08-03-2019 tarihinde eklendi
'Erdoğan, ABD ve NATO’yu güvenli birer ortak olarak görmüyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'S-400 konusundaki çalışmaların tamamlandığını ve geri dönüşün asla olmayacağı' yönündeki açıklamasını değerlendiren Rus uzmanlar, Türkiye’nin ABD’nin baskısına boyun eğmeyerek, güvenlik ve savunma alanlarında kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''S-400 konusunda işi bitirdik, geri dönüşümüz asla olamaz. Ruslarla anlaştık, ortak üretime gireceğiz, belki S-400'den sonra S-500'e gireceğiz'' açıklamasını yaptı. 
Bu açıklamaları değerlendiren Rus siyasiler ve uzmanlar, Türkiye'nin ABD'nin baskısına boyun eğmeyerek, güvenlik ve savunma alanlarında kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini vurguladı. 
 
KOSAÇEV: TÜRKİYE SAVUNMA KABİLİYETİNİN GÜÇLENMESİ KONUSUNDA GÖREVİNİN BİLİNCİNDE 
 
Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi'nde Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev, Russia Today'e (RT) verdiği demeçte Türkiye'nin bu durumda, kendi çıkarlarının ve güvenlikle savunma kabiliyetinin güçlenmesi konusundaki görevlerin bilincinde olan bağımsız ve egemen bir ülke olarak gösterdiğini söyledi. 
 
"Bu gerçekten de saygı duyulacak bir şey. Amerikalılar düzenli olarak, müttefiklerinden (ve hatta müttefiki olmayanlardan da) yalnızca ABD'nin askeri sanayi sektörünün lehine sipariş vermelerini sağlamaya çalışarak dünya silah ticaret pazarını kendi lehlerine değiştirmeye çalışıyorlar. Bunun arkasında, yalnızca ABD'nin en üst düzey yönetiminin utanmazca ve küstahça lobicilik yaptığı Amerikan şirketlerinin ticari çıkarları yatıyor. Sayın Erdoğan'ın küstahça yapılan bu baskıya boyun eğmemesi sevindirici" diyen Kosaçev, ekledi: 
 
 
"Rus-Türk ilişkilerinin askeri-teknik işbirliği alanında, egemenliğini ve ulusal çıkarlarını kararlı bir şekilde koruyan iki ülkeye yakışır şekilde iyi bir geleceği var".
 
SUDAKOV: ERDOĞAN, ABD VE NATO'YU GÜVENLİ ORTAKLAR OLARAK GÖRMÜYOR 
 
Rusya Askeri Bilimler Akademisi'nden siyaset bilimci Prof. Sergey Sudakov, Türkiye'nin NATO'ya 1952'den beri üye olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ve NATO'yu güvenli birer ortak olarak görmediğini ifade etti. 
 
Sudakov, "O (Erdoğan) ABD'nin ‘böl ve yönet' ilkesine göre hareket ettiğini çok iyi biliyor. Türkiye Rus S-400 sistemlerini satın alacağını açıklar açıklamaz, bağımsız politikalar yürütmeye çalışmakla suçlanmaya başladı" diye konuştu. 
 
Yakın gelecekte Türkiye'nin NATO'dan çıkma ihtimalinin söz konusu olmadığını, ancak Rusya'ya doğru hareket ettiğinin de açık olduğunu vurgulayan Sudakov, sözlerine şöyle devam etti: 
 
"Şu anda Erdoğan Rusya'ya dönüş planını kabul ediyor. Türkiye'nin seçimini yaptığını düşünüyorum, Ankara Rusya ile görünmez bir ittifakın içinde daha fazla güvenlik garantisine sahip olacağını tahmin ediyor. Buradan, ABD tarafından yürütülen ‘alçak ve zararlı' Rusya propagandasının tamamının çalışmadığını çok iyi anlıyoruz." 
Rus uzman, Washington'un S-400'lerin satışıyla ilgili anlaşmayı bozmaya yönelik tüm çabalarına rağmen Ankara'nın kendini bağımsız olarak gösterdiğini, dolayısıyla ABD'nin hegemonyasının her şeye rağmen azaldığını sözlerine ekledi. 
 
PODBEREZKİN: TÜRKİYE, S-400'LERİ ÜSTÜN NİTELİKLERE SAHİP OLDUĞU İÇİN SEÇTİ 
 
Diğer yandan Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi (MGIMO) Askeri ve Siyasi Araştırmalar Merkezi Direktörü Aleksey Podberezkin, RT'ye verdiği demeçte Türkiye'nin Rus füze savunma sistemlerini tercih etme kararının siyasi olmayıp, S-400 Triumf sistemlerinin askeri-teknik açıdan üst düzey niteliklere sahip olmasından kaynaklandığını belirtti. 
 
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino (fotoğrafta), Washington'daki bakanlıkta düzenlenen basın brifinginde, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alma girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
Podberezkin, "S-400 her şeyden önce insansız hava araçlarından (İHA) ve seyir füzelerinden tutun, casus uçaklara ve avcı-bombardıman uçaklarına varıncaya kadar, çok çeşitli hedeflere karşı kullanılabilecek benzersiz, neredeyse evrensel bir sistem. S-400'ler tüm bu hedeflere karşı etkili" vurgusunu yaptı. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği S-500 sistemleri ile ilgili olası anlaşmaya da değinen Podberezkin, söz konusu sistemlerin daha test aşamasından geçeceğini ve Rus ordusunun envanterine alınacağını, dolayısıyla bu yöndeki görüşmelerin yeni sistemlerin uygulamada kullanılmasının sonuçlarına bağlı olan daha uzak bir perspektif olduğunu savundu. 
 
Rus uzman, "Bu sistemi diğerlerinden farklı kılan muazzam fark, aynı zamanda kıtalararası balistik füzeleri de önleyebilecek kabiliyette olması. Bir olanak daha var, uzayda sadece 100 kilometreye kadar olan yakın mesafede değil, daha uzak mesafelerdeki askeri hedefleri imha etmek. Tüm bunların Türkiye'ye ne derecede gerekli olacağını ve bizim böyle bir anlaşmaya ne derecede hazır olacağımızı konuşmak için henüz erken. Şu anda mümkün olmadığını söyleyemesem de, bunun geleceğe dönük bir konu olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
http://caferider.com.tr/-erdogan-abd-ve-natoyu-guvenli-birer-ortak-olarak-gormuyor-_h22899.html