12-05-2019 tarihinde eklendi
Özgündüz: "Bu Ülkede Velayet Mektebi'nin Lokomotifi Zeynebiye'dir."
Halkalı Zeynebiye Camii'nde 10 Mayıs 2019 Cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz güncel konulara değindi.

 Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz 10 Mayıs Cuma günü güncel konulara değindi."Allah'ın selamı üzerinize olsun. Allah birliğimizi dirliğimizi bozmasın, bozmak isteyenlere fırsat vermesin inşallah.

 Akıl çok önemlidir; Çünkü ibadeti dosdoğru yapan bir insan olsa bile akılsızlığından fasığın bile veremeyeceği zararları verebilir. Buna birçok örnek var; hayatımızda da, tarihte de.

 Mülk Suresi Onuncu ayetten önce onların halinden "kâfirler" diye bahseder. Kâfir kimdir? Kâfir hakkı örtendir. Akılsız din bu değildir. Akılsız insan Allah'ın muhatabı değildir. Biraz bile araştırsanız bu konuda onlarca ayet, hadis çıkacak karşınıza. En güzel zenginlik akıldır. Ebu Talip (a.s) gibi. Malı yoktu ama aklıyla İslamiyet'i korudu. Ebu Leheb'in ise malı vardı ama yine de kötü yoldaydı.

 Bu ay Hz. Ali'nin şehadet ayıdır, Kur'an ayıdır. Kur'an'ın nazil olduğu aydır. Vahşi de ne varsa hep anlatıp duruyorlar. Yani İslam'a kim ne kadar zarar vermişse o kadar popülasyon kazanmıştır. Güya yalancı peygamber Müseylime'yi mızrakla öldürmüş ve demiştir ki "Kâfirken insanların en iyisini, Hamza'yı öldürdüm; Müslümanken de en büyük kâfiri, peygamberlik iddiasında bulunan Müslime’yi öldürdüm.'' Ne kadar doğrudur bilmiyorum. Bu kadar İslam düşmanlarına yapılan güzellemelerden sonra buda yalan, uydurma olabilir. Mekke, Müslümanlar tarafından ele geçirildikten sonra dediler ki ''Vahşi ne olacak?'' genel af oldu. Peygamber buyurdu ki: "Cezalandırmayacağım ama gözüme gözükmesin." Bundan sonra güzellemeler başlıyor. Birisi diyor ki "Peygamber, aslında Vahşi'yi seviyordu fakat onu görünce aklına Hz. Hamza geliyordu; bunun için dedi gözüme gözükmesin."

Peygamber çok duygulu bir insandır ona bir sözüm yok. Ama Peygamber duygusuna göre hareket eden bir insan değildir. Duygusu da aklının kontrolündedir, uykudayken bile. "Bir cennet ehlini görmek istemiyorum." demez Peygamber. Geçmişi ayakaltına alan Peygamber, kan davalarını ayakaltına alan bir Peygamber "Bir mümini görmek istemiyorum demez." uydurmayın.

 Tabi ki bu akıl etme konusu da günlerce Ehl-i İlmin konuşması gereken bir konudur. Nörologların, beyinle ilgilenen doktorların, biyologların toplanıp konuşması gereken bir konudur. Ama kimsenin tek başına halledebileceği bir konu değildir.

 200 milyar nöron senin aklını teşkil ediyor. Bu nöronların her birinin de emrinde yaklaşık on tane yardımcısı var. Her nöron diğer nöronlarla karar vereceği konu hakkında tartışma yapıyor ardından yardımcılarına da danışıyor. Bunu bir saniyeden daha kısa bir zamanda yapıyor. İşte bunu tamamlamakta bize düşüyor, Allah bu yapacağım işten razı mıdır, değil midir? Konu tamamen bu. Yani günlerce bunu düşünmeye gerek yok, saniyeden daha kısa bir sürede kararını verebiliyorsun.

 Aklında üstünde bir hâkim var. Kimdir o? Sensin, ama sana yardım edende bu aklı en küçük detayına kadar kuran tabiri caizse o yazılımcıdır. Yeter ki sen dikkatli davran, takva budur.

 Mülk suresinin 7. ayetinden 10. ayetine gelene kadar göreceksiniz. diyecekler ki "Tüm dinlerde Hakkı bulmada aklını kullanmayanlar gelin cehenneme." her gelene de cehennemin gardiyanları soracak, çünkü cehennemde aynı ayetlerde bahsedildiği üzere korkunç derecede sesler geliyor, bu dehşet yerde buraya girecek günahkar korkarak ilerliyor. Gardiyanlar diyecek ki: "Sizi hiç kimse uyarmadı mı?" O günahkâr diyecek ki "Evet, geldi. Biz onları yalanladık. Onlara kulak tıkadık. Görüp geçirdiğimize uyduk; adetlerimize, törelerimize uyduk. Yeni, taze söze kulaklarımızı tıkadık." Kur'an diyor ki "Sonra bir şey daha dediler: 'Ah keşke kulak assaydık, keşke dinleseydik ya da akıl etseydik. Aklımızı kullansak aklımız bize zaten gösterecekti doğru yolu.' "

Peygamber buyuruyor ki: "Dinin ne olursa olsun akıl etmiyorsan dinin doğru din değildir." Akılsız din çöp hükmündedir. Kim diyor? Hak dini getiren Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) diyor.

 Her konuda düşün "Bizim için iyi olan bu mudur, yoksa değil midir?" diye. Bil, sonra yap. Cahilliğinle yaptığın her şey eninde sonunda sana zarar olarak geri döner.

Allah'ım şahit olsun ki buna azami dikkat ediyorum, size dediklerime kendim de amel ediyorum.  Sizi nehyettiklerimden ben de sakınıyorum.  Şimdi o Tuzluca konuşmasından hâlâ "Neden öyle dedin?" diye soranlar oluyor. İyi ki demişim, biraz da üstünde durmalıyım. Ben "Elif" diyorum sen onu "Gelif" anlıyorsun. "Ali neden dövüşmedi?" demiyorum bakın tekrar ediyorum. Hanımı orada zarar görmüş, kan revan içerisinde; Hz. Ali durmuş orada hiçbir şey yapmıyor. "Hikmet vardı, gerek yoktu yapmasına." diyeceksiniz. Bakın tekrar ediyorum ben dövüşsün demiyorum. Hanımını neden tehlikeye maruz bırakıyor. Sıddıke-i Kübra'dır o. Kraliçedir, ondan üstün kadın yoktur. Resulullah'ın diğer yarısıdır, kadın versiyonudur. Allah'ın rızası, onun rızasına endeksli Fatima'dan bahsediyoruz ve orada kan revan içerisindeyken Hz. Ali (a.s) hiçbir şey yapmıyor. Aklın kesiyor mu, mantıklı geliyor mu sana? Eğer gelmiyorsa neden kabul ediyorsun bu durumu? Hz. Ali'den başka kimse onun kocası olmaya layık değildi. İkisi de birbirini çok iyi tanıyordu. Hz. Fatma yere düşünce güya Hz. Ali'ye "Ne büzülüp oturuyorsun orada, görmüyor musun bana ne yaptıklarını?" demiş. Bizim tanıdığımız Hz. Fatma, Hz. Ali'ye böyle hitap eder mi? Pusudasınız ki bir yırtık bulmak için.

Eğer ilk günden yavaşça ülkeye demokrasi geldiğinde bize destek olsalardı her şey daha farklı olurdu. Ama on bin kat imkânımız daha azken her hafta bir mescidin ya temelini atıyorduk ya açılışına gidiyorduk. Karnımız açtı, yollarda arabaların içinde yatıyorduk. Şimdi ayağımıza pranga oluyorsunuz, Eğer destek olsaydınız çok ilerideydik. Dost- düşman, bana sövenler bile diyorlar ki "Bu ülkede velayet mektebinin lokomotifi Zeynebiye'dir." Hazıra da konmadık, her şeyi dişimizle tırnağımızla yaptık; kol kanat olan herkesten Allah razı olsun. Bu mahalle nasıl oldu da ilerlerdi. Durduk yerde mi oldu? Yoksa üzerimize yerel güçleri, mafyayı salmadılar mı? Bizim hiç birisine söz geçirecek gücümüz de yoktu. Ama daha ben yirmili yaşlarımdayken bu Zeynebiye'nin önünde hepsi gelip ceket ilikleyip "Biz senin emrindeyiz." dedikten sonra teslim oldular mı, olmadılar mı? Burası bir merkezdir, hiç bir yer buradan daha fazla merkez değildir.

 Allah'ım birlik dirliğimizi bozma, bacılarımızın ilim irfan öğrenmelerini engelleyenlere akıl ver, eğer akılsızlarsa canlarını al, yerin altı onlar için daha hayırlıdır. Bizi doğru yoldan ayırma." dedi.

 


 

http://caferider.com.tr/-ozgunduz---bu-ulkede-velayet-mektebi-nin-lokomotifi-zeynebiye-dir--_h23156.html