyun milleti birbirine düşürme çabasıdır. 

 

 Nitekim Caferider olarak tüm bu saydığım hadsiz ve hukuksuz kalkışmalara yasal yollardan başvurulmuş, ilgili kurumlar devreye sokulmuştur. Yine bu yollarla malum gazeteden özür dileten gençlerimizin de alınlarından öpüyorum. Bu bağlamda devletimizin ilgili kurumlarının Ehl-i Beyt değerlerine yönelik çirkin saldırılarına karşı önlem almalarını bekliyoruz. Bu durum anayasal suç olmakla birlikte Türk milletinin tamamını hedef almaktadır. Çünkü Ehl-i Beyt Türk milletinin ortak değeridir. 

 

 Değerli dostlar sözlerime son vermeden belirtmek isterim ki, biz bu yola emin adımlarla çıktık ve öyle devam edeceğiz. Bizlere emanet edilen bu bayrağı Allah’ın izni ile asıl sahip olan İmam Mehdi (a.s)’a teslim edeceğiz. Rabbim bizleri onun izinden ayrılmayanlardan kılsın inşallah.” dedi.