25-02-2019 tarihinde eklendi
Arabistan zindanlarında alimlerin açlık grevi
Suudi hapishanesinde dini görevli ve mübellig Abdullah bin Hamid el Hamed’in açlık grevine gitmesi ardından koğuş arkadaşları da açlık grevine başladılar.

Suudi rejim hapishanelerinde en az 30 bin siyasi tutuklu bulunuyor ve suçları ise ülkede en kötü suçlar kategorisine giriyor zira söz konusu tutuklular Al-i Suud rejimi siyasetlerini eleştirmiştir. Fakat Al-i Suud rejimi hiçbir eleştiriyi kabul etmezken vahabiyet öğretileri uyarınca hükümeti eleştirmek, suç sayılıyor.
 
Suudi rejim hapishanelerinde siyasi tutuklu olarak suçlanan tutuklular arasında seçkin avukatlar, yargıçlar, üniversite çevreleri, Müslüman araştırmacılar, medya çalışanları, din alimleri ve mübelliğlerin bulunması dikkat çekiyor.
 
Söz konusu tutukluların yargı süreçleri ise tamamen adaletsiz ve insafsızcadır zira haklarında hiçbir iddianame mevcut değilken 10 yılın üzerinde hapis cezalarına çarpıtılıyorlar. Buna ilaveten hapiste ise gardiyanların çok kötü muamelelerine maruz kalıyorlar üstelik Al-i Suud rejimi siyasi tutuklular arasında bulaşıcı hastalık vakalarına bile kayıtsız kalıyor.
 
Siyasi tutuklular arasında bu durum, din adamları ve dini inançları nedeni ile tutuklananların çok daha kötüdür zira aynı zamanda Suudi Arabistan’a egemen vahabi düşüncesini de eleştiriyorlar.
Suudi rejimi siyasi ve dini tutuklular için ağır cezalar vermek için onları İran İslam cumhuriyeti için casusluk yapmak gibi boş ve yalan suçlarla suçluyor. Middle East Monitor sitesi eylül 2018’de yayınladığı raporda bu bağlamda şöyle yazdı: Suudi yetkililer onlarca genci, silah bulundurmak ve İran ile bağlantıda olmak gibi boş iddialarla tutuklamıştır.
 
Bu arada Muhammed bin Selman’ın veliaht olarak atanması ile birlikte siyasi tutuklular sayısı artarken, aynı zamanda onlara karşı adaletten yoksun kararların verilmesi ve kötü davranışlar da artmıştır. Şimdiye kadar Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme gibi uluslararası kurum ve teşkilatlar Suudi Arabistan’da siyasi tutuklulara yönelik şiddetin azalması ve onların bir an önce serbest bırakılmalarını istiyorlar.
BM İnsan hakları büro temsilcisi İdris Salih kral Selman ve Suudi veliaht düzeninin insan haklarını ayaklar altına aldığına işaretle, “komisyoner bürosunun Suudi yetkililerden, kendi görüşlerini beyan ettikleri için tutuklanan yüzlerce siyasi ve hukuki tutuklunun serbest bırakılmasını istediğini” duyurdu.
 
Din alimler ve mübelliğlerinin açlık grevi ve siyasi tutuklu sayısının artması, kral Selman ve veliahdın uluslararası talep ve eleştirilere aldırmadıklarını gösteriyor. Aslında Arabistan’da siyasi şiddet ve yargı sürecine yönelik uluslararası kurumların eleştirilerinin artması ile birlikte Al-i Suud şiddeti de bir o kadar artıyor.
 
Bu arada Al-i Suud hapishanelerinde din adamlarının açlık grevi, halk tarafından desteklendiği belirtiliyor. Gösteri yapma hakkından mahrum olan fakat her türlü sözlü eleştirinin ağır sonuçları olduğunun farkında olan Arabistan halkı, başta din mübelliğleri olmak üzere siyasi tutuklulara destek için sanal ortamdan yararlanıyorlar. Bu bağlamda din mübelliğlerinin açlık grevi ardından “Al-i Suud zindanlarında şeyhlerin açlık grevi” heşteği sadece birkaç saat içinde Suudi Arabistan’da twitter sayfasında bir trende dönüştü.
 
Dünyada ve özellikle batı medyasının muhalif gazeteci yazar Cemal Kaşıkçı’nın Suudi güçler tarafından öldürülmesine karşı büyük eleştirileri ve Al-i Suud rejimine yönelik tepkilerine rağmen bu davranış örneği Arabistan’da siyasi tutuklulara yönelik sergilenmedi. Hatırlanacağı üzere Kaşıkçı cinayeti ardından bazı yönetimler Arabistan’a silah satışının durdurulmasına vurgu bile yaptılar, fakat siyasi tutuklular konusunda pasif davranmaya devam ediyorlar.
http://caferider.com.tr/arabistan-zindanlarinda-alimlerin-aclik-grevi_h22845.html