13-07-2019 tarihinde eklendi
Özgündüz: "Yeni Nesil Tuzak: Deizm"
Halkalı Zeynebiye Camii'nde 12 Temmuz 2019 Cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz güncel konulara değindi.

 Özgündüz şunları söyledi: "Değerli müminler, Cumanız mübarek olsun. Geleceğiniz aydınlık, akıbetiniz hayırlı olsun. Allah, İslam ve müminlere nusretini göndersin. Birliğimizi, dirliğimizi bozmasın; bozman isteyenlere fırsat vermesin.

 Meclisimiz bugün değerli misafirlerimizle müzeyyendir. Ben hem sizin adınıza hem kendi adıma değerli misafirlerimize hoş geldiniz diyorum.

 Azizlerim, arz etmiştim. Bu son zamanlarda İslam dünyasında bil husus deizm gelişmektedir. Bu öylesine bir gelişme değil. Ülkemizde örgütsüz gibi görünüyor ama ben siyasilerimizi de, devletimizi de bu konuda uyarıyorum. Onlara baskı yapsınlar, özgürlüklerini alsınlar demiyorum ama göz kulak olsunlar. Bu işin arkasından Siyonizm çıkacak diye düşünüyorum. Çünkü bu olay örgütsüz değildir. Ülkemizde örgütsüz gibi görünmekle beraber dünyamızın her yerinde Siyonist merkezli bir yeni harekettir. Materyalizmin yerine, ateizmin yerine deizmi oturtuyorlar. Siyonizm’in, İslam dünyasını Hz. Muhammed (s.a.v)’dan koparmak için geliştirdiği bir harekettir.

 Öteki taraftan ben fikren özgür olan insanlardan hoşlanıyorum. Dışarıda göbek bağı olmasın. Emperyalizme, Siyonizm’e yolunu kaptırmasın özgür olsun. Sahte bir dine inanmaktansa özgür olmak daha iyidir. “Şimdi neden ateizmin ve materyalizmin yerine deizm oturtuldu?” derseniz çünkü Cern denemesinden sonra materyalizm çöktü. Allah’ı inkâr edince müşteri bulamıyorlar bunun için “Allah var ama din yoktur.” diyorlar. “Yani varlığının da bize pek bir faydası yok, alemi yarattı altı günde ve sonra gitti.” diyorlar. Bu aynı zamanda Yahudiler’in de inancıdır.

 Dedikleri sözler içerisinde batıl inançlar var. Bizim inancımızda yeri yok ama örfün, adetin içine girmiştir. Mesela zincir vuruyorduk, kama vuruyorduk. Bu bizim inancımızın gereği değildi hatta bizim inancımız bunun karşısındadır. Bunu dinin emri gibi yansıtmanın hiçbir manası yoktur. Bir aralar bir molla “İslam gözden geçirilmelidir, revize edilmelidir.” dediğini hatırlıyorum ama tam emin olamıyorum. Mollanın uydurduğu, 1400 senedir bize yutturulan din revize edilmek değil kökten atılmalıdır. Allah’ın emrettiği din ise revize edilemez çünkü evrenseldir, zaman ve mekân bakımından da kusursuzdur. Ben kırk yıldır da iddia ediyorum ki ne demokrasi ne herhangi bir sosyal düşünce ne de herhangi bir “izm” o indirilen dinin bozulmamış hali kadar insanlığa özgürlük sağlayamaz. Birçok düşünce denendi ve atıldı. Bazıları da İmam-ı Zaman gelene kadar devam edecek; bu o düşünce hak olduğu için değil insanların nefsine uyduğu içindir, buna örnekte kapitalizmdir. Faşizm bitti, komünizm bitti ama kapitalizm bitmeyecek İmam-ı Zaman gelene kadar. Dünyanın çok küçük bir azınlığı dünyanın kaymağını yiyor, geri kalan milyarlarca insan ise açlık içinde, sefalet içinde ve yokluk içinde kalıyor. Bu adil bir düzen değil ama dediğim gibi insanda olan bu zaaflar o düşüncenin yaşamasına olanak tanıyor. Değil mi ki? Aziz İslam’da Resul-ü Ekrem’den sonra zalim sultanlar tarafından ümmete tahrif bir İslam yansıtılmıştır, tabiri caizse paralel bir İslam oluşturulmuştur. Kabile reislerinin, saray mollalarının, feodal düzencilerin iş birliğiyle ümmet günde beş vakit Hz. Ali’ye sövüyordu. Bu ne yazık ki böyledir. Sahih-i Müslim’de de geçer bu; Muaviye zorluyordu devlet adamlarını. “Söv” diyordu. O yüzden dua ediyorum ki “Allah bizi insan yarattın, mal sürüsü gibi yaşamamıza izin verme.” ihtilalcilerin, güç sahiplerinin din yaşatıldı. Mazlumların, sessizlerin işine yarayacak din unutturuldu. Kur’an’dan o dönemde insanları koparttılar, kimse sorgulayamadı bu yüzden. Ama artık Allah’a şükür elimizde Kur’an var, Kur’an, dinimizin bilgilerini bize sunar. Kur’an’ı tam olarak atamadılar dinimizden çünkü belki isyan çıkardı bu sebeple. Ama Kur’an’ı kılıfladılar, özel kap yaptılar. Astılar en yüce yere, dokunulmazdır diye. Kur’an ile aramızı böyle açtılar. Kur’an yüceltiliyor sandık bu sebeple ama aslında bizden uzaklaştırdılar.

 Orijinal, öz Muhammed-i İslam yaşamaya başlarsa siz hakkınıza kavuşacaksınız yoksa imkânsız. İnsan Hakları şiarı veren Amerika şu an tüm İslam coğrafyasında bebeklere bile merhamet göstermiyor. Hangi insan hakkıdır bu? Patron haklarıdır, insan hakları değil.

 İmam Rıza (a.s) ile bizim aramızdan yaklaşık 1250- 1150 sene arası bir zaman geçmiştir. İmam Rıza’nın (a.s) sözünü yanlış çıkartacak bir dönem yaşanmış mıdır bu dünyada? O kadar düşünce geldi, insan geldi yine de düzen kötüdür. İnsanlar köle oldu. Hala arzu ediyoruz değil mi Osmanlı dönemini? Bize nasıl hitap ediliyordu o dönem? Vatandaşlarım, dostlarım, kardeşlerim, abilerim? Hayır böyle hitap edilmiyordu. “Kullarım.” deniliyordu. “Padişahım çok yaşasın bizi kulluğa kabul etti.” diyorlardı. Ve biz hala o dönemin özlemini yaşıyoruz, methiyeler diziyoruz.

 Deniliyor ki: “Yavuz Selim yatağından kalkıp tuvalete gidene kadar abdestsiz kalmamak için yanına toprak koymuştu ki teyemmüm etmek için.” Bu menkıbe hala televizyonlarda anlatılıyor, izleyenin de muhabbeti artıyor, seviniyor. Birisi menkıbe uyduruyor, diğeri onu dinleyip seviniyor. Bilmiyor musunuz ki su olan yerde teyemmüm batıldır. Kimse de bunu sorgulamıyor. O düşünüyor ki “Yavuz Selim ne büyük insanmış da yatağından tuvaletine gidene kadar bile abdestsiz durmuyormuş.” böyle menkıbelerle uydurulmuş bir din ve bu dini anlatan şeyhler. Ne hikmetse bütün bu şeyhler de Ehl-i Beyt’e bağlı olduğunu söylüyor. Ama Ehl-i Beyt’den bahseden yok hep tarikat şeyhleri ön plandadır. Bu düzene kanmamanız gerekiyor. Siz gerçeği bilin, Kur’an-ı bilin." dedi.

 Allah cumanızı mübarek etsin. Birliğiniz daim olsun.

http://caferider.com.tr/ozgunduz---yeni-nesil-tuzak--deizm--_h23411.html