20-08-2020 tarihinde eklendi
Geldi Mah-ı Muharrem Gözlerde Nem Gönüllerde Elem
Bugün, 1 Muharrem… Matemin, gözyaşının ve yüce İslami değerlerin zirveye ulaştığı ay.

Muharrem ayı, Hicri takvime göre yılın birinci ayıdır.
 
Muharrem Arapça bir kelime olup, kelime kökü itibarıyla “haram”dan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır.
 
İslamiyet öncesi dönemde (Cahiliye döneminde) dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan “muharrem” ayında insanlar, birbirlerine savaş açmak gibi “yasaklanan” fiillerden kaçınır ve uzak dururlarmış.
 
Bugün Hicretin 1437’nci senesi. İslam dünyasında takvimin başı kabul edilen hicret günü hicri yılbaşı olarak biliniyor.
 
20 Ağustos 2020 Cumartesi, İslam aleminin başlangıç günü, Hicri Yılbaşı. Hicri Yılbaşı aynı zamanda Muharrem ayının da başlangıcı oluyor.
 
HİCRİ YILBAŞI MÜSLÜMANLAR İÇİN MİLAT
 
Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır.
 
2. Halife döneminde, Hz Peygamberin hicreti gerçekleştirdiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde, 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.
 
Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur.
 
Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsüdür. Hicret,  yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır.
 
Hicret, aynı zamanda Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin de zirvesidir.
 
MUHARREM AYI VE AŞURA
 
Aşura’nın içinde yer aldığı Muharrem ayının en büyük olayı ise  Hz.Muhammed’in (sav) torunu Hz. İmam Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 72 Can’ın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehid edilmesi. Bu  nedenle Muharrem ayı, Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir.
 
Kerbela’da  şehit edilen Hz. Hüseyin ve yarenleri, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.
 
CAMİ VE HÜSEYNİYELER MATEME HAZIR
 
Ehli Beyt sevdalısı müminler ise bugünden itibaren cami, mescid ve hüseyniyelerde Kerbela şehitleri için ağıt, mersiye ve sinezenlerle matem tutuyorlar.
 
Matem rengi siyah ise bu ayın sembolleri arasında yer alıyor.
 
ALEVİ CANLARIN MUHARREM ORUCU BAŞLADI
 
“12 İmam Orucu” ve “Yas-ı “Matem” orucu olarak da bilinen Muharrem’de, Alevi canlar 12 gün oruç tutuyor.
 
Muharrem Orucu’nun ilk günü 13 Ekim Çarşamba…Ancak bazı bölgelerde Kerbela katliamında İmam Zeynel Abidin’in sağ olarak kurtulup Ehli-Beyt soyunun devamına vesile olması nedeni ile, 3 gün önceden Masum-u Pak aşkına da oruç tutulur.
 
Muharrem’de Oruç ile birlikte, Kerbela’da İmam Hüseyin ile birlikte şehid edilen “72 Can” için de yas tutulur.
 
Muharrem’in 10’ncu günü, yani Aşura, Hz. Hüseyin’in şehit edilişinin yıldönümü olduğu için Müslümanlar bu günlerde anma merasimleri yapar.
İslam’da Matem, “yaslı olma” durumu olarak algılandığı için Muharrem Orucu süresince eğlence yapılmaz.
 
Bu günde her türlü eğlence, zevk ve keyf verici davranışlardan mümkün oldukça uzak durulur ve sakınılır.
Matem tutulan bu günlerde, aşırı ve gereksiz süslenmelerden, gösteriş ve her türlü lüks özentilerden kaçınılır.
 
Muharrem Ayının Amelleri 1
 
Muharrem, Ehl-i Beyt (a.s) Şiileri ve taraftarlarının keder ve üzüntü ayıdır. İmam Rıza’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:
“Muharrem ayı girince hiç kimse babamın güldüğünü göremez, keder ve üzüntü yüzünden eksik olmazdı; Aşura gününe kadar hep böyle olurdu. Aşura günü ise babamın musibet, hüzün ve ağlama günüydü; o gün babam, ‘Bugün Hüseyin’in (a.s) şahadet günüdür’ diyordu.”     
 
Birinci Gece:
 
Seyyid İbn Tavus “İkbal” adlı kitabında bu gece için birkaç namaz kaydetmiştir:
 
1- Yüz rekat namaz; her rekatta Fatiha ve İhlas sureleri okunur.
 
2- İki rekat namaz; birinci rekatta Fatiha ve En’am suresi, ikinci rekatta Fatiha ve Yâsîn suresi okunur.
 
3- İki rekat; her rekatta bir Fatiha ve on bir defa İhlas suresi okunur.
 
Resulullah’tan (s.a.a) nakledilen bir rivayette şöyle geçmektedir: “Kim bu gecede bu iki rekat namazı kılar da yılın ilk günü olan gündüzünde oruç tutarsa, bütün yıl boyu hayır işler yapan bir kimse gibi olur ve o yıl boyunca korunur; ölecek olsa da cennete girer.”
 
Yine Seyyid İbn Tavus bu ayın hilalini görmek için uzun bir dua nakletmiştir.
 
Mümkün olursa bu geceyi ihya etmek, dua okumak, namaz kılmak ve Kur’an okuyarak geçirmek gerekir.
 
Birinci Gün:
 
Muharrem ayının ilk günü yıl başıdır ve bugünde iki amel yapılır:
 
1- Oruç tutmak.
 
Reyyan b. Şebib İmam Rıza’dan (a.s) şöyle rivayet etmiştir: “Kim bugünde oruç tutar ve Allah’a dua ederse, Allah Teala Zekeriyya’nın duasını kabul ettiği gibi onun duasını kabul eder.”
 
2- İmam Rıza’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: Resulullah (s.a.a) Muharrem ayının ilk günü iki rekat namaz kılar, namazdan sonra ellerini kaldırarak üç defa şu duayı okurdu:
 
“Allah’ım! Sen kadim olan ilâhsın; bu ise yeni bir yıldır. O halde bu yeni yılda senden şeytandan korunmayı, sürekli kötülüğü emreden bu nefsime karşı güçlü olmayı ve beni sana yakınlaştıracak şeyle meşgul olmayı diliyorum; ey Kerim, ey yücelik ve ikram sahibi, ey desteği olmayanların desteği, ey zahiresi olmayanın zahiresi, ey koruması olmayanların koruması, ey sığınağı olmayanların sığınağı, ey dayanağı olmayanların dayanağı, ey birikimi olmayanların birikimi, ey güzel imtihan -eden-, ey büyük ümit, ey zayıfların izzeti, ey boğulanları kurtaran, ey helak olanları necat veren, ey nimet veren, ey güzel yapan, ey bağışta bulunan, ey ihsanda bulunan! Sen öyle bir ilâhsın ki gecenin karanlığı, gündüzün aydınlığı, ayın nuru, güneşin ışıltısı, suyun gürültüsü, ağacın -yapraklarının- hışıltısı sana secde eder.
 
      Allah’ım! Bizi -insanların- sandıklarından daha hayırlı ve üstün kıl ve -insanların- bilmedikleri -kötülüklerimizi- bağışla ve onların söyledikleri şeyden dolayı bizi cezalandırma. Allah bana yeter. Allah’tan başka ilâh yoktur; O’na tevekkül etti; O yüce arşın Rabbi’dir; O’na iman ettik, her şey Rabbimizin indindendir; akıl sahiplerinden başkası anmazlar. Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize katından bir rahmet ver, kuşkusuz sen çok bağışta bulunansın.”
 
Şeyh Tusî şöyle diyor: Muharrem ayının ilk on gününde oruç tutmak müstehaptır. Fakat Aşura günü öğleden sonraya kadar yemek ve içmekten sakınılmalıdır; ikindiden sonra ise çok az bir miktarda türbet yenir.
 
Seyyid İbn Tavus, bu ay boyunca her gün oruç tutmanın faziletli olduğunu ve bu ayda oruç tutmanın, oruçlu kimseyi bütün günahlar-dan koruyacağını rivayet etmiştir.
 
Üçüncü Gün:
 
Bugünde Hz. Yusuf (a.s) zindandan kurtulmuştur; kim bugünde oruç tutarsa, Allah Teala zor işleri onun için kolaylaştırır, ondan üzün-tüyü giderir ve Resulullah’tan (s.a.a) nakledilen bir rivayete göre duası kabul olur.
 
Dokuzuncu gün:
 
Tasua günü olan dokuzuncu gün. İmam Sadık’tan (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: “Tasua, İmam Hüseyin’le (a.s) yarenlerinin Kerbela’da kuşatıldığı, Şam ordusunun o hazreti öldürmek için bir araya toplandığı gündür. O gün İbn Mercane’yle Ömer-i Sa’d etraflarında toplanan ordunun çokluğu nedeniyle sevinip İmam Hüseyin’le (a.s) yarenlerini zayıf saydılar, kimsenin İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmek için gelmeyeceğine ve Iraklıların o hazreti yalnız bırakacağına emin oldular.” İmam (a.s) sonra, “Babam feda olsun o zayıf garibe” buyurdu.
 
Onuncu Gece:
 
Onuncu gece Aşura gecesidir; Seyyid İbn Tavus “İkbal” adlı ese-rinde bu gece için çok sayıda ve çok faziletli dua ve namazlar rivayet etmiştir. Bunlardan biri yüz rekatlık namazdır; bu namazların her rekatında Fatiha suresinden sonra üç defa İhlas suresi okunur ve namazları bitirdikten sonra da yetmiş defa şu zikir söylenir.
 
Subhanellahi velhandulillahi vela ilahe illellahu vellahu ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.”
 
Diğer bir rivayette “el-aliyyu’l-azim”den sonra “istiğfar ederek bağışlanma dileyin” geçmiştir.
 
Yine gecenin son vakitlerinde dört rekat namaz kılmak, her rekat-ta Fatiha suresinden sora ayete’l-kursi, İhlas, Felak ve Nass surelerinin her birini on defa okumak ve selamdan sonra yüz defa İhlas suresini okumak bu gecenin müstehap amellerindendir.
 
Ayrıca bu gecede dört rekat namaz kılmak, her rekatta Fatiha suresinden sonra elli defa İhlas suresini okumak da müstehaptır; bu namaz çok büyük bir fazileti olan Emirulmüminin Ali’nin (a.s) namazına uygundur. Namazdan sonra Allah Teala çok zikredilir, Resululla-h’a (s.a.a) çok salavat gönderilir ve mümkün olduğu kadar o hazretin düşmanlarına lanet edilir.
 
Bu gecede ihya etmenin fazileti hakkında ise şöyle rivayet etmiştir: Bütün meleklerin yaptığı ibadet kadar ibadet etmiş olur; o gecede ibadet etmek yetmiş yılın ibadetine bedeldir. Kim bu gecede Kerbele’da olup İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmeye ve geceyi o hazretin yanıbaşında geçirmeye muvaffak olursa Allah Teala, şehitler arasında İmam Hüseyin’in (a.s) kanına bulanmış olduğu halde o hazretle birlikte mahşere çıkarır.
http://caferider.com.tr/geldi-mah-i-muharrem-gozlerde-nem-gonullerde-elem_h24690.html