08-01-2019 tarihinde eklendi
Amerikalı askerlerin Suriye’den çekilmesi; taktik mi, strateji mi?
Amerika Başkanı Donald Trump’ın tekfirci IŞİD terör örgütünü yendikleri iddiası ve Amerikalı askerleri Suriye’den geri çekme kararı Amerika’da siyaset çevreleri ve Amerika dışında da müttefiklerinin olumsuz tepkisi ile karşılaştı.

Trump’ın kararına Amerika içinde yöneltilen eleştiriler en çok Washington yönetiminin Ortadoğu bölgesinde müttefiklerine karşı yükümlülüklerine bağlı kalması ve onlara Amerika her zaman onları koruyacağı yönünde güvence verme zaruretine yönelikti.
 
Bundan başka ABD Başkanı Trump’ın Suriye’deki askerlerini geri çekme kararını eleştiren muhalifler, bu karar Suriye’de İran ve Rusya ve Şam yönetimine manevra kabiliyetini arttırma ve takviye etme imkanı sağladığını ve başta İsrail olmak üzere Amerika’nın bölgesel müttefiklerinin konumunu zayıflatacağını belirtiyor.
 
Alabama üniversitesi öğretim üyesi Nadır Entesar şöyle diyor: Amerika’nın kararı veya daha doğrusu Trump’ın şahsi kararı tamamen beklenmedik bir zamanda gündeme geldi ve ABD’nin dış politikasında büyük şok yarattı.
 
Amerikalı üst düzey bir yetkilinin belirttiğine göre Trump’ın bu kararı, bundan sadece bir kaç hafta önce onun milli güvenlik danışmanı John Bolton Trump yönetiminin üst düzey yetkililerini Amerika’nın müttefiklerine, İran Suriye’den çekilmediği müddetçe Amerikalı askerlerin bu ülkeden çekilmeyeceği yönünde güvence vermekle görevlendirdiği bir sırada gündeme geldi. Amerikalı yetkili, Trump’ın kararı Amerika’nın müttefiklerini ve ortaklarını tamamen şoka soktuğunu, Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürt milisler halâ böyle bir gelişmenin yaşanacağına inanamadıklarını vurguladı.
 
Amerika’nın iç arenasında ise tepkiler en çok Amerikalı seçkin senatörlerden geldi. İki parti açısından da Trump bu kararı hem demokrat ve hem cumhuriyetçi partinin tepkisini tetikledi, zira her iki partinin liderleri IŞİD’in halâ Irak ve Suriye’de faaliyetlerini sürdürdüğüne ve Trump’ın bu kararı IŞİD teröristlerinin yeniden yapılanmalarına yol açacağına inanıyor.
 
Trump’ın bu kararına tepki gösteren seçkin şahsiyetlerden biri de senatör Lindsey Grahamdı. Graham yaptığı açıklamada, Amerikalı askerlerin Suriye’den çekilmesini Amerika’nın eski Başkanı Barack Obama’nın politikalarına benzeyen büyük yanlış niteledi. IŞİD Irak, Suriye ve Afganistan’da yenilmediğini ileri süren Graham, Trump’ın İran’ın bölgede nüfuzunu engelleme politikasını doğru niteledi, ama aynı zamanda Amerikalı askerleri Suriye’den geri çekme kararını da yanlış karar olarak değerlendirdi. Graham ABD senatosuna, içinde Trump’tan Suriye’den çekilme kararını değiştirmesi talep edilen bir kararname taslağı sunacağını belirtti.
 
Sentonun ünlü senatörlerinden Marco Robio ise şu tepkiyi verdi: Amerikalı askerlerin Suriye’den tamamen ve hızlı bir şekilde çekilmesi ağır bir yanlıştır ve vahim sonuçları olacaktır.
 
Bu arada Trump’ın kararına tepkilerin tümü eleştirici boyutta olmadığı da belirtilmelidir. Senatör Rand Paul Başkan Trump’ın kararını övdüğü açıklamasında şöyle dedi: Ben Trump’ın zafer ilan etmesini ve askerlerimizi savaştan çekme kararını mutlulukla karşılıyorum.
 
Amerika’nın Wall Street Journal gazetesi ise ABD Başkanı Trump’ı cumhuriyetçi taraftarları arasında Amerikalı askerleri suriyeden çekme kararı yüzünden iç isyan başlayacağı konusunda uyararak başkanlığının bekası tehlikeye girdiğini belirtti.
 
Siyaset meseleleri uzman Walter Russel Mead ise Amerikalı askerlerin Suriye ve Afganistan’dan çekilmeleri siyasi açıdan tehlikeli bir karar olduğunu, radikal cumhuriyetçilerin oy sayısı inzivaya çekilme taraftarı olan cumhuriyetçilere nazaran daha fazla olduğunu belirtti.
 
Amerikan kongresinden başka Washington yönetiminin bazı üst düzey yetkilileri de Trump’ın Suriye kararından hoşnut olmadığı anlaşılıyor. Bu bağlamda Trump yönetiminde en önemli tepki savunma Bakanı James Mattis’ten geldi. Bakan Mattis 20 Aralık Perşembe günü, yani Trump Suriye’den çekilme talimatı vererek Amerika’da siyaset çevrelerini şaşkına çevirmesinden bir gün sonra yaptığı açıklamada, görevinden çekileceğini belirtti.
 
Aslında ABD savunma Bakanı Mattis bundan önce Suriye’de durum istikrara kavuşmadığı müddetçe Amerika ve müttefikleri bu ülkeden çekilmeyeceklerini belirtmişti. Mattis’e göre Amerika’nın gücü bölgedeki müttefikleri ve ortaklarının gücüne bağlıdır. Mattis’e göre Amerika’nın güçlü konumuna rağmen güçlü ittifaklar kurmadan ve müttefiklerine saygı duymadan Amerika devleti rolünü etkili bir şekilde ifa edemez.
 
Bundan başka Trump’ın milli güvenlik danışmanı John Bolton da Amerikalı askerlerin İran Suriye’den çekilmediği müddetçe bu ülkeden çekilmeyeceklerini belirtmişti.
 
Amerika’nın şimdiki Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da CIA başkanlığını yürüttüğü dönemde Amerikalı askerlerin Suriye’den geri çekilmesine karşı çıkmıştı. Amerikalı senatör Graham ise savunma Bakanı Mattis’in kararını şöyle değerlendirdi: savunma Bakanı James Mattis, şimdi Amerikalı askerlerin Suriye’den çekilmeleri için uygun bir zaman olmadığını düşünüyor. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da sahadaki şartların Amerikalı askerleri geri çekmek için uygun olmadığına inanıyor. Ben gerçekten Trump’ın nasıl bu kararı aldığını anlayamıyorum.
 
Amerika Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararını eleştirenlere göre bu karar yüzde yüz çark etme anlamına geliyor, üstelik muhtemel riskler gözetilmeksizin alınan bir karar olduğu ve Amerika ve bölgedeki müttefikleri için ciddi sonuçlar doğuracağı anlaşıldığını belirtiyor.
 
Öte yandan Amerika Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den askerlerini çekeceği yönündeki kararı Amerika’nın Almanya, Fransa, Britanya ve İsrail gibi en yakın müttefiklerinin tepkileri ile karşılaştığı gözleniyor.
 
Gözlemciler ise Amerikalı askerlerin Suriye’den çekilmesinin en büyük kaybeden tarafı İsrail olacağını belirtiyor.
 
Korsan İsrail’de muhalefet konumunda olan Tzipi Livni, Trump’ın kararına şu tepkiyi gösterdi: Amerika Suriye’deki askerlerini orada sırf IŞİD için bulunduğunu iddia ederek şimdi geri çekiyor, oysa İran’ın Suriye’deki güçlü varlığı İsrail için tehlikeli bir konu ve Netanyahu’nun adına kayda geçen siyasi ve güvenlik hezimetidir.
 
Bu arada Amerika’nın Avrupalı müttefikleri de Trump’ın kararını sert bir şekilde eleştirdiler. Almanya yönetimi Amerika Başkanı Trump’ın bu konuda karar almadan önce ittifaktaki ortakları ile istişarede bulunmadığı için bu karardan derin öfke duyduklarını açıkladı. Almanya hükümet sözcüsü yardımcısı Ulrich Diemer Berlin yönetiminin Trump’ın kararından haberdar olmadığını belirterek, Almanya yönetimi tekfirci IŞİD terör örgütü tehdidinin halâ var olduğuna inandığını belirtti.
 
Britanya yönetimi de ABD Başkanı Trump’ın Suriye kararından hoşnut olmadığını açıkladı. Britanya savunma Bakanı yardımcısı Tobias Ellwood da yaptığı açıklamada Trump’ın IŞİD’in Suriye’de yenildiği yönündeki görüşüne şiddetle karşı olduğunu belirtti.
 
Son yıllarda sözde IŞİD karşıtı ittifakın operasyonlarında önemli rol ifa eden Fransa da Trump’ın Suriye kararını sert bir şekilde eleştirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararını büyük talihsizlik niteledi. Fransa savunma Bakanı Florance Parley de Trump’ın Suriye kararına gösterdiği tepkide, kararı çok yıkıcı niteledi ve Suriye’de görevleri henüz tamamlanmadığını belirtti.
 
Öte yandan Suriye, Türkiye ve Rusya devletleri, ABD Başkanı Trump’ın Suriye kararının hayata geçmesini büyük memnuniyetle izleyen taraflar oldukları anlaşılıyor. Gerçekte Suriye yönetimi için Amerikalı güçlerin Suriye topraklarından çekilmesi Suriye devletinin ülkenin kuzey ve kuzeydoğusu başta olmak üzere tüm bölgeleri üzerinde hakimiyetini tam olarak uygulaması için gerekli şartları hazırlayacaktır.
 
Türkiye yönetimi de Amerikalı askerlerin Fırat’ın doğusundan çekilmesi ile birlikte bu bölgede bulunan ve PKK ile işbirliği yaptıklarını iddia ettiği YPG milis güçlerini bastırmak için gereken zeminin hazırlanacağını düşünüyor. Bu arada Türkiye açısından Washington yönetimi Ankara’ya Patriot füzelerini satmak gibi başka imtiyazlar da vermiş bulunuyor.
 
Rusya yönetimi de Amerikalı askerlerin Suriye’den çekilmesi ile birlikte Suriye’de daha fazla askeri ve diplomatik manevra alanı kazanacağının hesaplarını yapıyor. Moskova yönetimine göre Amerika’nın Suriye’deki askeri varlığı illegal varlıktır ve derhal son bulması gerekir. Gerçi Rusya’nın üst düzey yetkilileri Amerika Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararının gerçekten uygulanacağı konusuna kuşku gözüyle bakıyor.
 
Rusya lideri Vladimir Putin bu konuda yaptığı açıklamada, Rusya Amerika’nın Suriye’deki zaten illegal olan askeri varlığına ihtiyacı olmadığını belirtti. Putin ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararı konusunda da bu kararın gerçekten ne anlama geldiğini bilmediğini, Amerika son 17 yılda Afganistan’da askeri varlığını sürdürdüğünü ve her yıl bu askerleri geri çekeceklerini söylediklerini, ama halâ Afganistan’da askeri varlıklarını sürdürdüklerini ifade etti.
 
Moskova’ya göre Amerika’nın Ortadoğu bölgesine yönelik hedefleri ve çıkarlarına bakıldığında, beyaz sarayın tüm bu çıkarları ve hedefleri yok sayarak aniden Suriye’den çekilmesi pek muhtemel gözükmüyor.
 
İran İslam Cumhuriyeti de Amerika yönetimi IŞİD ile mücadele konusunda yalan söylediğine inanıyor. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif en son açıklamasında Amerika hiç bir zaman IŞİD ile gerçekten savaşmadığını ve Suriye’deki askeri varlığı ne Suriye milleti ne de muhaliflerin yararına olduğunu belirtti.
 
Amerika savunma Bakanı James Mattis’in Trump’ın kararından hoşnutsuzluğunun işareti olarak istifa etmesinin ardından ABD Başkanı Trump’ın sözde IŞİD karşıtı uluslararası ittifaktaki özel temsilcisi Brett McGruk da Şubat 2019’da bu görevden çekileceğini açıkladı. McGruk’un istifası Trump’ın Suriye’deki iki bin Amerikalı askeri geri çekme kararına muhalefeti yüzünden gerçekleştiği belirtildi. McGruk istifa mektubunda Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya IŞİD Suriye’de halâ yenilmediğini ve Amerikalı askerlerin Suriye’den erken çekilmesi, şartları IŞİD’in yeniden yapılanması için elverişli hale getirebileceğini belirtti.
 
Şimdi Amerikalı üst düzey bu iki yetkilinin istifasının ardından yeni istifalar gelebileceğinden söz ediliyor. Bu arada savunma Bakanı James Mattis’in Pentagon’un başında bulunduğu son günlerde, 23 Aralık Pazar günü Amerikalı askerlerin Suriye’den geri çekilme talimatını imzaladığı açıklandı. Bakan Mattis’in imzaladığı talimatta Suriye’de bulunan iki bin kadar Amerikalı askerlerin bu ülkeden nasıl çekileceği ve takvimi belirlendiği ifade edildi, fakat operasyonun detayları medyaya verilmedi.
 
Aslında Amerika Başkanı Donald Trump’ın güvenlik takımına karşı çıkarak Amerikalı askerleri geri çekme kararı alması hakkında anormal olan konu, bu kararın ani ve beklenmedik bir karar olması değildir, zira Trump bundan önce de aniden çark etmek ve ani kararlar almak ve özellikle hükümetinin üst düzey yetkililerini de beklenmedik bir anda görevden almakla bilinen bir başkandır. Bu konuda şaşırtan şey, Trump’ın ilk kez beyaz sarayda topladığı takımda dış politika alanında ciddi ihtilaflara yol açan bir karar alması ve Trump’ın cumhuriyetçi parti üzerindeki kontrolünü de tehlikeye atmasıdır.
 
Amerika Başkanı Trump şimdiye dek bir çok kez siyasi muhaliflerine meydan okumuş ve onları öfkelendirmiştir, ancak bu kez Suriye hakkında aldığı son kararı müttefiklerini ondan uzaklaştırmayacağa benziyor. Oysa Trump’ın bu müttefiklerini asla kaybetmeyi göze alamayacağı anlaşılıyor. Bu yüzden şimdi Trump’ın Suriye’deki Amerikalı askerleri geri çekme amacı ve niyeti hakkında bazı kuşkuların gündeme getirildiği anlaşılıyor. Nitekim bazı gelişmeler Trump’ın iç arenadaki hamilerinin gönlünü kazanmak için bölgede askeri birliklerinin pozisyonunda göstermelik bir şekilde değişiklik yapmakla yetineceğini gösteriyor. Örneğin Amerikalı askerlerin geçen sene de Suriye’den geri çekilmesi gündeme gelmişti, fakat Suud rejiminin talebi ve bu birliklerin 4 milyar dolarlık giderlerini üstlenmesi Suriye’den çekilmelerinin ertelenmesine sebebiyet verdi.
 
Her halükarda korsan İsrail ve Suud rejimi ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararından derin öfke duydukları anlaşılıyor. Uzmanların belirttiğine göre de Amerikalı askerlerin Suriye’den geri çekilmesinden en çok İsrail zararlı çıkacak, zira Suriye krizi zaten siyonist rejimin güvenliğini sağlama almak ve bölgede direniş eksenini yok etmek için dayatılmıştı, fakat şimdi Amerika ve S. Arabistan ve İsrail’in kurarak besledikleri terör örgütleri hezimete uğrayınca bu şom planları tutmadı, bilakis hem Suriye ve hem direniş cephesi bu süreçten zaferle çıktı.
parstoday
http://caferider.com.tr/amerikali-askerlerin-suriyeden-cekilmesi-taktik-mi-strateji-mi-_h22551.html