10-01-2019 tarihinde eklendi
‘Suriye’de çözümü ancak Astana üçlüsü getirir’
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararını ve Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın Ankara ziyaretini Sputnik’ten Gözde Ocak’a değerlendiren uzmanlar, Suriye’de çözümü Astana sürecinin getireceğini belirterek, Türkiye’nin her zamankinden daha fazla bölgesel işbirliğine önem vermesi gerektiğinin altını çizdi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararını ve Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın Ankara ziyaretini Sputnik’ten Gözde Ocak’a değerlendiren uzmanlar, Suriye’de çözümü Astana sürecinin getireceğini belirterek, Türkiye’nin her zamankinden daha fazla bölgesel işbirliğine önem vermesi gerektiğinin altını çizdi. 
 
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararı yankı bulsa da sonradan yaptığı farklı açıklamalar tartışma yaratmıştı. Gelen eleştirilerin ardından Trump son olarak "IŞİD ile savaşmaya devam ederken uygun bir hızla çekilmeye, ihtiyatlı şekilde gerekeni yapmaya devam edeceğiz" derken, şimdi de Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton tartışmaların odağına yerleşti.
 
Suriye'den çekilme kararı konusunda Ankara'ya gelen Bolton'ın, öncesinde İsrail'den yaptığı "ABD askerleri, Suriye'nin kuzeyindeki Kürtleri korumaya yönelik bir anlaşma olmadan çekilmeyecek" açıklaması ziyaretin de gergin geçmesine neden oldu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'la görüşen Bolton'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan randevu vermedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında, "Bolton'un İsrail'den verdiği mesajı kabul etmemiz, yutmamız mümkün değildir. Bolton çok ciddi bir yanlış yapmıştır" demişti. Ziyareti kısa süren Bolton, görüşmelerden uzlaşı sağlayamadan ABD'ye geri döndü. 
 
ÖZÜLKER: ABD, KÜRTLERE MUTLAK BİR HİMAYE VERMEK AMACIYLA YOLA ÇIKIYOR 
 
ABD'nin Suriye'den çekilme kararı ve Bolton'ın Ankara ziyaretine ilişkin Sputnik'e konuşan Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, normal şartlarda bir müzakerenin uzlaşmak için yapılacağını ancak söz konusu müzakereye gitmeden önce uzlaşmanın mümkün olmadığı koşullar ortaya koyulduğunda doğal olarak buradan bir sonuç çıkmayacağını belirtti. 
Özülker, Amerika'nın burada İran politikasını daha ileri taşıyabilmek, İran konusunda silahlı mücadele de dahil, daha büyük bir mücadeleye girebilmek ve bu bölgelerde Kürtlere mutlak bir himaye vermek amacıyla yola çıktığını vurguladı. 
 
"KESİN OLAN BİR ŞEY VAR, SURİYE'DE ÇÖZÜMÜ ANCAK ASTANA ÜÇLÜSÜ GETİRİR" 
 
Suriye'den çekilme gibi hassas bir konuda çok daha temkinli, dikkatli olmak gerektiğini belirterek, Bolton'un bunu yapamadığını ifade eden Özülker, şunları kaydetti: 
 
"Kesin olan bir şey var, Suriye'de çözümü ancak Astana üçlüsü getirir. Diğerlerinin şu aşamada böyle bir güç ve kabiliyetleri gözükmüyor. (Bolton-Kalın toplantısı) başarılı bir toplantı olmak durumunda değildir. Karşılıklı olarak dertler ortaya dökülmüştür ancak her iki tarafın da kendi tutumlarını aynen devam ettirdikleri ve birbirlerini ikna edemedikleri açıklamalardan anlaşılıyor.
 
Bundan sonra toplantılar devam edecek ve çekilme süreci, prosedürler görüşülecekti, bu yapılabilmiş midir, orada da kuşku var. Askeri açıdan neyin, nasıl yapılabileceği ön plana çıkartılıyor ama buradaki soruların temelinde sadece Menbiç'ten çekilmek için oluşturulacak plan ve programlar değil, Fırat'ın doğusu, IŞİD meselesi de dahil olmak üzere orta vadeli olarak neler yapılabileceği hususundaki ortak kararların da tespit edilmesi, bu da yapılmamıştır gibi görünüyor." 
 
"TRUMP'IN BU POLİTİKALARI KENDİ SONUNU MU HAZIRLIYOR?" 
 
Özülker, Amerika'nın kendi menfaati doğrultusundaki tutumunu devam ettirmesi durumunda operasyon ihtimaline işaret ederek, "Bir ordu ebediyen teyakkuzda tutulamaz. Şu ve ya bu şekilde bir çözüm konusunda, askerler de kendi aralarında bir anlaşmaya varamamışlar zannediyorum, sonunda askeri yönden daha ileri giden bazı olaylarla karşılaşmamız mümkündür" dedi. 
 
Amerika ile Türkiye arasında sadece Fırat'ın doğusu meselesi değil, FETÖ, S400 füzeleri, Halkbank Davası gibi pek çok sorunun bulunduğunu ifade eden Özülker, "Bu meselelerden hiçbirinde şu an gerçek anlamda atılmış çözüme doğru bir adım mevcut değil" diye konuştu. Özülker, 2019 yılının bölge için kolay geçmeyeceğini söylerken, "Trump'ın bu politikaları ve düşünceleri acaba kendi sonunu da hazırlıyor mu, hazırlamıyor mu, onu da düşünmek lazım" dedi.
 
GÜREL: ‘GARNİZON DEVLETÇİK'E TÜRKİYE'NİN SESSİZ KALMASI PAZARLIĞI 
 
Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve Eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel de, burada Türkiye ile yapılan pazarlığın büyük ölçüde, Türkiye'ye bir tampon bölge sağlanması ve Fırat'ın doğusunda oluşturulan yeni ‘garnizon devletçik' için bir altyapı oluşturulmasına sessiz kalınması yönünde olduğunu ifade etti. 
 
"TÜRKİYE DOĞRUDAN DOĞRUYA SURİYE'DEKİ MEŞRU YÖNETİMLE İLİŞKİ KURMALI" 
 
Türkiye'nin asıl yapılması gerekeni şu aşamada yapamadığını dile getiren Gürel, Türkiye'nin Rusya ve İran işbirliğine, Suriye'deki meşru yönetimle doğrudan doğruya ilişki kurma boyutunu da eklemesi gerektiğini kaydetti. 
 
Gürel, "İdlib'de son günlerde ortaya çıkan gelişmeler, Heyet Tahrir Şam denilen, El Nusra uzantısı örgütün İdlib'e hakim olmaya başlaması Türkiye açısından artık Suriye'nin meşru hükümetiyle işbirliği yapma zorunluluğunu dayatmaktadır" diye konuştu.
 
"BOLTON'IN ZİYARETİNİN BAŞARILI GEÇMESİ SÖZ KONUSU OLAMAZDI" 
 
Bir yandan Bolton'un bir yandan da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, Türkiye'ye karşı samimiyetsizliğin de ötesinde "küstahça" açıklamalar yaptıklarını ifade eden Gürel, "Suriye ve Irak'la ilgili gerçek niyetlerini de apaçık ortaya koymuşlardır. Bu durumda Bolton'ın ziyaretinin başarılı geçmesi zaten söz konusu olamazdı ve beklendiği gibi Bolton'ın görüşmeler sonrasında bir açıklama yapamayacağı bir durum yaratıldı. Trump yönetimi aslında bir türlü ‘Büyük Orta Doğu Projesi' mimarları olan neoconların etkisinden kurtulamamaktadır" dedi. 
 
"YAPILACAK BİR OPERASYONUN CAN MALİYETİNİ TÜRKİYE KALDIRABİLİR Mİ?" 
 
Türkiye tarafından Fırat'ın doğusuna bir operasyon ihtimali konusunda da Gürel, böyle bir şeyi ummanın doğru olmağını belirterek, "Ama Türkiye şimdiye kadar Cerablus ve Afrin'e yaptığı harekatların 5 katı kadar yığınak yapmış durumda Suriye sınırına, Fırat'ın doğusu için. Fakat tabi Mümbiç belirsizliğini koruyor, İdlib'te durum tekrar karmaşık hale geldi. Dolayısıyla bu durumda acaba yapılacak bir operasyonun can maliyeti Türkiye için kaldırılabilecek bir maliyet olacak mı, ondan da emin değilim" diye konuştu. 
 
Gürel, Türkiye'nin her zamankinden daha fazla bölgesel işbirliğine önem vermesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.
http://caferider.com.tr/suriyede-cozumu-ancak-astana-uclusu-getirir_h22560.html