21-04-2020 tarihinde eklendi
Caferi Alimler Birliği (CABİR)’den Kamuoyuna Ramazan Ayı Duyurusu
Caferi Alimler Birliği CABİR yaklaşan Ramazan ayı dolayısı ile bir mesaj yayınladı.

Allah’ın adıyla
Saygıdeğer Müminler!
Mübarek Ramazan ayının girmesiyle birlikte her ne kadar sevinçli isek de bu rahmet, mağfiret ve bereket ayında koronavirüs salgını nedeniyle camilerimizin ibadete kapalı olması da bir o kadar üzücüdür.
Yüce Rabbimizden bu mübarek ayda yapacağımız ibadet ve itaatlerimizi kendi dergâhında kabul buyurması en büyük temennimizdir.
Kıymetli Müminler!
Bu mübarek ayda evlerimizi mescide, seccadelerimizi mihraba çevirerek bu ayın faziletlerinden olabildiğince yararlanarak, gündüzlerini oruç, gecelerini ise özellikle bin geceden daha üstün ve faziletli olan Kadir gecelerini ibadetle geçirmeye gayret gösterelim.
Hadis-i şeriflerde geçtiği gibi günahlarımızdan pişmanlık duyarak çokça tövbe ve istiğfar edelim.
Bu salgın hastalıktan dolayı işinden olup evinde kalan ve yardıma muhtaç olan mümin kardeşlerimizi de unutmayarak Ramazan sofralarına katkıda bulunalım.
Sevgili Müminler!
Halkımız tarafından koronavirüsünden dolayı Ramazan ayı ve oruç tutmakla ilgili tarafımıza sıkça sorulan sorulara binaen şöyle arz olunur:
1 – Oruç, dinin ve İslam hukukunun temel erkânından birisidir ve oruç tutmanın rasyonel 
(şer’i, mantıklı) bir şüphesi bulunmadıkça mübarek Ramazan ayında oruç tutmamak caiz değildir. (Şer’en izin verilemez.)
2- Sahura kalkmayarak niyet etmemek, bir sonraki günün orucunu tutmamaya sebep olmaz. 
3- Kuran-ı Kerimin Bakara suresinin 185. ayeti ile Korona salgınından dolayı müçtehitlerimizin fetvaları göz önüne alınarak; 
a- Şer’i ve geçerli mazereti olmayan her Müslüman orucunu tutmalıdır.
b- Ramazan ayı orucu kişisel bir mükellefiyettir. Dolayısıyla oruç tutulup  tutulmamasını gerektirecek gerçek bir mazeretin olup olmadığı konusunda ise her insan kendi durumunu daha iyi bilmektedir.
c- Oruç tutacak bir Müslüman Ramazan ayında tüm sağlık tedbirlerini aldığı halde sırf oruç tuttuğu için korona virüsüne yakalanmaktan korkacak olursa (sadece) bu hastalığa yakalanma riski bulunan (şahıs) o günün orucunu tutmamalı ve daha sonra tutamadığı günlerin kazasını yerine getirmelidir.
d- Yukarıda (c şıkkında) belirtilen tehlike oluşmadığı taktirde herkes orucunu tutmalıdır.
e- Her ne sebep ile olursa olsun çalışmak zorunda olanlar eğer ki gün içinde sık aralıklar ile su içmeyi terk ettikleri için virüsü kapmaktan korkacak olurlarsa ve hastalığa yakalanmamaları için başka herhangi bir korunma yolları yoksa oruç onlara vacip olmaz. Bununla birlikte o şahısların da aleni şekilde oruç yemeleri caiz değildir.
f- Hastalık gibi şer’i bir mazereti olmayanın oruç tutması gerekir.
g- Oruç, hastalığa neden olmak, hastalığın ilerlemesi, hastalığın süresinde uzama ve iyileşme süresinin uzamasına sebep olması durumlarında oruç farz olmaktan çıkar. Ancak daha sonra tutulmayan günlerin kaza edilmesi gerekir.
h- Sağlıklı olan insanlar oruç tutmamak için koronavirüsü bir bahane haline getirmemelidirler.
Yukarıda belirtilen fıkıhsal konular, taklit mercilerimiz olan Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Ayetullah Seyyid Ali Sistani ve Ayetullah Şeyh Nasir Mekarim Şirazi’nin fetvaları baz alınmıştır.
Yüce Rabbimizden ülkemize, İslam alemine ve dünya geneline sağlıklı ve huzurlu günler niyaz ederiz.
 Caferi Alimler Birliği
http://caferider.com.tr/caferi-alimler-birligi-cabirden-kamuoyuna-ramazan-ayi-duyurusu_h24535.html