ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin karşıtı Yüzyılın Anlaşması’nı ilan etmesi, uluslararası arenada geniş tepki ve eleştirilere yol açmıştır. Bu bağlamda Avrupa Birliği de 4’lü grubun üyelerinden biri olarak skandal Yüzyılın Anlaşması’na karşı olduğunu deklare etti.
Belçika, Stonya, Almanya, Polonya ve Fransa’dan oluşan BM Güvenlik Konseyi’nin Avrupalı üyeleri Salı günü Konsey’in Filistin konulu toplantısının ardından yaptıkları ortak bir açıklamada, Amerikan Yüzyılın Anlaşması’nın BM Güvenlik Konseyi’nin Filistin ile ilgili kararnameleri gözardı ettiğini ve İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerinin uluslararası kuralların ihlali olduğunu belirttiler.
BM Güvenlik Konseyi’nin Avrupalı üyeleri ayrıca, işgal topraklarındaki 1967 sınırlarını tanıdıklarını deklare ettiler.
İngiltere’nin içlerinde yer almadığı BM Güvenlik Konseyi’nin 5 Avrupalı üyesi tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerinden endişe duyulduğunu çünkü bu girişimlerin uluslararası kurallara aykırı olup, iki devletli çözüm ve barışa ulaşılmasına engel teşkil ettiği vurgulandı.
Avrupalı ülkelerin ortak açıklaması, Washington’un Avrupalı ortaklarının, Trump’ın Yüzyılın Anlaşması’nı tek taraflı ve yasadışı biçimde açıklanmasından rahatsız olduklarını gösteriyor. Avrupalılar, Amerikan-Siyonist Yüzyılın Anlaşması’nın işgal altındaki Filistin topraklarında gerilim ve şiddetin tırmandırılması doğrultusunda atılan bir adım olarak görüyorlar.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrel de Salı günü yaptığı açıklamada, skandal Yüzyılın Anlaşmasını eleştirerek, Ürdün Vadisi’nin işgal topraklarına ilhak edilmesinin sonuçları ve şiddet eylemlerinin tırmandırılması konusunda uyarıda bulundu.
Borrel, işgal rejimi İsrail’den Ürdün Vadisi’ni işgal topraklarına ilhak etme kararından vazgeçmesini isteyerek, bu kararın hayata geçmesi halinde, Filistinliler’in protesto eylemlerinin tırmanacağı uyarısında bulundu.
Avrupa Parlamentosu’nda konuşan Borrel, “Bu iş gerçekleşebilir, ancak siz emin olmalısınız ki, barış olmayacak.” Diye konuştu.
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi geçtiğimiz hafta, ABD’nin üst düzey yetkilileriyle görüşmek üzere Washington’a bir ziyaret gerçekleştirmiş, bu ziyaretin ardından Yüzyılın Anlaşması’nı sorgulamıştı.
Borrel, iki hafta öncesinden sunulan önerilerin, üzerinde mutabık kalınan uluslararası parametreler için tamamen meydan okuduğunu ve bu planın iki tarafı müzakere masasına nasıl oturtacağını bilmelerinin zor olduğunu belirtmişti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Siyonist rejime yaranmak ve başkanlık seçimlerinin düzenleneceği yılda Siyonist lobilerin desteğini kazanmak için açıkladığı Yüzyılın Anlaşması, Trump yönetiminin İsrail’e tam teşekküllü yardım yolunda dönüm noktası sayılıyor.
ABD Başkanı Trump Yüzyılın Anlaşması denenen ihanet planıyla , Filistinliler ile Siyonist rejim arasındaki münakaşasının tamamen bu rejimin lehine çözülmesi, Filistinliler’i Filistin topraklarının sadece yüzde 12’sine denk gelen küçük bir parçasında 50 milyar dolarlık yardım vaadi karşılığında Micro hükümet kurulmasına ikna edilmesi, İsrail ile BAE, Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan başta olmak üzere Washington’un Arap ülkeleri ilişkilerinin normalleşmesi için zemin sağlanması ve en son olarak kendince Batı Asya bölgesinde direniş cephesine büyük darbe indirilmesi peşindedir.
Ancak Filistinlilerin bir bütün olarak Yüzyılın Anlaşması’na karşı çıkması ve birçok Arap ve İslam ülkesi ve Rusya, ABD ve uluslararası taraflar, sözkonusu plan reddederek, Trump yönetiminin bu bağlamda pasif bir tutum takip etmesine neden olmuştur.
7Sabah